Konya’da Sultan II. Kılıçarslan tarafından yaptırılan Sultan Kılıçarslan Köşkü’nün tamamlanan restorasyonu büyük tepki çekti.
Yusuf Yavuz’un haberine göre, Konya Alaaddin Tepesinde yer alan 12. yüzyıldan kalma II. Kılıçarslan Köşkünün günümüze ulaşabilen son parçasında yapılan restorasyonla tarihi yapının üzerindeki betondan koruma şemsiyesi kaldırıldı ancak yapının kendisi betona boğuldu.
Yaklaşık 4 milyon lira harcanarak yaptırılan restorasyon projesi daha başından skandalla başlamış, diploması kiralanan bir arkeolog noter taahhütnamesiyle yüklenici firmanın çalışanı gibi gösterilmişti. 500 lira karşılığı diplomasının restorasyon projesinde kullanılacağını öğrenen arkeolog, “Ben işe gidip çalışacağımı sanmıştım ancak sadece diplomamın kullanılacağını anlayınca taahhütnameyi iptal ettirdim. Diplomamın böyle bir olayla anılmasından dolayı çok büyük pişmanlık duyuyorum.” dedi.
(5. Murat Av Köşkü Hamamı’nın Restorasyonuna Tepki)
Anadolu Selçuklu Devletinin başkenti Konya’da Alaaddin Tepesi olarak anılan eski bir höyüğün kuzeyinde bulunan Sultan II. Kılıçarslan (Alaaddin) Köşkü, 1155-1192 yılları arasında II. Kılıçarslan tarafından yaptırıldı. Daha sonraki yıllarda Kılıçarslan’ın torunu olan 1. Alaaddin Keykubad tarafından onarılıp genişletilerek ‘Seyran Köşkü’ adını alan yapıdan günümüze tuğla örgülü bir duvar ile bunu taşıyan bir kaide parçası ulaştı.
Alaaddin Camii ve Sultanlar Kümbeti’ne bitişik alanda yer alan köşk kalıntısının üzeri betondan bir perde ile koruma altına alınmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Konya Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan ortak çalışma ile 2015 yılında restorasyon projesi başlatıldı. Gökalp Proje Müşavirlik Ltd. Şti. Adında bir firmaya verilen ihale ile 13 Ocak 2015’te tarihi köşk kalıntısında başlatılan çalışmalarda sona gelindi.
Yetkilerin açıklamasına göre 3 milyon 745 bin liraya mal olan restorasyon çalışmasının tamamlanmasının ardından ise görenleri dehşete düşüren bir manzara ortaya çıktı. Tarihi dokusu ve özgünlüğü yok edilen köşk kalıntısı, demir ve betondan bir ucubeye dönüştü. Tarihi köşk kalıntısını korumak amacıyla 1961 yılında yapılan beton şemsiye kaldırıldı ancak yapının kendisi doğrudan betonla kaplandı. Vatandaşların tepkisini çeken restorasyon uygulamasının başladığı günlerde ise skandal bir olaya imza atılmış, projede çalıştırılması zorunlu olan arkeolog yerine yalnızca diploması kullanılmaya çalışılmıştı.
Alaaddin Tepesini çeviren iç kalenin kuzey eteğinde yer alan Sultan Kılıçarslan Köşkü muhtemelen II. Kılıçarslan’a ait. Köşk, Alaaddin Keykubat I zamanında genişletilerek tamir edilmiş, kare bir plan üzerine harç ve tuğlalarla iki kat olarak yapılmış, altı kat kerpiç ve molozlarla takviye edilmişti. Köşk bugün harap olmuş bir duvar parçasından ibaret. Son defa 1961 yılında bu tek duvarın beton bir şemsiye ile muhafazası yoluna gidilmişti.
(Fatih’teki Tarihi Mescidin Restorasyonuna Tepkiler Büyüyor)
Prof. Dr. Rüçhan Arık, Ankara Üniversitesi Yayınları (2017) arasında çıkan ‘Selçuklu Sarayları ve Köşkleri’ kitabında şu bilgileri veriyor:
“Konya saray ve köşklerinin 19. Yüzyıl başlarına kadar büyük ölçüde ayakta kalabildiğini ancak sonrasında bilgisiz ve düzensiz gelişmeler sonucunda 20. Yüzyılın ilk yarısına harabe olarak ulaşmıştır. Seyran Köşkünün Alaaddin Tepe eteğindeki ‘perişan’ kalıntısı, bunlardan kalan son izdir. Yapının yavaş yavaş yıkılması nedeniyle çiniler ve alçı kabartmaların çoğu yerlerinden koparılarak satışa çıkarılmış ve bunlar çeşitli Avrupa ve Amerika müzeleri ve özel koleksiyonlara dağılmıştır. Alaaddin Köşkünün, çoğunluğu bugün Berlin İslam Sanatı, Paris Louvre, Londra Victoria and Albert, Stockholm ve Amerika Metropolitan müzeleri ile bilinmeyen pek çok özel koleksiyonlarda çini ve alçı parçaları bulunmaktadır.”
gazeteciyazaryusufyavuzblog.wordpress.com
You must be logged in to post a comment Login