‘Gizemli Kadın’ Mumyası Gerçekten Hamile ve Kanser miydi?

Antik Mısır’a ait “Gizemli Kadın” olarak adlandırılan mumyanın hamile olduğu ve boğaz kanseri nedeniyle öldüğü iddiası sorgulanıyor.

Lahit üzerindeki bir yazıt, mumyanın Hor-Djehuty adlı bir rahibe ait olduğunu gösteriyordu. C: Varşova Mumya Projesi

Orijinal teorinin yetersiz kanıtlarla sansasyonelleştirildiğini öne süren araştırmacılar, sözde fetüsün aslında mumyalama sırasında konulan dolgu malzemesi olduğunu ve kadının beyninin hatalı bir şekilde çıkarılmasının yanlış bir kanser teşhisine yol açtığını savunuyor.

Bu iddialara yanıt veren ilk çalışmanın yazarları ise yeni makalenin “doğal akademik farklılıkları bir skandala dönüştürmeye çalıştığını” belirterek, çalışmanın “yeni bir bulgu sunmadığını” ifade ediyor.

Hamilelik ve Kanser İddiaları Nasıl Başladı?

“Gizemli Kadın”, 1800’lerin başında Polonya’ya getirilen ve şu anda Varşova Ulusal Müzesi’nde sergilenen bir mumya. 2021 yılında, Varşova Mısır Mumyaları Projesi’nden (Warsaw Mummy Project) araştırmacılar, mumyanın 26 ila 30 haftalık bir fetüs içerdiğini öne süren bir çalışma yayımladı.

Kısa bir süre sonra aynı araştırmacılar, kafatasındaki bir boşluğun kanserli bir tümörün varlığına işaret ettiğini ve hamile kadının bu nedenle ölmüş olabileceğini iddia etti.

(İlgili: Erkek Sanılan Antik Mısır Mumyası, Hamile Bir Kadın Çıktı)

Ancak yeni çalışmanın yazarları, bu iddiaların yaygın medya ilgisi nedeniyle bilimsel titizliğin zarar gördüğü bir süreçte ortaya atıldığını belirtiyor. “Hamile mumya” fikri geniş yankı uyandırsa da, iddiaların bir radyolog tarafından doğrulanmadığını, oysa bu tür durumlarda böyle bir teyidin standart bir uygulama olduğunu vurguluyorlar.

“Fetüs” Aslında Mumyalama Dolgusu Olabilir mi?

Yeni çalışmanın yazarlarından biri – fetal görüntüleme konusunda uzmanlaşmış bir paleoradyolog ve mumya uzmanı – orijinal çalışmaya yanıt olarak bir makale yayımladı ve mumyanın içinde hiçbir fetal iskelet bulunmadığını öne sürdü.

Varşova Mısır Mumyaları Projesi ekibi ise fetal kemiklerin, kadının ölümünden sonra doğal olarak oluşan asitler tarafından çözüldüğünü iddia etti.

Bu açıklamayı tatmin edici bulmayan yeni çalışmanın yazarları, Gizemli Kadın’ın orijinal BT taramalarını dünyanın dört bir yanındaki 10 bağımsız radyoloji uzmanına gönderdi ve uzmanlara kendi sonuçlarını bildirmeleri için bir anket sundu.

“Bu uzmanların tamamı tarafsızdı; yalnızca biri, ilk çalışmayı yapan ekibin orijinal teşhisinde yer almıştı.”
“On uzman da pelvik bölgede bir fetüs olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığını açıkça belirtti.”
Yeni çalışmaya göre, uzmanların tamamı, daha önce fetüs olduğu iddia edilen materyalin aslında mumyalama sırasında konulan bilinmeyen bir madde olduğunu belirtti.

Varşova Ekibinin Yanıtı

Varşova Mısır Mumyaları Projesi’nden Wojciech Ejsmond ve Marzena Ożarek-Szilke, pelvis bölgesindeki yapı hakkında bilim insanları arasında fikir birliği olmadığını ve yorumların kumaş, iç organ kalıntısı veya tümör gibi farklı hipotezlere dayandığını kabul ediyor.

Ancak, hamilelik iddiasının kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarıyla tartışıldığını ve bu yorumların hipotezi desteklediğini vurguluyorlar: “Diğer uzmanların farklı yorumlar yapması beklenen bir durum”

Benzer şekilde, yeni çalışmadaki bağımsız radyologların hiçbiri, kadının kanser olduğuna dair bir kanıt bulamadı. Bir uzman, kanser hipotezinin ne doğrulanabileceğini ne de tamamen reddedilebileceğini belirtti, ancak bu lezyonların en olası açıklamasının, mumyalama sırasında yapılan hatalı bir beyin çıkarma işlemi olduğunu söyledi.

Bu eleştirilere yanıt veren Ejsmond ve Ożarek-Szilke, kanser hipotezinin Prof. Rafał Stec gibi uzmanlarla tartışıldığını ve onun bu yorumu desteklediğini belirterek, “Ancak biz her zaman bunun yalnızca bir çalışma hipotezi olduğunu vurguluyoruz” diye ekledi.

Tartışma Devam Ediyor

Yeni çalışmanın yazarları, “bu makale, uluslararası birçok uzmanın görüşlerini bir araya getirme çabası” diyerek pozisyonlarını özetliyor.

Bu uzmanlar, yıllarca edindikleri kolektif uzmanlık ve radyolojik materyallerin analizine dayanarak, mumyalanmış kadının ne rahminde bir fetüs barındırdığını ne de kafatasında bir tümör izleri taşıdığını savunuyorlar.

Ayrıca Varşova Mısır Mumyaları Projesi ekibini, doğrulanmamış iddialarla “ilgi odağı olmaya çalışmakla” suçluyorlar ve medyanın bu iddiaları yayarak yanlış bir anlatıyı desteklediğini belirtiyorlar.

Ancak, Ejsmond ve Ożarek-Szilke bu eleştirilere çalışmanın yazarlarının yalnızca mumyanın BT taramalarının belirli bölümlerine erişimi olduğunu ve bu yüzden kesin bir yorum yapmalarının zor olduğunu söyleyerek yanıt veriyor.

Bunun yanı sıra, yeni analizde kendi açıklamalarının seçici bir şekilde alıntılandığını ve çalışmanın sadece kendi hipotezlerini destekleyen konferans bildirilerini referans aldığını iddia ediyorlar.

Tartışmalara göre, Gizemli Kadın mumyasının gerçekten hamile olup olmadığı ve kanserden ölüp ölmediği konusundaki bilimsel belirsizlik sürüyor.


IFL Science. 24 Şubat 2025.

Makale: Braulińska, K., Cavalli, F., Čavka, M., Dedouit, F., Eppenberger, P., Ignatowicz-Woźniakowska, D., … & Zink, A. (2025). Innovative approach to the verification of the alleged pregnancy and cancer in the Warsaw mummy: international case study with extended research. Archaeological and Anthropological Sciences, 17(3), 65.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login