Antalya’da yer alan Side Antik Kenti’ndeki 2017 yılı kazılarında, milattan sonra 3. yüzyıla ait, dönemin Side Yaşlılar Meclisi Başkanı Sophron’un heykeli bulundu. Heykelin eksik olan baş kısmı araştırılıyor.
Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Side’de, Roma dönemine ait bir meclis başkanının heykeli bulundu. Heykel, Side Antik Kenti Kazı Başkanı ve Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nde görevli Prof. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı ve ekibi tarafından ortaya çıkarıldı.
Antalya Rölöve ve Anıtlar Bölge Müdürü Cemil Karabayram, Side Antik Kenti’nin güney stoasında çıkarılan heykelin paye şeklindeki alt kısmının dikkat çektiğini ve bu paye üzerinde yazıt bulunduğunu söyledi. (Side Antik Kenti’nde 1800 Yıllık Yeni Heykeller Bulundu)
Payedeki bu yazıttan, bunun Sophron’un heykeli olduğu anlaşılıyor. Paye üzerindeki yazıtta “Gerusia (Side Yaşlılar Meclisi) Sophron’u onurlandırmaktadır” yazıyor.
Baş kısmı bulunmayan heykelin, şehrin ileri gelenlerinden, Side’nin yöneticisi ve birçok üst dereceli memuriyet unvanı bulunan Sophron’a ait olduğunu dile getiren Karabayram, şunları söyledi:
“Ayrıca Gerusia’nın yeni binası ve yemek salonunu yaptıran kişi olarak da anılmaktadır. Heykelin eksik olan baş kısmının ise daha önceki kazılarda bulunmuş ve müze depolarına kaldırılmış olabileceğini veya henüz çıkarılmamış olduğunu düşünüyoruz. Baş kısmıyla ilgili müze depolarında araştırma çalışması başlatıldı.”
(Side Antik Kenti’nde Orijinal Yerinde İki Heykel Bulundu)
“Bulunduktan sonra heykelin gövde kısmına eklemesi yapılacak. Heykeldeki kişinin, Side’deki yaşam öykülerine bakıldığında, o dönemin ileri gelenlerinden, Roma dönemi 3. yüzyıl döneminin meclis başkanı olduğu anlaşmıştır. Heykelin konservasyonu bittiğinde, Side Antik Kenti veya müzede sergilenmesi planlanıyor.”
(Kaçak Oteller için Side’nin Derecesi Düşürülebilir)
Antalya’nın Manavgat ilçesinde, Pamphylia’da yer alan önemli kentlerden olan Side Antik Kenti’nin geçmişinin Geç Hitit Dönemi’ne kadar uzandığı tahmin ediliyor. Antik dönemde ulaşımın büyük oranda denizden sağlanması ve ticaretin deniz ulaşımına bağlı olması, şehrin gelişiminde ve yaşamında önemli rol oynuyordu.
MÖ 7. yüzyılda göçler sırasında gelen Yunanlar, yazıtlara göre MÖ. 3. yüzyıla kadar kente özgü bir dil konuşuyorlardı. Hala tam olarak çözülemeyen bu dil, Hint-Avrupa dillerindendi. Side, MÖ. 6. yüzyılın ilk yarısında Lidyalıların, MÖ 547-546’da da Perslerin egemenliğine girdi. Pers yönetiminde gelişen kent, MÖ. 334’te Büyük İskender’e teslim oldu. İskender’in ölümünden sonra Antigonus’un (323-304), Ptolemaioslar’ın (301-215) ve MÖ. 215’ten sonra da Suriye Krallığı’nın kontrolü altına girdi.
Miletli Hekataios’un anlattığına göre, Side Anadolu’nun Boğa ve Dağ tanrısı olan Tauros’un kızıdır. Side’nin kurucusu olarak Hellen kökenli bir kahramanın gösterilmemiş olması kentin 13. yüzyıldaki ve daha sonrası kolonizasyon hareketlerinde barbar (yabancı) olarak kabul edildiğini göstermektedir.
DHA
You must be logged in to post a comment Login