On binlerce eski iskelet üzerinde yapılan analizler, insan ve hastalık arasındaki evrimsel savaş hakkında önemli bilgiler veriyor.
Güney Kanada'da yaşamış genç bir dinozorun fosilleşmiş kuyruğunda, 60 milyon yıllık tümörün kalıntıları bulundu.
Arkeolojik bulgular, nadir hastalıklara sahip insanların toplum tarafından desteklendiğini, iyi bir yaşam geçirdiğini ve ötekileştirilmediğini gösteriyor.
Yeni araştırma, Orta Çağ Avrupası’nda cüzzama neden olan bakterinin alttürlerinde sanıldığından çok daha fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi.
Yeni araştırmalar, Atacama'da yaşayan insanların tarıma geçişinin, anne ve bebek sağlığının kötü olması ile doğrudan ilişkisi olabileceğini ortaya koyuyor.
Portekiz’deki araştırmacılar bir antik Mısır mumyasında, X ışını taramalarıyla ilk defa olarak bir mumyada böbreğin görüntüsünü ve tarihteki en eski böbrek veremi vakasını keşfetti. Lizbon’daki Ulusal Arkeoloji...
Almanya'da 7000 yıllık, 30-40 yaşlarında kadına ait olan, Neolitik döneme tarihlenen iskelet bilinen ilk lösemi hastalığı vakası olabilir
16. yüzyılda Eflak'ta özensizce gömülmüş ve topuz, ok, tüfek yaralanmaları gibi şiddet izi görülen 3 iskelet Osmanlı askerlerine ait olabilir.
Paleopatoloji gerek iskeletlerden gerek yumuşak dokudan eski hastalıkları araştırır. Peki arkeologlar bu hastalıkları nasıl anlayabiliyor?