Geçtiğimiz ay Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan Nymphe (su perisi) heykelinin, Aphrodite özellikleri taşıdığı anlaşıldı.
Eylül ayında Bartın’ın Amasra ilçesinde tarihi Bedesten bölgesinde yapılan sondaj çalışmalarında yaklaşık 1.800 yıllık Nymphe (su perisi) heykeli bulunmuştu. Şimdi ise yapılan incelemelerde bu heykelin Nymphe değil, Aphrodite’i tasvir ettiği anlaşıldı.
Bartın’ın Amasra ilçesindeki Amastris Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında, yüzeyin üç metre altında bulunan ve MS 2. yüzyıla tarihlendiği düşünülen heykelin, hem Aphrodite hem de Nymphe özellikleri taşıdığı anlaşıldı. İncelemelerin sürdüğü heykel, Amasra Müzesi’nde ziyarete açıldı.
Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığı, söz konusu bulgu hakkında geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, heykelin Gymnasium kazılarında bulunduğunu ve 1.53 cm boyunda olduğunu söylemişti.
(İlgili: Amasra’da MS 2. Yüzyıla Ait Nymphe Heykeli Bulundu)
Amasra Müzesi’ne kaldırılan heykel, Bartın Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı akademisyenler ve uzmanlar tarafından detaylı bir şekilde incelendi. Türkiye’de bulunan yaklaşık 20 Aphrodite heykelini inceleyen uzmanlar, hem Aphrodite hem de Nymphe özellikleri taşıdığını belirledi.
Söz konusu heykel, Amasra Müzesi’nde düzenlenen törenle ziyarete açıldı. Amasra Müze Müdür Vekili Güray Can Aytekin, sürdürülen kazılar sırasında, ana amacın bedesten yapısının zeminine ulaşmak olduğunu söylüyor.
“Bu çalışmalar esnasında yaklaşık dört metre civarında yerin altında önce alt kaidesine ulaştığımız, sonra tüm olarak çıkarttığımız heykeli bulmuştuk. Bütünlüğünü korumuş, bölgemiz açısından önemli bir eser olarak karşımızda bulunan bu heykelin bulunduğu alanı havuz olarak değerlendirdiğimiz bir bölge olduğu için su perisi olarak lanse etmiştik. Heykel müze müdürlüğümüze nakledildikten sonra yapılan incelemelerde ise Aphrodite’e daha yakın olduğunu değerlendirdik. Heykeli hızla yürüttüğümüz çalışmalarla teşhire hazır hale getirdik. Bugün de ziyarete, teşhire çıkartmış bulunuyoruz.”
Amasra Antik Kent kazı çalışmalarını yürüten Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam, heykelin tip olarak Aphrodite’e benzediğini fakat suyla ilişkili figürler nedeniyle ise “su perisini” andırdığını söylüyor.
Doç. Dr. Çam, “Tipoloji olarak aslında Aphrodite. Yani eğer suyla ilişkili bir yapıda olmasaydı ve özellikle kolunu dayadığı suyla ilişki kısımdan, arka tarafından bir kanalla suyun akması sağlanmamış olsaydı bunu doğrudan doğruya Aphrodite olarak tanımlayabilirdik. Özellikle Aphrodite ailesi tipinden ortaya çıkmış, Roma Dönemindeki bir versiyonu kopyası olarak tanımlayabilirdik. Ancak suyla ilişkilendirildiği için nymphe dediğimiz ikinci derece tanrılardan bir tanesini tasvir ettiğini düşündük. Aphrodite tipinin bunu yaparken tercih edilmesi, yapının aynı zamanda anıtsallığının da bir göstergesi.”
Keçi-Balık Petroglifi, Oğlak Burcunun Mısır’daki Kökenini Gösteriyor
Gladyatör Hayranları, Antik Dünyanın Futbol Fanatikleri miydi?
Gladyatör II Filmindeki ‘Deniz Savaşı’ Gerçekten Yaşandı mı?
Afyon’daki Aslankaya Anıtı’nın 2.600 Yıllık Yazıtı Nihayet Çözüldü
Karabük’te Süleyman Peygamberi Tasvir Eden Kolye Ucu Bulundu
You must be logged in to post a comment Login