Sagalassos Antik Kenti’nin en görkemli yapısı olan Antoninler Çeşmesi’nden sonra Yukarı Agora restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılıyor.
Çalışmalar tamamlandığında Sagalassos meydanı çeşitli kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapabilicek bir yapıya kavuşmuş olacak.
Burdur’un Ağlasun ilçesine 7 km mesafede bulunan ve ilk yerleşim izleri milattan önce 4.200 yıllarına dayanan Sagalassos antik kentinde ortaya çıkarılan her yapı, Anadolu’nun ve uygarlık tarihinin kültürel zenginliğine değer katıyor.
(Sagalassos Antik Kenti’nde Kitlesel Göçün İzleri Bulundu)
Sagalassos, ilk olarak 1990 yılında arkeolog Prof. Dr. Marc Waelkens tarafından keşfedildi. Belçika Leuven Üniversitesinin de desteklediği çalışmalara 2005 yılında Koç Topluluğu enerji şirketlerinden Aygaz ana sponsor olarak katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izinleri doğrultusundaki kazı ve restorasyon çalışmaları, 2010 yılında antik kentin en görkemli yapısı Antoninler Çeşmesi’nin tekrar yaşama kazandırılmasıyla devam etti.
Yaklaşık 3000 parçasının tekrar bir araya getirilmesiyle ayağa kaldırılan Antoninler Çeşmesi’nden sonra, çeşmenin bulunduğu Yukarı Agora’daki restorasyon çalışmalarına hız verildi.
2011 ile 2017 yılları arasında ise MÖ 2. yüzyıl–MS 7. yüzyıl arasında inşa edilmiş olan 3500 m² alana sahip Yukarı Agora’daki anıtsal yapıların restorasyonu gerçekleştirildi. Son sekiz yılda, Yukarı Agora’nın dört köşesinde yer alan yaklaşık 11 metre yüksekliğindeki dört onursal sütun ve agoranın giriş-çıkışlarını sağlayan üç anıtsal kapının ayağa kaldırılmasından sonra, antik kentin merkezi, mimari ve kentsel açıdan daha fazla bütünlük kazandı.
Agoradaki büyük yapıların restorasyonlarının tamamlanmasının ardından, 2018 yılından itibaren çalışmalarda ağırlık zemininin restore edilip korunmasına verildi. Bu çalışmalar tamamlandığında, Yukarı Agora alanı müze atmosferinde ziyaret edilebilecek bir mekân olmanın yanı sıra farklı sanat etkinliklerinin de yapılabileceği alana dönüşmüş olacak. Uygarlık tarihi içinde pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Sagalassos, çalışmalar tamamlandığında çeşitli konser ve sanat etkinliklerinin sergilenebileceği bir yapıya da kavuşmuş olacak.
Antoninler Çeşmesi
Sagalassos Antik Kenti’nin en göze çarpan yapılarından biri. MS 161-180 yılları arasında Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında yapılmış ve tanrı Dionysos’a ithaf edilmişti. Çeşmeye “Antoninler Çeşmesi” denmesinin sebebi, Roma İmparatorlarında Antoninler dönemine denk gelmesi. 28 metre genişliğinde ve 9 metre yüksekliğindeki çeşmenin en sağ ve en solunda Dionysos Tanrısı’na ait heykeller var. Bunlar orijinal pozisyonda duruyor. Diğer heykelleri başka bir yerden, büyük ihtimalle bir tapınaktan veya tiyatrodan getirilmiş.
Sagalassos Tiyatrosu
MS 2. yüzyılda inşa edilen tiyatro, 500 ve 600’lü yıllardaki iki büyük depremle hasar görse de oturma yerlerinin büyük bölümü hala sağlam. İmparator Marcus Aurelius döneminde açılan tiyatroda, kentin aşırı harcamaları yüzünden oditoryumun üst kısmı ve sahne yapısının ikinci katı tamamlanamadan yarım kalmış. Dünyanın en yüksek irtifadaki tiyatrolarından biri olma özelliğini taşıyor.
Hadrian ve Marcus Aurelius heykelleri
Sagalassos antik kentindeki Roma hamam kompleksinden Roma İmparatorları Hadrian ve Marcus Aurelius’un devasa mermer heykellerinin baş ve ayak kısımları.
Hadrian ve Marcus Aurelius Roma İmparatorluğu döneminin en görkemli zamanlarını temsil eden Antoninler hanedanındandı. Saltanatının erken dönemlerinde yapılmış olan heykelinde askeri üniformayla tasvir edilen İmparator Hadrian, MS 117 ile 138 yılları arasında hüküm sürdü. MS 161’den 180’e hükmeden Marcus Aurelius ise Stoacı filozof konumu ve imparatorluğun akıllıca yönetimi sebebiyle ün kazandı.
Heroon
Dans eden kız figürlerinin yer aldığı bir friz ile süslenmiş Heroon.
Kentin soyluları tarafından yaptırılan ve Kahramanlar Anıtı olarak da bilinen bu yapı, yaklaşık 14 metre yükseklikte. “Heroon”, bir kahramanın onuruna inşa edilmiş bir abideye atıfta bulunan bir Grekçe bir terimdi. Herhangi bir yazıt bulunamadığı için anıtın kim adına yapıldığı bilinmiyor. Ancak anıtın kazıları sırasında bu kişinin heykelinin baş kısmı bulundu.
You must be logged in to post a comment Login