İnsan Atası Homo erectus, Sanılandan Daha Eski Çıktı

Bulunan kafatası, doğrudan atamız olan Homo erectus’un tahmin edilenden 200.000 yıl daha öncesinde var olduğunu gösteriyor.

Homo erectus’a ait bilinen en eski kafatası ortaya çıkarıldı. Araştırmacılar fosili iki milyon yıl öncesine tarihledi. Bu da atalarımızın ilkinin düşünülenden 200.000 yıl daha öncesine kadar var olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın baş yazarı Prof Andy Herries, kafatasının Güney Afrika’daki Johannesburg’un 40 kilometre kuzeyinde bulunan Drimolen Ocağında bulunan 150’den fazla parçadan bir araya getirildiğini söylüyor. Kafatasının ait olduğu birey, öldüğünde muhtemelen iki ila üç yaş arasındaydı.

Herries, özellikle genç kafataslarının ince ve kırılgan olduğu göz önüne alındığında, sağlam bir kafatasını birleştirmek için yeterli parça bulmanın ne kadar nadir olduğunu anlatamayacağını söylüyor.

(Homo Erectus Endonezya’ya 1.3 Milyon Yıl Önce Ulaşmış)

“Bu yaşta hasara karşı çok hassastırlar. Bu çok heyecan verici, çünkü insan evrimine olan hayranlığımızın nedeni bunun bizim hikayemiz olması. Bu iki ya da üç yaşındaki birey, bugün yaşayan herkesin kökeni olabilir.”

Herries, “Arkeoloji ve insanın evrimi alanında çok fazla görüş ayrılığı olmasına rağmen, Homo erectus’un bu kadar önemli olmasının nedenlerinden biri de herkesin kabul ettiği bir şey olması “Bu bizim öncümüz, bu bizim cinsimizin başlangıcı.” diyor.

Herries, 2015 yılında ilk kazılar sırasında kafatası parçalarını Richard Curtis adlı bir doktora öğrencisinin bulduğunu söylüyor. Curtis aslında bir babun kafatası parçalarını keşfettiğini düşünüyordu.

“Çok sayıda babun buluyoruz ve bunun da muhtemelen babun olduğunu düşündük. Bu yüzden parçaları temizlemek ve bir araya getirmek için çalışmaya başladık, kafatasının maymun olmak için çok büyük ve yuvarlak olduğu açıktı. ”

(Homo erectus İki Farklı Taş Alet Teknolojisi Kullanmış)

Kafatasını yeniden yapılandırmak, tarihlendirmek ve tanımlamak tam beş yıl sürdü.

Kafatasının bir parçası aslında 2007’de arkeologlar tarafından ortaya çıkarıldı, ancak parça kendi başına bulunduğu ve çok ince olduğu için araştırmacılar bir hominin kafatası bulduklarını fark etmediler. Parça bir torbaya yerleştirildi ve Herries’in ekibi DMH 134 adını verdikleri kafatasının bir parçası olduğunu anlayana kadar yaklaşık on yıl boyunca bir kasada oturdu.

“Şimdi Homo erectus’un doğal ortamı Güney Afrika’daki diğer iki insan türü olan Paranthropus ve Australopithecus ile paylaştığını söyleyebiliriz. Bu, diğer insan türlerinden biri olan Australopithecus sediba’nın, daha önce varsayıldığı gibi Homo erectus’un veya bizlerin doğrudan atası olamayabileceğini düşündürüyor.”

Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden arkeolog Dr Ceri Shipton araştırmaya dahil değildi, ancak bulguları inceledi. Shipton, 2.3 ila 2 milyon yıl önce kuruyan iklim döneminde ortaya çıkan Homo erectus ve birkaç tür hominin ve diğer hayvanlar için bunun iyi bir keşif olduğunu söylüyor.

Shipton, “Bu, cinsimizin savana uyarlanması ve özellikle otlaklarda bulunan büyük avlardan yararlanmış olması fikrine uyuyor, daha sonra taş aletler kullanarak kasaplık işlemleri yapacaklardı.” diyor.

“Bu bulgu, Doğu Afrika’daki en eski Homo erectus’tan çok uzak, Homo erectus’un başlangıçtan itibaren geniş bir alanda olduğunu doğruladı. Bu durum, yaklaşık 1.8 milyon yıl öncesine ait fosillerinin Gürcistan’da da bulunmuş olmasını açıklıyor. Ayrıca muhtemelen Flores adasına ulaştıklarını ve burada izole kaldıktan sonra Homo floresiensis’e dönüştüklerini açıklıyor.”

Makale: A.I.R. Herries el al., “Contemporaneity of Australopithecus, Paranthropus, and early Homo erectus in S. Africa,” Science (2020).