Norveç’in merkezinde yer alan eski bir çiftlikte yer alan su kuyularında, Vikingler döneminden kalma ahşap bir oyuncak tekne ve deri ayakkabılar bulundu.
Bin yıl önce, bilemeyeceğimiz nedenlerden dolayı, Norveç’in merkezindeki küçük bir çiftliğin sakinleri eski bir kuyuyu toprak ile doldurdu. Belki kuyudaki su kurumuştu ya da kirlenmişti. Ancak arkeologlar bu kuyuyu bulup 2016 yazında kazdıklarında, beklenmedik bir sürprizle karşılaştılar: özenle oyulmuş, pruvası yüksek bir Viking gemisini andıran ahşaptan bir tekne oyuncağı ve ortasında gemi direğinin girebileceği bir delik.
Kazı başkanlarından biri olan ve Norveç Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Müzesi’nden Ulf Fransson, “Bu oyuncak gemi, burada yaşamış insanlar hakkında bir şeyler söylüyor. Her şeyden önce, muhtemelen bir çocukla ilgisi olan bir şey bulmanız o kadar kolay değildir. Ancak aynı zamanda, bu çiftlikte bulunan çocukların oyun oynayabileceğini, tarlalarda çalışmanın veya çiftlik çevresinde yardım etmenin dışında başka bir şey yapma iznine sahip olduklarını gösteriyor.” diyor.
1000 yıllık bir İskandinav oyuncağı sıkça bulunan bir bulgu değil, fakat aynı zamanda hiç bulunmayan bir şey de değil. Aslında, 1900’lü yıllarda Trondheim Merkez Halk Kütüphanesi’nin önündeki yolda yapılan kanalizasyon çalışmalarında, hem yaş hem de yapım olarak benzer bir tekne bulunmuştu.
O zamanki kazıların bulguları arasında, büyük bir kaşık, çeşitli kulplar, ahşaptan mandallar ve küçük bir tekne vardı. Bu özel tekne günümüzde NTNU Üniversitesi Müzesinde sergileniyor.
Fakat Orta Çağ’da Trondheim, Viking Dönemi boyunca 1217 yılına kadar ülkenin başkenti olan bir ticaret merkezi ve bir şehir olarak kuruldu. İnsanların konsantrasyonu ve ticaretin getirdiği servet, en azından bazı çocukların oyun oynamaları için zaman sağladı. Böylece tekne gibi oyuncaklar yapıldı.
Arkeolog Ingrid Ystgaard, Ørland’ta bulunan yeni oyuncak teknenin diğerlerinden çok farklı olduğunu söylüyor.
“Bu Ortaçağ çiftliği, denizden uzakta ve stratejik bir konumda değil. Orland’da çok daha iyi konumlara sahip başka çiftlikler de var.”
Bu nedenle, bu Ortaçağ çiftliği muhtemelen bölgedeki en zengin çiftlik olmaktan çok uzaktaydı. Yine de hayat, burada yaşayan birisinin, bir çocuk için oyuncak tekne oymaya vakit bulabilecek kadar iyiydi. Ve bir çocuğun bununla oynayabileceği kadar.
Fransson, teknelerin, Ortaçağ’da üretilmiş en teknolojik şeyler arasında olduğunu söylüyor.
“Bir Viking gemisi veya bir knarr (bir tür tekne) inşa ettiyseniz, hem çocuklar hem de yetişkinler bunun çok önemli olduğunu düşünürdü. Bunlar çok özel birer tasarımdı. Bu oyuncak aslında gerçek bir tekne. Bir çocuğa oyuncak yapmak için bu kadar çok uğraşmak zorunda değilsiniz. Oyuncağu kim yaptıysa, tekne gibi görünen bir şey yapmak için oldukça çalışmış.”
Oldukça gerçek görünümlü bu oyuncak tekne bu nedenle, tıpkı günümüzdeki çocukların bugün yarış arabalarını veya uçakları gerçekten harika olduğunu düşünüyor olması gibi algılanıyordu.
Bölgede kazılan ilk kuyuda oyuncak bir tekne bulunurken, ikinci bir kuyuda ise dört adet deri ayakkabı bulundu. Arkeologlar, kuyulardaki yüksek su seviyesinin, ayakkabıların ve ahşap oyuncak teknenin korunmasını sağladığını söylüyor. Bu cisimlerden herhangi biri, daha kuru bir ortamda kalsaydı muhtemelen parçalanarak yok olurdu.
Kuyudaki ayakkabılar ilk defa keşfedildiğinde, araştırmacılar bunların Ortaçağ yerine çok daha yakın bir zamandan kalmış olabileceğini düşündü. Fakat ayakkabılar üzerine yapılan radyokarbon tarihlemesi, bunların 1015-1028 yılları arasında Norveç kralı II. Olaf zamanına tarihlendiğini gösterdi.
Basit bir deri taban üzerine form verilen ayakkabıları bulmak, aynı zamanda bu çiftliğin çok da zengin olmadığını gösteriyor.
Fransson, “Bunlar sıradan, her gün giydikleri bir iş ayakkabılarıydı. Bulunan ayakkabılardan birinde, büyük bir tabandan çıkan topuk parçası ve üzerinde delik vardı. Topuk parçasını kesilmiş ön kenarı, “ayakkabının aşınmış olduğunu ve tekrar onarıldığını gösteriyor.” diyor.
Ancak araştırmacılar, ayakkabıları tüm halde buldukları için burada yaşayanların o kadar da fakir olmadığını, çünkü ayakkabıları henüz tüm haldeyken atabildiklerini söylüyor.
Araştırmacılara göre ayakkabılardan biri, kişinin ayağına uyacak şekilde kesilmiş ve muhtemelen makul derecede uyuyordu, ancak bugün insanlar bu ayakkabıları muhtemelen ince, soğuk ve kaygan bulurdu.
“Ayakkabılarını çimle doldurmuş olabilirler, kalın yün çoraplar giymiş olabilirler, ama bu ayakkabılar kesinlikle sıcak veya kuru değildi.”
geminiresearchnews.com. 23 Şubat 2017.
You must be logged in to post a comment Login