95 yaşındaki Avustralyalı bir kadın, Ortadoğu’dan topladığı arkeolojik koleksiyonla ilgili olarak kendini uluslararası bir tartışmanın içinde buldu.
Bir Birleşmiş Milletler diplomatının karısı olan Joan Howard, 60’lı ve 70’li yıllarda yapılan arkeoloji kazılara katılmak için Ortadoğu’ya seyahat etti.
Ancak Batı Avustralya’daki bir gazetede yayınlanan kapsamlı bir koleksiyonu, büyük çaplı bir öfke uyandırdı. Arkeologlar, kadının kültürel eserleri toplamasıyla ilgili soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Avustralya basını, ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın konuyla ilgilendiğini bildirdi.
Mısır’ın Eski Eserler Konseyi’ndeki Tescilli Eski Eserler Bölümü direktörü Shaaban Abdel Gawad, Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın inceleme talep ettiğini belirtti. “Bu parçaların yasadışı olarak Mısır’dan nasıl çıkarıldığını araştırılmasını istiyoruz.”
Tüm bu tartışmalara rağmen, Joan Howard’ın ulusal veya uluslararası kanunları çiğnediği net değil.
Kasım başlarında Batı Avustralya tarafından yayınlanan yazıda, Harrison Ford’un canlandırdığı kurgusal arkeoloğa atıfta bulunarak Bayan Howard “Indiana Joan” olarak anıldı.
Koleksiyonu hakkında konuşurken gözlerinde “yaramaz bir pırıltı” yaşayan kadın, Avustralya’nın “gerçek hayat mezarı yağmacısı” olarak anıldı. Joan Howard’ın söylediğine göre bu koleksiyon 1 milyon dolardan daha fazla değerde.
Koleksiyondaki eserler arasında, Antik Mısır mumyasına ait bir cenaze maskı, Neolitik baltalar, Roma silahları ve Antik Mısır sikkeler ve takılar yer alıyor.
Gazetedeki yazıda; “Kocasının BM bağlantılarıyla, 11 yılı aşkın bir süre boyunca Suriye, Mısır, Lübnan, Ürdün, Filistin ve İsrail arasında seyahat etmek için sınırsız yetki verilmiş. Yasalar değişmeden önce eski eserleri aramak için diplomatik özgürlüğünü kullanmış.” ifadeleri geçiyor.
Kültür varlıklarının yasadışı ticaretine ilişkin Unesco sözleşmesi 1970 yılında kabul edildi, yani bu tür eserleri menşei ülkelerinden çıkarmak yasadışı.
Uluslararası Müzeler Konseyi’ne göre eski eserlerin korunmasına yönelik Mısır ulusal yasaları 1880’li yıllara dayanıyor ve Joan Howard’ın seyahat ettiği diğer birçok ülkenin de en azından 1950’lerden beri kendi yasaları vardı.
Şimdi ise birçok kişi, 1960’larda ve 1970’lerde Joan Howard’ın faaliyetlerinin yasallığı konusunda bir araştırma yapılması ve eserlerin teslim edilmesi çağrısında bulunuyor.
Arkeolog Monica Hanna da bu kadının soruşturulmasını isteyenlerden biri. Dr Hanna, Avustralya’nın Mısır Büyükelçisine, Joan Howard’ın arkeolojik alanlarda bulunan eserleri çıkararak “korsanlık” yaptığını iddia eden açık bir mektup gönderdi.
I wrote this open letter: https://t.co/MpR1BEOQPj to the Australian Ambassador regarding the illegal activities of Mrs. Joan Howard #Egypt
— Monica Hanna (@monznomad) November 6, 2017
Joan Howard, son gelişmelerle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
Gazetedeki yazıda kadının, Avustralya’nın “gerçek hayat mezarı yağmacısı” olarak anılması da kafalarda soru işareti bırakıyor.
Dr Hanna mektubunda, “Arkeolojik alanların tahribatı konusunda övgü dolu yazının kutlama tonu çok olumsuz bir görüntü çiziyor.” diyor.
Argh! @__thewest__ you are literally glorifying the theft of cultural property & the destruction of critical context https://t.co/OEo9me08pL
— David S. Anderson (@DSAArchaeology) November 6, 2017
Mısır’ın en değerli kültürel eserlerinin birçoğu, British Museum koleksiyonunun bir parçası olan Rosetta Taşı gibi, diğer ülkeler tarafından uzun süredir tutuluyor. Ancak sorun sömürge dönemiyle sınırlı değildir.
IŞİD’in genişlemesi sırasında, para toplama amaçlı birçok kültürel eser karaborsada satıldı.
BBC. 24 Kasım 2017.
You must be logged in to post a comment Login