Yaklaşık 10.000 yıl önce, Çin’in Yangtze Nehri kenarında yaşayan avcı toplayıcılar, yaşam biçimlerini değiştirecek bir hamle yaparak üretime geçtiler ve pirinç yetiştirmeye başladılar.
Arkeologlar Çin’deki bu tarım dinamiği üzerine yürüttükleri çalışmalarda özel bir yerleşimde yeni buluntulara rastladılar. Tahıllar elbette çok daha önce yeniyordu ve bitki sapları uzun sürelere dayanamayıp çürüyordu. Ancak pirincin küçük bir kısmı, binlerce yıl sonrasına kalmayı başardı: fitolit veya kendini savunma için bitki hücreleri tarafından yapılan sert, mikroskopik silika parçaları. Pirinç yaprakları yanmayan, sindirilmeyen ya da parçalanmayan yelpaze biçiminde fitolitlere sahiptir. Bu fitolitlere yapılan analizlere göre, günümüzden 10.000 yıl önce bu bölgedeki insanlar aktif bir pirinç toplayıcılığının ötesinde, pirinç yetiştirmiş olabilirler. Yani günlük soframızda bulunan bu besinin yetiştirilmesinin ilk hikayesi bilinenden çok daha öncesine dayanıyor olabilir.
2000’li yılların başından beri kazıların sürdüğü Shangshan yerleşiminde, daha önce de çanak çömleklerin içinde ya da öğütme taşları üzerinde pek çok pirinç kalıntısına rastlanmıştı. Bu noktada pirinç yapısını incelemek adına çığır açıcı olan buluntular ise fitolitler sayesinde oldu. Yerleşimdeki fitolitleri araştıran Smithsonian Müzesi’nden fitolit uzmanı Dolores Piperno, çok küçük alanlarda yoğun tabakalar halinde fitolit oluşabileceğini söylüyor.
Ekip, bu önemli buluntudan daha çok veri toplayabilmek adına fitolitleri ayıklamak adına oldukça uzun süren bir çalışma gerçekleştirdi. Daha sonrasında ayıklanan fitolitlerin tarihinin belirlenmesi için C-14 tekniği kullanıldı. Fitolitlerin tarihlerindeki güvenilirliği sağlamak adına aynı tabaklarda bulunan yanmış odun parçaları ve tohumlar üzerinden yapılan C-14 çalışmaları sonrasında yapılan karşılaştırmalarda korelasyon saptandı. Yapılan tarihlendirme sonucunda fitolitlerin tarihi yaklaşık 9,400 yıl öncesini gösterdi.
Sonra mikroskoplar altında devam incelemelerde buradaki pirincin, bugün yediğimiz pirincin yapısından oldukça farklı olduğu anlaşıldı. O dönemin pirinci daha küçük ve ince bir yapıya sahipti. Kendilerini tutan saplarından oldukça kolay ayrılan bu besin kaynağı, 10.000 yıllık yetiştirme sürecinde saplarını tutan yağlı ve iri nişastalı taneler haline geldi. Ekibin bu konuda odaklandığı bir başka konu ise pirinç fitolitleri üzerinde bulunan balık pulu şeklindeki yüzey şekilleri oldu.
Modern pirinç fitolitleri, dokuzdan fazla balık pulu şeklinde bir yüzeye sahiptir. Shangshan’daki fitolitler ise çok daha farklı sayılarda yüzey şekillerinin karışımı şeklindeydi. Yetiştirme süreci ilerledikçe bu yüzey şekilleri daha standart hale gelmeye başladı. Yabani pirinçte de bulunmayan bu özellik düşünüldüğünde araştırmacılar bu yapının evcilleştirme sürecinin bir basamağı olarak adlandırılabileceği kanısına vardı.
Araştırmacılar bu soruyu şöyle açıklıyor; fitolitler pirinç yaprakları hücrelerinde bulunurlar ve kurumaya başladıklarında su tutmak adına kıvrılırlar. Bataklık bir alanda yetişen antik dönem pirinçleri oldukça fazla su tüketir. Günümüz pirinçleri ise yaprakları dik ve sudan uzak bir konumdadır. Bu nedenle de yaprakları su tutabilmek adına art arda kıvrılmaya ihtiyaç duyar. Bu kıvrılmalar ise daha fazla ve standart bir balık pulu şeklinde yüzey şekilleri yaratır.
Her ne kadar bu fitolit araştırmaları sonrasında Shangshan, pirincin ilk yetiştirildiği yer olarak adlandırılıyor olsa dahi, araştırmacılar ve uzmanlar arasında pirinç evcilleştirilmesinin tek zamanlı olup olmadığı konusundaki tartışma sürüyor. Uzmanlar çoğu zaman Güneydoğu Asya’daki pirinç çeşitliliğini açıklamak için pirincin belki de üç farklı ve bağımsız evcilleştirme sürecine sahip olabileceğini söylüyor. Şimdiki bilgilerimiz Shangshan’ı bu besinin evcilleştirilmesi konusunda bilinen en eski yerleşme yapmakta.
The Atlantic. 29 Mayıs 2017.
Makale: Dating rice remains through phytolith carbon-14 study reveals domestication at the beginning of the Holocene,” Proceedings of the National Academy of Sciences (2017).
You must be logged in to post a comment Login