Hannibal Alpleri Nasıl ve Nereden Geçti?

Tarihçiler, Kartacalı general Hannibal’ın Romalıları eşi benzeri görülmemiş bir şekilde pusuya düşürmek adına, 30.000 asker, 37 fil ve 15.000 attan oluşan bir orduya 16 günde Alpleri geçirerek İtalya’ya getirirken izlediği rota hakkında tartışma içerisinde.

Bir sanatçının betiminde, Hannibal’ın ordusu Alpleri geçtiği sırada bir çatışmaya giriyor. C: Historical image collection by Bildagentur-online/Alamy Stock Photo

Böyle bir başarının özenli planlama ve strateji becerisi gerektirdiği su götürmez bir gerçek. Fakat, yolculuk hakkındaki az miktardaki kayıtlı detaylar ve deliller bu başarının nasıl ulaşıldığı hakkında akıllarda soru işaretleri bırakıyor.

Fakat, PBS’de yayınlanan yeni belgesel “Ölülerin Sırları : Alplerde Hannibal” ın yapımcıları, bu zorlu dağlık bölgede gerçekleşen inanılmaz yolculuğa yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Romalılara karşı kazandığı bu zaferde büyük önemi olan ünlü filleri de kapsayan yeni keşifler ile birlikte bu uzun sürede tamamlanan rotayı tekrar canlandırıyorlar.

(At Dışkısı Bakterileri Hannibal’ın Alpleri Geçtiği Yolu Gösterebilir)

Yolculuğun geçtiği dönem olan MÖ 218 yılında, iki güçlü ulus olan Kartaca ve Roma birbirlerinin boğazındaydı. Romalılar yenmek adına, Hannibal Roma’ya Kuzey’den girdi – Romalıların en az beklediği yönden. Bu yönde yatan Alpleri geçmek adına Hannibal düşünülemez olanı yaptı – ordusunu 207.000 km2yi kapsayan bu dağlık bölgeden geçirdi. Yapımcıların ifadesine göre, belgesel için arkeologlar, paleontologlar, hayvan eğitmenleri ve dağcılardan oluşan bir prodüksiyon ekibi oluşturuldu ve Hannibal’ın yayan geçtiği rotası, kanıtları ve yöntemleri yolda yeniden canlandırıldı.

Hannibal’ın geçtiği iddia edilen rota, Col de la Traversette’ye tırmanış.
C: Lion Television/an All3Media company

Yolu bulabilmek

Cardiff Üniversitesi’nde Antik Tarih alanında öğretim görevlisi olan tarihçi ve arkeolog Eve MacDonald, Hannibal’ın Alplerden geçerken kullanabileceği en bariz rotanın eski anıtlarda Herkül’ün Yolu olarak da geçen Col du Clapier olduğunu söylüyor.

Fakat, belgeselde de yer alan MacDonald, ekibin Hannibal’ın çok daha tehlikeli ve ekstrem bir rota olan Col de la Traversette’ten geçtiğine dair kanıtlar bulduğunu belirtiyor. Bu rota, çok daha yüksekte bulunuyor ve dik iniş çıkışlara sahip – fakat ekstra risklere rağmen dağlardan çok daha hızlı bir geçiş olanağı sağlıyor.

“Yapmak istediği buydu – en hızlı rota ve en beklenmedik yön,” diyor MacDonald.

(2200 Yıllık Sikke Hannibal’ın Yenilgisi ve Roma’nın Yükselişini Gösteriyor)

MacDonald ekliyor; ayrıca bu kanıtlar, MÖ 100-118 yılları arasında yaşamış olan Yunan tarihçi Polibios’ı da destekliyor. Polibios’a göre, Hannibal ordusu “en yüksek yolu” seçmişti.

Hannibal’ın rotasını gösteren deliller, Col de la Traversette boyunca toprağın en bataklık noktalarında korunmuş durumda, nitekim bu bataklıklar ordunun birçok hayvanı için sulak alanları ve tuvalet amacıyla kullanılmış olabilir. Yapımcıların argümanlarına göre, binlerce yıl önce büyük bir orduda bulunabilecek çokluktaki ve aynı zamanda içerik bakımından da zengin olan at tezeği kalıntıları dinlenme sıralarında bırakılmış olabilir.

Hannibal’ın Alplerden geçerken yol aldığı uzun ve tehlikeli rota bir sanatçı tarafından sahnelenmiş.
C: Heinrich Leutemann

Yük hayvanları

Söylentiler ayrıca Hannibal’ın savaş filleri ve nereden geldikleri üzerinde de duruyor. Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde çalışan ve aynı zamanda belgesele de fil uzmanı ve paleontolog olarak katkıda bulunan Victoria Herridge, Hannibal’ın yük hayvanlarının, Asya fillerinin Afrikalı fillere oranla daha eğitilebilir olduğunu ortaya koyan mitlere dayanarak, Asya filleri (Elephas maximus) olduğu düşünüldüğünü söylüyor.

Fakat durum bu değil. Herridge’in belirttiği üzere, Kartaca’ya ait sikkelerin üzerinde bulunan fil baskıları, kulaklarının büyüklüğü, şekli ve ayırt edici karakteristikleri olan eyer biçimli sırtları ile Afrikalı fillere benziyor. Bu durum Kartacalıların fillerini Afrika’dan getirttiği olasılığını arttırıyor.

Yine Herridge’in yaptığı bir açıklamaya göre, eğer yukarıda açıklanan durum kabul edilir ise, Hannibal’ın filleri, Afrikalı fillerinin şu an soyu tükenmiş ve çok daha küçük bir alt türüne ait olabilir. Tarihsel yaklaşımlar, Kuzey Afrikalı savaş fillerinin, büyük Hint savaş filleri kadar korkunç olduğuna dikkat çekerken, modern Asyalı filler Afrikalı kuzenlerinden genellikle çok daha küçükler.

Yolda hayvanların yiyeceği bir şey olmamasından ötürü, ordu, yanında fillerin inanılmaz miktarlardaki (günlük 100 kilogram) yiyeceklerini de taşıyordu. Herridge’e göre, Afrika ve Himalayalar’ı da kapsayacak mesafelerde dağ geçişlerinden oluşan arazi koşullarını ve yol uzunluğunu filler epey iyi kaldırmış olmalı.

Sonuç olarak, Hannibal’ın tüm çabalarına rağmen (filler ve diğer her şey) Kartaca, Romalıların elinden kurtulamadı ve İkinci Kartaca Savaşı’nda (MÖ 218-201) mağlup edildi. Fakat, belgeselin de üzerinde durduğu gibi Hannibal’ın hırslı yolculuğu, imkansızı başarmak üzerine olan hayalleri besliyor ve aynı şekilde bu hedef adına merak uyandıran sorular ortaya çıkarıyor.


Live Science. 10 Nisan 2018.

İTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik '19 mezunu. Almanya, Bonn Üniversitesi'nde Organizmik, Evrimsel Biyoloji ve Paleobiyoloji Yüksek Lisansı yapıyor. Kariyer hedefi Koruma Genetiği, Evrimsel Genetik yönünde ilerliyor.

You must be logged in to post a comment Login