Danimarka’da 3400 yıl önce Bronz Çağı’nda yaşamış bir genç kızın saçı ve dişleri üzerinde yapılan analizler, yabancı topraklardan geldiğini gösteriyor.
Bulunduğu köyün ardından Egtved Kızı olarak bilinen kız bir bataklık tümülüsüne gömülüydü. Bulunduğunda ise tüm kemikleri kayıp fakat kıyafetleri, saçı, tırnakları ve bazı dişleri çok iyi şekilde korunmuştu.
21 Mayıs’ta Scientific Reports dergisinde yayımlanan yeni araştırmadaki analizler genç kızın hayatının ilk yıllarını güney Almanya’daki Kara Orman’da geçirdiğini gösteriyor. Egtved Kızı’nın ayrıca hayatının son iki yılında birkaç uzun seyahate çıktığı da görülüyor.
Egtved Kızı gömütü ilk olarak 1921’de, turba bataklığından yapılmış büyük bir mezar höyüğü içinde bulundu. 16-18 yaşları arasında Egtved Kızı’yla birlikte meşeden yapılmış tabutta 5-6 yaşlarında bir çocuğun yakılmış kalıntıları da vardı.
Mezar kendi içinde özgün bir mikroiklim oluşturmuş. Danimarka Milli Müzesi’nde arkeoloji ve jeoloji araştırmaları yapan Karin Frei, “Asidik turba tabutun etrafında ince bir demir tabakası yaratmış. Bu da yağmur sularının içeri girmesine izin vermiş fakat dışarı çıkmasına izin vermemiş. Bu asidik, oksijensiz ve suyla dolu ortam, kemiklerin çürümesine neden olmuş, fakat saçı, tırnakları ve kıyafetleri sağlam bırakmış” diyor.
Bronz Çağı kızı, kemerinde sarmallı büyük bir bronz disk olan bir yün etek giyiyordu. Frei, “Egtved kızı bir anlamda çok modern görünüyor – bir mini etek ve tişört giymiş gibi” diyor.
Bronz Çağı’na tarihlenen figürinler de benzer giysiler içinde kadınları betimliyor. Spiral sembolleri bir İskandinav güneş kültüyle bağdaştırıldığı için, tarihçiler Egtved kızının da bu kültün bir rahibesi olması gerektiği sonucuna vardı.
Frei ilk olarak yün etekteki strontium izotoplarını analiz etti. Farklı bölgelerdeki kayalarda strontium izotopu oranı farklı oluyor. Kayalardaki strontium daha sonra bitkiler tarafından alınıp o bölgede besin tüketen hayvanlar ve insanlara da geçtiği için, strontium oranları bir insanın ya da hayvanın nerede yaşadığını ortaya çıkarabiliyor.
Analizlerin sonuçlarına göre eteğin yapıldığı yün Danimarka’nın yakınındaki herhangi biryerden gelmemiş. Büyük ihtimalle Almanya’daki Kara Orman’dan gelmiş.
Daha sonra Frei kızın saçından bir parçayı, ve çocuklukta gelişip daha sonra pek değişmeyen azı dişini analiz etti. Egtved kızının saçları en uzun yerinde 23 cm’ydi. Saçın ayda ortalama 1 cm uzadığı bilgisiyle araştırmacılar, kızın hayatının son iki yılını nerede geçirdiğini canlandırabildi.
Frei analizin sonuçlarıyla ilgili “Danimarka’nın dışında olan bir yerden, Danimarka içinde olabilecek bir yere taşınmış. En son olarak da Danimarka’dan çok uzak bir yere gitmiş ve son altı aynın büyük kısmını burada geçirmiş. Olasılıkla Egtved’e gelişinden çok kısa bir sonra hastalanmış ya da ölmüş” diyor.
Frei “Uzun mesafeler boyunca bir çok seyahat yaptığı düşünülürse, büyük ihtimalle tekneyle hızlıca seyahat etmiş” diyor.
Egtved Kızı’nın yanında gömülmüş çocuğun yanmış kafatası kemikleri, onun da Egtved Kızı’nın bulunduğu uzak yerlerde uzun süre geçirdiğini gösteriyor.
O dönemde Danimarka ve Güney Almanya en güçlü merkezlerdendi. Güney Almanyalı kız da büyük ihtimalle stratejik bir güç ittifakı için bir Danimarkalı kabile şefiyle evlendirilmiş olabilir. Kız son yıllarında memleketine seyahat etmiş olabilir. Gömülen iki bireyin bağlantılı olup olmadığı bilinmiyor, ama her ihtimalde çocuk Egtved kızıyla ortalama aynı yerlerde bulunmuş.
“Araştırma Bronz Çağı insanlarının uzun mesafeler arasında sadece ticaret yapmadığını, aynı zamanda bu mesafelerde seyahat ettiğini gösteriyor. Sadece eşyalar değil, insanlar da uzak diyarlara gidiyordu”, diyor Flemming Kaul.
Live Science. 21 Mayıs 2015.
Makele: Frei, K. M., Mannering, U., Kristiansen, K., Allentoft, M. E., Wilson, A. S., Skals, I., … & Frei, R. (2015). Tracing the dynamic life story of a Bronze Age Female. Scientific reports, 5.
You must be logged in to post a comment Login