Uzatılmış Kafatasları, Çok Kültürlü Bir Topluluğu Gösteriyor

Macaristan’daki Mözs antik mezarlığı, Avrupa’nın Göç Dönemi’nin başlangıcında eşsiz bir topluluk oluşumuna dair ipuçları sunuyor.

Yetişkin bir kadının yapay olarak deforme olmuş kafatası. Çocukluk döneminde kafatasının bağlanması, kafatasının uzamasına ve kemikteki çöküntülere neden oluyor. C: Balázs G. Mende.

On yıllardır, Macaristan’daki bir mezarlıkta 1000 yıldan eski düzinelerce yapay olarak deforme olmuş kafatası ortaya çıkarıldı. Şimdi ise bu kafatasları, Roma İmparatorluğu çöküşünün bölgedeki sosyal değişiklikleri nasıl ortaya çıkardığını gösteriyor.

MS 5. yüzyıl boyunca, Orta Avrupa’daki insanlar kafa şeklini önemli ölçüde uzatan bir uygulama olan kafatası bağlama uygulamasını gerçekleştirdiler. Bu değişmiş kafatasları o kadar şiddetli bir şekilde deforme olmuştu ki, bazıları onları bilim kurgu filmlerindeki uzaylılarının kafalarıyla karşılaştırdı.

(Hunlar: Attila’nın Ardındaki Amansız Savaşçılar Kimdi?)

5. yüzyıl aynı zamanda, Roma İmparatorluğunun çöktüğü ve Asya ve Doğu Avrupa’daki insanların, göçebe bir Asya grubu olan Hunlar tarafından işgal edildiği, siyasi bir huzursuzluk dönemiydi.

İlk kez 1961’de kazılan bir mezarlık olan Macaristan’daki Mözs-Icsei dűlő, bölgedeki en büyük uzun kafatası koleksiyonuna sahipti. Şimdi ise yeni bir çalışma, siyasi istikrarsızlık zamanlarında kafatası bağlayan toplulukların diğer kültürlerle nasıl birlikte bulunduğunu ve kafatası bağlama geleneğinin gruplar arasında nasıl paylaşılmış olabileceğini bir araya getiriyor.

Çalışmanın baş yazarı Corina Knipper ve ekip arkadaşları, “Çocuklukta kafatasını sıkıca bağlayarak yapay olarak deforme etme uygulaması Paleolitik çağa kadar uzanıyor ve modern zamanlara kadar devam ediyor.” diyor.

Kazı sırasında 43 numaralı mezar içinde bulunan vücudun üst kısmı. Kızın yapay olarak deforme olmuş bir kafatası vardı; bir kolye, küpeler, tarak ve cam boncuklarla gömüldü. C: Wosinsky Mór Museum

Kafatası bağlama uygulaması, MÖ 2. yüzyılda Orta Asya’da yayıldı, MS 2. ve 3. yüzyıllarda Avrupa’ya yayıldı ve MS 5. yüzyılın ilk yarısında orta Avrupa’da giderek daha popüler hale geldi.

Araştırmacılar, inceledikleri Mözs arkeolojik alanının bu dönemi temsil ettiğini ve geleneğin çok yaygın olduğu bir topluluğun mükemmel bir örneğini sunduğunu söylüyor.

Yeni çalışma için araştırmacılar, bir zamanlar Pannonia Valeria olarak bilinen bir Roma eyaleti olan Mözs mezarlığındaki mezarlardan 51 uzun kafatasını incelediler.

MS 430’dan MS 470’ye kadar kullanımda kalan mezarlıkta bulunan 96 adet mezar, üç gruba ayrılıyordu ve üç nesli temsil ediyordu. İlk mezar grubunun, mezarlığın kurucu grubu olduğu düşünülüyor ve kalıntıları Roma mezarları tarzı gömülmüştü. İkinci grup, bölge dışından gelmiş gibi görünen bir tarzda gömülmüş, üçüncü grup ise Roma ve diğer geleneklerden gelen gömme uygulamalarını birleştirmişti.

(Hunlar Roma İmparatorluğundaki Yerleşimcilerle İşbirliği Yapmış Olabilir)

Yapay olarak uzatılmış kafatasları olan bireyler her üç gömme grubunda da bulundu. Uzun kafatasları birinci gruptaki mezarların yaklaşık yüzde 32’sini; ikinci grupta yüzde 65’ini; ve üçüncü grupta yüzde 70’ini oluşturuyordu. Bununla birlikte, kafataslarındaki olukların yeri ve yönündeki değişiklikler, gruplar arasında farklı bağlama tekniklerinin kullanıldığını düşündürüyor.

Kemiklerde izotopların veya farklı atom versiyonlarının analizi, daha sonraki mezarlardaki bireylerin nereden geldiği hakkında daha fazla ipucu verdi. Bu bireylerden bazılarının kökeni Mözs yakınlarındaydı, bazıları ise yerlerinden edildikten sonra buraya yerleşmişti.

Bir mezarlıkta farklı kökenlere sahip insanları bulmak, bu grupların birlikte yaşadığını, bir zamanlar bölgesel olan kültürel alışkanlıkların ve geleneklerin (diyet veya kafa bağlama gibi), Roma İmparatorluğu’nun küçülen günlerinde gruplar arasında paylaşıldığı ve kabul edildiği bir topluluk kurduklarını gösteriyor.

Daha önce, arkeologlar Pannonia Valeria’ya yeni gelenlerin, mezarlarda bulunan eserlere dayanarak Roma altında yaşayan insanlarla birlikte yerleştiğini varsaymışlardı. Araştırmaya göre yeni kanıtlar bunu doğruluyor.

Araştırma yazarları, “Yeni teknolojinin uygulanması (izotop analizi), 5. yüzyıl boyunca toplum oluşumunu ve yaşam tarzını anlamaya büyük ölçüde yardımcı oldu.” diyor.


Makale: Knipper, C., Koncz, I., Ódor, J. G., Mende, B. G., Rácz, Z., Kraus, S., … & Vida, T. (2020). Coalescing traditions—Coalescing people: Community formation in Pannonia after the decline of the Roman Empire. PloS one, 15(4), e0231760.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login