İstanbul’da Marmaray projeleri kapsamında yürütülen arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkarılan 37 batıktan “Yenikapı 12” adı verilen teknenin kopyası yapılıyor. Orta Çağ dönemine ait olduğu tahmin edilen, 9,64 metre uzunluğunda ve 2,60 metre genişliğindeki teknenin kopyasının gelecek yıl denize indirilmesi amaçlanıyor.
İstanbul Üniversitesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı ve İÜ Yenikapı Batıkları Projesi Başkanı Doç. Dr. Ufuk Kocabaş, AA’ya yaptığı açıklamada, Yenikapı’da 2004’te başlayan kazılarda binlerce eserin yanında 37 ahşap tekne ve gemi kalıntısı bulunduğunu hatırlattı.
MS 5. ve 10. yüzyıllar arasında yapılan teknelerin “dünyanın en büyük batık gemi koleksiyonu” kabul edildiğini aktaran Kocabaş, çok az bilinen bir dönemin teknolojisini içeren ve toplu halde bulunan Yenikapı batıklarının, oldukça sağlam durumda bugünlere ulaştığını söyledi.
Bir tersanede yapılacak
Kocabaş, Avrupa Birliği, ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı çerçevesinde başlatılan proje kapsamında, Yenikapı’da bulunan 12 nolu batık teknenin, orijinal boyutlarındaki kopyasının inşa edileceğini belirtti ve şöyle devam etti:
“Bu projeden bize sağlanan bütçe ile Yenikapı 12’nin kopyasını yapacağız. AB projesinden 55 bin avroluk ödenek sağlandı. Yapım sürecini baştan sona görüntüleyerek belgesel hazırlamayı, arşiv oluşturmayı düşünüyoruz. Replika, tamamlandıktan sonra 2016 yılında denize indirilecek ve ‘Yenikapı 12’, müze ziyaretçilerine Orta Çağ teknesinde muhteşem seyir tecrübesi yaşatarak, denizlerde yarım kalan hayatına farklı amaçla devam edecek. Geminin tekrar yapımı, kentin zengin denizcilik kültürüne dikkati çekerek, bin yıllık denizcilik geleneklerine tanık olma imkanı sağlayacaktır.
İnşa sürecinin belgelenerek kitap haline getirileceğine işaret eden Kocabaş, 500 yıllık zaman diliminde batan Yenikapı tekne ve gemilerinin, teknoloji evriminin izlerini taşıdığını, bu aşamalı geçişin en güzel örneklerinden birinin “Yenikapı 12” batığı olduğunu vurguladı.
Yenikapı 12 adı batık, Latin yelkenli küçük bir ticaret teknesi
Kocabaş, geleneksel yapım felsefesinin karakteristik özelliklerine sahip olan batığın, bu yöntemin milattan sonra 9. yüzyıla kadar sürdüğünü kanıtladığını dile getirdi.
“Tekne, amfora yükünün yanı sıra gövde elemanlarının çoğunun dağılmadan, orijinal yerlerinde günümüze ulaşmış olması nedeniyle biçimi, tasarımı ve döneminin gemi inşa teknolojisi hakkında eşsiz bilgileri barındırmaktadır. Kazı alanında ve kazı sonrasında 3 boyutlu gerçekleştirilen çizimler, batığın rekonstrüksiyon aşamasında da kullanıldı. Batık üzerindeki bilimsel çalışmaları sürdüren Dr. Işıl Özsait Kocabaş, elde edilen sonuçlara göre, Yenikapı 12’nin, milattan sonra 9. yüzyılda denizlerde seyreden, tek direkli ve Latin yelkenli küçük bir ticaret teknesi olduğunu belirtmektedir. Kapasitesi için tasarlanmış ve inşa edilmiş olan teknenin gövdesi fazla yük alabilmek için düz dipli ve kavisli karinaya sahiptir. Düz dipli gövde yapısı, sığ limanlara ve koylara kolayca girebilme, baş kısmının daha geniş inşa edilmesi, teknenin güçlü dalgalarda kullanılma kabiliyetini arttırmaktadır.”
Kocabaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“İnşasında kaç usta çalışmış, malzemenin temini, gövde ahşaplarının birbirine hizalanması, bunların monte edilmesi gibi aşamalar ne kadar sürmüş, usta, geleneksel yapım tarzında ne gibi zorluklar yaşamış, iki farklı yapım yöntemini nasıl bir araya getirmiş ve bunun gibi pek çok merak edilen hatta akla gelmeyen soruya cevap aramaktır.
Deneysel arkeoloji konusuna giren bu çalışmada Yenikapı 12, yapımında kullanılan aletlerle, ustasının ağacı işlemesinden başlayarak, tekneyi oluştururken izlediği kurulum sırası ve inşa yöntemine sadık kalarak tekrardan inşa edilecektir.”
AA
You must be logged in to post a comment Login