400 Yıllık Batıktaki Giysiler, Elitlerin Yaşamını Gösteriyor

Küçük bir Hollanda adasının sularında bulunan 17. yüzyıldan kalma bir batık, Avrupa ticaretinin altın çağının benzersiz bir görüntüsünü sunuyor.

Palmwood Batığı’ndan çıkarılan bu ipeksi elbisenin 1620’li yıllara ait olduğu düşünülüyor. Denizin altında yüzyıllarca kalmasına rağmen olağanüstü derecede sağlam. C: Museum Kaap Skil

İlk olarak İngiliz bir nedimeye ait olduğu düşünülen 17. yüzyıl Hollanda batığından çıkan gösterişli ipek giysiler, geminin son yolculuğunu çevreleyen pek çok gizemden sadece biri.

Yıllar süren araştırmalar, Avrupa’da şimdiye kadar yapılmış en önemli giysi keşiflerinden bazılarını içeren Hollanda’daki bir 17. yüzyıl gemi batığının muhteşem içeriğiyle ilgili cevaplardan çok sorular ortaya çıkardı.

(İlgili: Elgin Mermerlerini Taşıyan Batıkta Osmanlı Sikkeleri Bulundu)

Gemi enkazı 2009 yılında yerel bir dalış kulübü tarafından Amsterdam’ın yaklaşık 96 km kuzeyindeki Wadden Denizi’nde yer alan Texel adasında keşfedildi ve 2014-2017 yılları arasında kazıldı. O tarihten bu yana, pahalı sert ağaç kargosu nedeniyle yaygın olarak “Palmiye Batığı” olarak adlandırılan batıktan çıkarılan yaklaşık 1500 eser, uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından inceleniyor ve korunuyor.

Yüzyıllar içinde rengi solmuş açık renkli bir ipekten yapılan bu elbise, düğümlü deseniyle özenle işlenmiş gümüş işlemelere sahip. C: Museum Kaap Skil

Arkeologları hayrete düşüren şey ise gemide bulunan lüks ve alışılmadık derecede iyi korunmuş giysiler oldu. Gümüş düğümlerle işlenmiş zarif bir elbise, özenle hazırlanmış Şam kumaşından bir elbise, bir kadın tuvalet takımı ve aynası ve sadece Amerika’da bulunan böceklerden elde edilen yakut renkli bir pigment ile boyanmış kadife, Osmanlı tarzı bir tunik.

Ayrıca gemide 16. ve 17. yüzyıllara tarihlenen 32 adet deri ciltli kitaptan oluşan bir koleksiyon keşfedildi. Sayfalar uzun zaman önce yok olmuş olsa da, kabartmalı kapaklar Fransa, Polonya ve İngiltere’nin Kraliyet Stuart Hanedanı’nın armasını taşıyan bir tanesi de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden ciltleri ortaya koyuyor.

Pahalı kırmızı boyayla yapılmış kadife bir elbise. C: Museum Kaap Skil

Hollanda Oudeschild yakınlarındaki bir denizcilik müzesi olan Museum Kaap Skil’in küratörü Alec Ewing, “Bunlar 17. yüzyılda son derece pahalı nesnelerdi ve birileri hepsini bir araya getirip A noktasından B noktasına taşımak için çaba sarf etmiş, ama neden?” diye soruyor.

Kıyafetlerin tarzına ve kitaplardaki bilgilere dayanarak, araştırmacılar ilk olarak enkazın I. Charles’ın eşi Henrietta Maria’yı İngiltere’den Hollanda’ya taşıyan bir konvoyun parçası olabileceğinden şüphelendi. Bir mektup, kraliçenin maiyetinden iki nedimesinin ve hizmetçilerinin gardıroplarını içeren bir bagaj gemisinin Mart 1642’de nasıl battığını anlatıyordu.

Daha Fazla Soru ve Cevap

Palmwood Batığı’ndan çıkarılan ilk giysiler 2016 yılında Kaap Skil Müzesi’nde sergilenmeye başlandığında 1642 yılında battığı teorisi geçerliydi. Ancak o zamandan bu yana araştırmacılar, Palmwood gemisinin muhtemelen 1645’ten önce denize açılmadığı da dahil olmak üzere gemi kalıntılarından daha fazla bilgi elde ettiler.

Batıkta bulunan bu alet, geminin enlemini belirlemek için bir navigasyon aracı olarak kullanılmış olabilir. Üzerinde, muhtemelen sahibinin isminin baş harfleri olan “H.I.” harfleri ile 1636 tarihi var. C: Museum Kaap Skil

Palmwood Batığı da dahil olmak üzere bölgede kapsamlı çalışmalar yapmış olan denizcilik arkeoloğu Arent Vos, dendrokronolojik verilere dayanarak geminin ağaçlarının 1640’tan önce kesilmediğini söylüyor. Gemiyi inşa etmek için gereken süreyi ve 17. yüzyılda bir geminin ortalama ömrünü hesaba katarak, geminin 1645 ile 1660 yılları arasında artı veya eksi 10 yıl yelken açtığını tahmin ediyor. 

Peki Palmwood gemisi yüzen bir kraliyet gardırobu değilse, neydi? Bazıları battığı sırada onlarca yıllık olabilecek giysilerin yanı sıra, bazıları bir yüzyıl öncesine ait uluslararası kitap kütüphanesi, gümüş sofra takımları ve diğer lüks eşyalar, bazı araştırmacıların eserlerin muhtemelen diplomatik bir görev için seyahat eden seçkin bir aileye ait olabileceğini öne sürmesine yol açıyor.

İskoç-İngiliz Stuart kraliyet ailesinin armasını sergileyen damgalı bu dana derisi cilt de dahil olmak üzere bir sandığın içinde birden fazla deri kitap cildi bulundu. C: Museum Kaap Skil

Ama diğer araştırmacılar bu teorinin şimdiye kadar araştırılan tüm eserlerle uyuşup uyuşmadığını merak ediyor. Örneğin Osmanlı kaftanı, üst sınıf bir Avrupalı kadının gardırobunda muhtemelen yer almamalıydı.

Ewing, “Bu insanların kim olduklarına dair soruları yanıtlamaya çalışıyoruz ama kaftan bir bakıma tüm bunları anlamsız kılıyor.” diyor.

Kaap Skil’in sanat yönetmeni Corina Hordijk, bir başka teorinin de geminin battığında bir tiyatro kumpanyasını taşıyor olabileceği yönünde olduğunu söylüyor. “Bu sadece teorilerden biri. İlginç ama muhtemelen en akla yatkın olanı değil.” 

Koyu kırmızı ipek kumaş korse. C: Museum Kaap Skil

Bir de iç çamaşırı eksikliği var. Kadınların elbiseleri, ipek kreasyonların altında birden fazla muslin, pamuk veya yün katmanı gerektiriyor olmalıydı, ancak araştırmacılar henüz ipek çoraplar ve korseler dışında iç çamaşırına dair herhangi bir kanıta rastlamadı. Ewing, “Bu çok tuhaf” diye belirtiyor.

Şimdiye kadar korunmuş olan giysiler şu anda Kaap Skil Müzesi’nde oksijensiz özel vitrinlerde sergileniyor. Ancak enkazdan çıkarılan ve aralarında özenle hazırlanmış bir gümüş takımın da bulunduğu 1.500 küsur eserin çoğu hâlâ incelenmeyi ve konservasyonu bekliyor.

Konservatörler şu ana kadar deniz dibinden çıkarılan parçalarla meşgul olsalar da Palmwood Batığı’nın büyük bir kısmı Waddel Denizi’nin dibinde kazılmamış halde duruyor ve yıkıcı akıntılardan korunmak için koruyucu bir örtüye sarılmış durumda. Vos, “Gemi yapısının hangi parçalarının hâlâ dipte yattığına dair oldukça iyi bir fikrim var.” diyor.

Kırmızı ipek çanta, içinde hala bir tarak, iğnelik, fırça ve ayna barındırıyordu. C: Museum Kaap Skil

Araştırmacılar geminin son yolculuğunun hikayesini bir araya getirmeyi dört gözle beklerken, Hordijk batık gümüş işlemeli elbisenin arkasındaki kadının gizeminin devam etmesinin özel bir yanı olduğunu kabul ediyor.

“Herkesin bu elbisenin kime ait olduğunu kendi kendine hayal edebilmesini seviyorum. Herkesin kendi hayali olabilir.”


National Geographic. 24 Ocak 2023.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. Antik Çağ Tarihinde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login