Etiyopya'daki mağarada Taş Devri insanlarının kullandığı aşıboyası minerallerinin kaynağı 4.500 yıl boyunca değişti, ancak bunun nedeni belirsiz.
Mağaralar gömme ritüellerinin başlangıcına işaret ediyor, ancak insan mezarlarının geçmişi hakkında hala bilmediğimiz çok şey var.
Kuzey Avrupa'da bulunan 15.000 yıllık kanıtlar, insanların zorunluluktan değil, kültürlerinin gereği olarak yamyamlık yaptığını gösteriyor.
Bulutları yüzlere benzetmek gibi anlamlı formların rastgele desenlerde görüldüğü psikolojik bir olgu, insanları mağara sanatı yapmaya teşvik etmiş olabilir.
Venüs heykelcikleri arasında belki de en ikonik figür, Avusturya’da keşfedilen ve yaklaşık 30.000 yıl öncesine ait Willendorf Venüsü.
40.000 yıl önce mamut dişinden özgünlük ve ustalıkla yontulmuş olan bu heykelcik, Almanya’da Hohlenstein-Stadel Mağarası’nda bulundu.
Kaçırmış olanlar için 2023 yılının Eylül ayında, Türkiye’de ve dünyada dikkat çeken arkeolojik keşifleri bu listede derledik.
İklim değişikliğinin etkisi günümüz topluluklarında her zaman mevcut bir stres etkeni olsa da, bu yalnızca modern bir sorun değildi.
Yarım milyon yıl önce, yani daha önce mümkün olduğu düşünülenden daha erken bir zamanda, insanlar ahşaptan yapılar inşa ediyordu.
Av hayvanlarının zaman içinde küçülmesi, tarih öncesi insanları uygun av aletleri yaratmaya ve bilişsel kapasitelerini geliştirmeye zorladı.
Arkeologlar, Avrupa'nın Doğu İberya kıyılarında bulunan en önemli Paleolitik mağara sanatı alanını keşfetti: Çizimler 24.000 yıllık.
Bilinmeyen bir insan soyunun ürettiği 1.4 milyon yıllık küresel taşların kasıtlı olarak yapılmış olması muhtemel, ama nedenini henüz bilmiyoruz.
Fransa'nın Laugerie-Basse kaya sığınağında, 1868'de keşfedilen bu minik (sadece 3.1 cm) kemik disk, tarih öncesi bir 'gif' gibi!
İspanya'daki bir mağara sanatı daha yakından incelenerek, daha önce bilinmeyen birçok hayvan figürü ve geometrik şekil ortaya çıkarıldı.
Güney Afrika sahillerindeki kumul yüzeylerde, 149.000 ila 129.000 yıl öncesine tarihlenen ve ammoglif adı verilen çizimler bulundu.
Bir arkeolog, iklim verileri ile dikiş aletlerini kullanarak giysinin icadının ve evriminin izlerini sürüyor.
Yunanistan'daki tarihöncesi bir arkeolojik alan, bölgedeki bilinen en eski hominin varlığını 250.000 yıl daha öncesine çekiyor.
25.000 yıl önce bir kolye olarak takılan söz konusu diş, muhtemelen kişinin göğsüne ve boynuna yaslandığı için terinden DNA emmişti.
El Miron Mağarasında kayalardan yapılmış bir bölmenin incelenmesi, arkeologların burayı Paleolitik bir "tezgah" olarak tanımlamasına yol açtı.
Garip çentikleri olan bir kemik, bunun erken Homo sapiens tarafından deriyi delmek için bir delgi tahtası olarak kullanıldığını gösteriyor.