Sosyal medya, şehir hayatı ve hatta tatlıya olan düşkünlüğümüz bile stres seviyemizi, sağlığımızı ve kaç çocuğumuz olacağını etkileyebilir.
Yeni araştırmaya göre, Dünya iklimindeki uzun vadeli değişiklikler insan atalarının yayılımını ve farklı habitatlara adaptasyonunu etkiledi.
Yerli popülasyonlar, büyük avları yakalamaktan balık tutmaya geçerek "Younger Dryas" olarak bilinen soğuk iklimde hayatta kalmayı başarmış.
Eski insan türleri mozaik manzaralara ve farklı gıda kaynaklarına adapte oldu ve bu da atalarımızın iklim değişikliklerine karşı dayanıklılığını artırdı.
Eski insanlar, Afrika'dan dünyanın geri kalanına yayılmadan önce, 30.000 yıl boyunca Arabistan'da duraklamış olabilir.
Genomik çalışma, Ekvador'daki yerli nüfusun, Avrupalıların gelişinden binlerce yıl önce tüberküloz bakterisine adapte olduğunu gösteriyor.
Tıpkı ayılar, kertenkeleler, sinek kuşları ve Tyrannosaurus rex gibi biz insanlar da aslında birer saçak-yüzgeçli balığız!
Yeni türler, şaşırtıcı derecede hızlı bir şekilde oluşabilir ya da bu süreç tahmin ettiğinizden çok daha uzun sürebilir.
Yeni bir çalışmaya göre, kargaların ve kuzgunların küresel başarısının ardındaki sır, büyüklük ve zekanın bir kombinasyonu.
Çoğunlukla tahmin edildiği gibi kuşlar dinozorların soyundan gelmiyor. Onlar dinozorların ta kendisi!
Kültür, insanların çevrelerine uyum sağlamasına ve zorlukların üstesinden gelmesine genetikten daha iyi ve hızlı bir şekilde yardımcı oluyor.
Timsahlar, bir zamanlar hızlı evrimin bir sonucu olarak hem karada hem de okyanuslarda farklı adaptasyonlar geliştirdi.
Yüz binlerce yıl boyunca Rift Vadisi’ndeki insanlar çevrelerindeki bazı olaylara adapte olabildiler. 400.000 yıl önce ise işler değişti.
Genom dizilimine göre, Sibirya'da bulunan bir köpeğin 9.500 yıllık kalıntıları Grönland'da yaşayan kızak köpeklerine oldukça benziyor.
Biz dünyanın dört bir yanına giderken ve Ay'ı ziyaret ederken, en yakın yaşayan akrabalarımız şempanzeler, meyve yedikleri ağaçlarda kaldılar.
Kuzey Amerika’dan Orta ve Güney Amerika'ya yayılan tüm insanlar aslında ortak ataya sahip, ama popülasyonlar birbirlerinden uzaklaşarak farklılaşmış.
Araştırma, Neandertallerin ve mamutların genetik profillerinin, soğuk ortamlara adaptasyonun moleküler özelliklerini paylaştığını gösteriyor.
Amerika yerlileri ile kuzey Asyalılar'ın diş yapısındaki benzer evrimsel adaptasyon biyologları şaşırttı: kürek şeklindeki keskin ön dişler.
Yapılan çalışma, en az 45.000 yıl önce Sri Lanka ormanlarında küçük memelileri avlayan insanların kanıtlarını buldu.
İnsanlarda en değişken karakterlerden biri olan ten renginin, evrimsel süreçte nasıl bu kadar farklılık kazandığı her zaman merak edilmiştir.