Kediler Mısır’dan Ayrı Olarak 5000 Yıl Önce Çin’de De Evcilleştirildi

Çin’de MÖ 3500 yıllarine tarihlenen tarımcı yerleşimlerde bulunan kedi kalıntılarının hangi türe ait olduğunu araştıran bilim insanları, küçük kedilerin 5,000 yıl önce Orta Doğu’dan ayrı olarak mı bu bölgede evcilleştirildiğini, yoksa bu tarihte evcil kedilerin Çin’e mi getirildiğini anlamaya çalşıyor.

Çin’deki bu tarımcı köylerde bulunan kemiklerin hepsi Pars kedisine aitti. Pars kedisi, tüm modern evcil kedilerin atası olan Yaban kedisinin uzak bir akrabası.

Böylece araştırmacılar, kedilerin MÖ 3000’den önce Çin’de evcilleştirilmeye başladığına dair kanıtlar buldu. Çin’de gerçekleşen bu olay, Orta Doğu ve Mısır’da tarımın doğuşundan sonra insanlar ve kediler arasında gelişen ilişkiyle karşılaştırılabilir.

Çin’de Shanxi’de MÖ 3200-2800 yıllarına tarihlenen Wuzhuangguoliang Neolitik yerleşiminde bulunan evcil kedi kafatası. (© J.-D. Vigne, CNRS/MNHN)

Kediler, 500 milyondan fazla bireyle dünyada en yaygın olarak bulunan evcil hayvan türü. Günümüzdeki tüm evcil kediler, Afrika ve Orta Doğu Yaban kedisinden (Felis silvestris lybica) geliyor. 2004’te yayınlanan bir araştırmaya göre, insanlar ve kediler arasındaki yakın ilişki ilk olarak, Orta Doğu’da tarımın başlangıcından sonra, MÖ 9000-7000 yılları arasında oluşmaya başladı.

2001’de ise Çin Bilimler Akademisi’nden araştırmacılar, Kuzey Çin’deki Shaanxi eyaletinde MÖ 3500 yılına tarihlenen Neolitik yerleşimlerde kedi kemikleri keşfetti. Bu kedi kemiklerinin Çin’e getirilen kedilere mi yoksa MÖ 4. binyılda Çin’de evcilleştirilen kedilere mi ait olduğu bilinemiyordu. Çin’de en az dört küçük kedi türünün kalıntıları bulunmasına rağmen, modern kedilerin atası olan Yaban kedisi (Felis silvestris lybica) kalıntılarına hiç rastlanmamıştı.

(Soldaki fotoğraf: Greenasia Productions Co Ltd/Thailand 2012. Sağdaki fotoğraf: MpalaLive.org)

Bu sorunu çözmek için Fransız Bilimsel Araştırmalar Merkezi, Fransız Doğa Tarihi Müzesi, Çin Bilimler Akademisi, Shaanxi Arkeoloji Enstitüsü ve Aberdeen Üniversitesi’nden araştırmacılar bir araya geldi.

Araştırmacılar DNA örneği yokluğunda, küçük kedilerin kemiklerini ayırt etmenin tek yolu olan geometrik morfometrik analiz uyguladı. Küçük kedilerin kemikleri arasındaki morfolojik farklılıklar, geleneksel tekniklerle çoğu zaman fark edilemeyecek kadar küçük ve az.

Çalışmada Shaanxi ve Henan’da bulunmuş MÖ 3500-2900 yıllarına tarihlenen beş kedinin çene kemiklerini incelendi. İnceleme sonucu tüm kemiklerin Pars kedisi olarak bilinen, ve Doğu Asya’da hala yaygın olarak yaşayan Prionailurus bengalensis‘e ait olduğu ortaya çıktı. Bu vahşi kedi türü Yaban kedisi’nin uzak bir akrabası ve insan varlığının yoğun olduğu yerlere sık sık uğramasıyla biliniyor.

Orta Doğu ve Mısır’da olduğu gibi büyük ihtimalle bu örnekte de, Pars kedileri, tahıl depolarına dadanan kemirgen hayvanların bolluğu nedeniyle buradaki Neolitik yerleşimlere yöneldi.

Araştırmacı J.-D Vigne, Shaanxi’deki zooarkeoloji laboratuvarında, Wuzhuangguoliang yerleşiminde bulunan Neolitik kedinin kafatası hacmini belirlemek için pirinç taneleri kullanıyor. (© J.-D. Vigne, CNRS/MNHN)

Bu sonuçlar, MÖ 8. binyılda tarımın başlangıcı sonrası Mısır ve Orta Doğu’da gerçekleşen bir kedi evcilleştirilmesi olayının, bağımsız olarak Çin’de de gerçekleştiğini gösteriyor. Çin’de Yaban kedisi (F. silvestris) değil Pars kedisi türü (P. bengalensis) insanlarla bir ilişki kurmaya başlamıştı.

Dünya üzerindeki en az üç bölgede kedilerin evcilleşmesi, tarımın başlangıcıyla yakından ilişkiliydi.

Buna rağmen günümüzde Çin’deki evcil kediler Pars kedisinin değil, uzak akrabası olan Yaban kedisinin soyundan geliyor. Yani Neolitik dönemden sonra Çin yerleşimlerinde Yaban kedisi popülasyonu, Pars kedilerinin yerini almış.

Gelecekteki araştırmalar Yaban kedilerinin Çin’e ne zaman ulaştığını ve Pars kedisi popülasyonunun sonunu getirdiğini anlamayı planlıyor.


“Cats domesticated in China earlier than 3000 BC”, Centre National de la Recherche Scientifique Basın Açıklaması, 22 Ocak 2016

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login