Bir kutup araştırmacısı, donmuş bir Grönland mağarasında soğuktan ve açlıktan ölmek üzereyken, günlüğünün son yazısına siyah leke bulaştırdı. Yüzyıldan fazla bir zaman sonra bu leke, ölen adamın son saatleriyle ilgili tatsız detaylar ortaya çıkardı.
Jørgen Brønlund isimli bu adam, Grönland’te doğan bir eskimoydu ve Grönland’in Kuzeydoğu kıyısına yapılan Danimarka Keşif Gezisindeki üç kişilik bir takımın üyesiydi. Danimarka Keşif Gezisi, Danimarkalı etnograf Ludvig Mylius- Erichsen tarafından 1906 ile 1908 yılları arasında yürütüldü. Brønlund, 1907 yılının Kasım ayında ölmüştü, takımın donan son üyesiydi, aynı zamanda bedeni ortaya çıkarılan tek kişiydi.
Son düşüncelerini bir günlüğe yazmıştı, son sayfada bir leke vardı. Araştırmacılar, yakın zamanda lekenin gelişmiş analizlerini yaptılar. Araştırmaya göre leke yanmış kauçuk, dışkı ve yağ içeriyordu. Bilim insanları, yeni bir araştırma sonucunda bu izlerin Brønlund’un donmadan ve açlıktan ölmeden önce hayatını kurtaracak bir yakıt yakmak için çaresiz ve başarısız girişimlerini gözler önüne serdiği belirttiler.
Brønlund, Grönland’ten üslerine dönmek için karasal buzulun üzerinde seyahat ederken hayatını kaybetti. Brønlund’ın günlüğüne göre kendisi deponun yakınlarında bir mağaraya girmeyi başardığında, keşfin haritacıları Mylius-Erichsen ve Niels Peter Høeg Hagen açıkta kaldıkları ve yoruldukları için çoktan ölmüştü.
1908’de İskoçya Jeografi Dergisinde yayımlanan bir rapora göre günlüğün son kasvetli yazısında “Buraya küçülen ay zamanında ulaştım ve daha fazla ilerleyemedim, çünkü ayaklarım donmuştu ve etraf çok karanlıktı. Diğerlerinin bedeni fiyordun ortasında kaldı.” yazıyordu. Brønlund’ın bedeni ve günlüğü, 1908 yılının Mart ayında başka keşif gezginleri tarafından bulundu; bedenini bulunduğu yere gömdüler, günlüğünü ise Kopenhag’ta Royal Kütüphane’deki koleksiyona eklediler.
Yeni araştırmaya göre Brønlund’in günlüğün son sayfasındaki imzasının altında “yapışmış siyah bir leke” vardı. Güney Danimarka Üniversitesi Fizik, Kimya ve Eczacılık bölümünde profesör olan araştırmanın baş yazarı Kaare Lund Rasmussen, bu gizemli işaretin 1933’te isimsiz bir araştırmacının herhangi bir izni olmadan analiz için onu gizlice kazımasına sebep olacak kadar çekici olduğunu söylüyor.
Rasmussen, “Leke, inceleme için hemen Danimarka Ulusal Müzesine götürüldü. Bu kişi için hiçbir getiri ya da kazanç sağlamıyordu. Şimdilerde örnekleri yazılı izin olmadan analiz edemiyoruz fakat o zamanlar tamamıyla farklıydı.” diyor.
O zamanlar, Ulusal Müze’nin Doğal Bilimler Birimiyle birlikte uzmanlar, bu tuhaf lekenin kimyasal yapısını çözümleyemediler. Yeni çalışmada, bilim insanları, lekeyi atom seviyesinde incelemek ve kimyasal elementlerini saptamak için X-ray floransı (XRF) ve indüktif olarak eşleşmiş plazma kütle spektrometrisi (ICP-MS) gibi 1990’larda olmayan bir teknolojiyle lekeyi yeniden incelediler.
Araştırmacılar kömürleşmiş parçada karbon ile birlikte kalsiyum, titanyum ve çinko buldular. Fakat Rasmussen, bu üçlünün, Kuzeydoğu Gönland’teki hiçbir taş formasyonunda bulunmadığını söylüyor. Lekenin daha sonraki analizleri, bu elementleri içeren kalsit, rutil ve zinkit minerallerini de tanımlayarak bulmacanın çözülmesini sağladı. Günlükteki lekenin yanmış kauçuk içerdiğini gösteren bu mineraller, lastik üretiminde dolgu olarak kullanılıyordu. Araştırmaya göre bu kauçuğun Brønlund’ın yakmaya çalıştığı benzin ocağındaki yanmış bir contadan gelme olasılığı çok yüksekti.
Araştırmacılar, ayrıca üç grup organik bileşik buldular: yağlar- bitkisel, hayvansal yağ ve balık/balina yağı gibi- petrol ve insan dışkısı (bu ciddi ve çaresiz durumunda, Brønlund ocağı ateşlemek için kendi dışkısını kullanmış olmalı).
“O anlarda, Brønlund haftalarca aç kalmıştı, kapasitesinin çok daha ötesinde bitkindi ve donuyordu.” diyor bilim insanları. “bu küçük mağarada, önden tutuşturmak ve ocağı ateşlemek için depodaki kibritleri yakmaya çalışırken elleri titriyor olmalıydı.”
Bu tarz ocaklar, ateşlenmeden önce alkolle tutuşturulur, ancak depoda hiç alkol yoktu. Yazarlar, Brønlund’ın bulabileceği herhangi bir şeyle ocağı tutuşturmaya kalkıştıktan – ve muhtemelen başarısız olduktan sonra- günlüğüne bu lekeyi bırakmış olabileceğini ve lekedeki dışkının varlığının ise son sıkıntılı günlerindeki vahim olayların ve yetersiz koşulların habercisi olabileceğini raporladı.
Live Science. 1 Aralık 2020.
Makale: Rasmussen, K. L., Delbey, T., Skytte, L., La Nasa, J., Colombini, M. P., Ravnsbæk, D. B., … & Larsen, S. In the darkest hour‐Analyses of a black spot on the last page of the diary of polar explorer Jørgen Brønlund († 1907). Archaeometry.
You must be logged in to post a comment Login