Ötzi’nin Babasından Gelen Soy Hala Yaşıyor

5300 yıllık Buzadam Ötzi’nin genetik tarihi üzerine yapılan araştırmalar, Ötzi’nin annesinden gelen soy tükendiği için, Ötzi’nin yaşayan hiçbir kadın akrabasının olmadığını gösteriyor.

Araştırmaya göre Ötzi’nin anne tarafından gelen soyu doğu İtalyan Alplerinde ortaya çıkmış ve aynı yerde bitmiş görünüyor. Buna karşılık baba tarafından gelen soyu Avrupa’da hala görülüyor. Öyle ki Ötzi’nin soyundan gelen insanlar listesine hala yaşayan yeni erkek akrabalar bile eklenebilir.

ötzi'nin annesinden gelen soy tükenmiş

1991 yılında İtalyan Alplerinde bulunan Ötzi, dünyanın en çok incelenmiş insan cesetlerinden biri. Bilim insanları şu ana kadar Ötzi’nin kahverengi gözleri olduğunu, dişlerinin çok kötü olduğunu, laktoz intoleransı olduğunu, yüksek koroner kalp hastalığı riskine genetik olarak yatkın olduğunu, ve büyük ihtimalle Lyme hastalığı olduğunu ortaya çıkardı.

2012’de Ötzi’nin babadan oğula geçen Y kromozomunun üstünde yapılan araştırmalar, “G2a” adı verilen Ötzi’nin babasından gelen genetik soyun modern toplumlarda hala devam ettiğini ortaya çıkardı. K1f adı verilen anne soyu hakkındaki sorular ise cevaplanmamıştı.

Bolzano/Bozen Avrupa Akademisi’nden (EURAC) biyolog Valentina Coia “Mumyanın mitokondriyel DNA’sı (mitokondriyel DNA anneden çocuklarına geçer) 1994 yılında ilk analiz edilen şey oldu. Analiz etmesi kolaydı, ve Y kromozomuyla birlikte tarihte geri gitmemize ve kişinin genetik tarihini çıkarmamıza yardımcı oluyordu. Fakat yine de Ötzi’nin annesinin soyu e modern popülasyonlar arasındaki genetik bağlantı belirgin değildi” dedi.

Ötzi’nin anne soyunun modern toplumlarda iz bırakıp bırakmadığını incelemek isteyen Coia ve EURAC çalışanları, mumyanın mitokondriyel DNA’sını, K1 soyuna ait olan 1,077 kişinin mitokondriyel DNA’sıyla karşılaştırdı.

Örneklerden 42 tanesi doğu İtalyan Alplerinde ortaya çıkmıştı ve Ötzi’yle genetik bir devamlılık gösteriyordu.

ötzi'nin annesinden gelen soy tükenmiş

Karşılaştırmalar ne Ötzi’nin, ne de evrimsel olarak yakın olan diğer soyların modern toplumlarda yer aldığını gösterdi. Bu da Ötzi’nin annesinden gelen soyun büyük ihtimalle tükendiğini gösteriyor.

Araştırmacılar Scientific Reports isimli herkese açık bir bir e-dergide yayınlanan makalede “İlginç olarak, Ötzi’nin anne ve baba genetik soyları arasında bir tezat var.” diyor.

Ötzi’nin anne soyu yok olmuşken, babasından gelen soy Avrupa’da ve özellikle de Sardinya ve Korsika gibi Akdeniz bölgesindeki gruplarda hala görülüyor.

Bu durumun nasıl açıklanabileceğini araştıran Coia ve meslektaşları, Ötzi’nin mitokondriyel DNA’sını ve Y kromozomunu, Avrupa boyunca 14 farklı arkeolojik alandan elde edilen birçok antik DNA örneğiyle karşılaştırdı.

Bu karşılaştırma sonucunda, Ötzi’nin babasından gelen soyun Neolitik dönemde Avrupa’nın birçok bölgesinde yaygın olduğu, annesinden gelen soyun ise büyük ihtimalle sadece doğu Alplerde var olduğu ortaya çıktı.

Antik ve modern örneklerden elde edilen genetik verileri bir araya getiren araştırmacılar, Ötzi’nin genetik tarihini açıklayabilecek olası bir senaryo ortaya çıkardı: Ötzi’nin babasından gelen soy, yani G2a, 8,000 yıl önce ilk Neoilitik insanların göçüyle Orta Doğu’dan Avrupa’ya gelen bir antik genetik altyapının parçasıydı.

Neolitik dönemden sonra Avrupa’ya yapılan göçler, Sardinya gibi coğrafi olarak izole olan bölgeler dışında, G2a soyunun yerini kısmen diğer soyların almasına neden oldu.

Ötzi’nin anne soyu, K1f, en az 5,300 yıl önce doğu Alplerinde ortaya çıktı. Ötzi’nin baba soyunun kısmen yerini alan göçler, K1f’in tamamen soyunun tükenmesine neden oldu.

“Günümüzde sık görülen haplogruplar K1f dalının yerini tamamen almış olabilir” diyor araştırmacılar. Bu durum büyük ihtimalle, Ötzi’nin yaşadığı bölgede Neolitik ve Bakır çağlarında nüfus yoğunluğunun az olması sayesinde kolaylaşmış ve desteklenmiş.

Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalara göre, Doğu Alplerindeki grupların nüfusu ancak 2,000 yıl sonra, Bronz çağından itibaren önemli dercede arttı.


“Oetzi Has No Living Female Relatives”, Rossella Lorenzi, Discovery News, 14 Haziran 2016

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply