İsveç’te 9000 Yıllık Yerleşimde Tonlarca Depolanmış Balık Bulundu

İsveç’in güneyinde keşfedilen dünyanın bilinen en eski fermente edilmiş balık deposu, 9000 yıl önce sanılandan çok daha gelişmiş bir topluma işaret ederek, İskandinav tarih öncesi dönemini yeniden yazabilir.

Kazıda bulunan balık kemikleri. (Görsel: Blekinge Museum)

Keşif, İsveç’teki Blekinge’de eskiden bir göl kenarında bulunan 9,200 yıllık bir yerleşimin kazıları sırasında yapıldı.

Keşfi yapan osteolog Adam Boethius “Geleneksel bir balık depolama yöntemi olan büyük ölçekli balık fermantasyonuna dair bulduğumuz 9,200 yıllık kanıtlar, İsveç’in bu bölgesinin o dönemde yerleşildiğini göstermekle birlikte, bölgenin büyük bir topluluğun bile yaşamasına elverişli olduğunu ortaya koyuyor.

Fok balığı yardımıyla balık fermentasyonu yapımı. “Balıklar kafa ve iç organları hariç, misiraq (fok yağı) ile birlikte apuurtaq’lara (fok derisi depo çantası) konuluyordu. … Soldaki balık misiraq konulmuş ve şişmemiş bir balık Sağdaki ise etle dolu fakat içinde fok yağı yok ve şişmiş. Bunu yerseniz ölürsünüz.” (Çizim ve açıklamalar: Tuumasi Kudluk: Collection, A:46. Görsel: Avataq Cultural Institute)

Keşif ayrıca İskandinav toplumlarının 9,200 yıl önce sanılandan çok daha gelişmiş olduğunu gösteriyor. Orta Doğu’daki toplumlar çok daha erken bir dönemde yerleşik hayata geçip hayvancılık yapmaya başlamışken, kuzeydeki insanların hala göçebe bir hayat yaşadığı düşünülüyordu. Bu yüzden bu keşif önemli sayılıyor.

Boethius “Bu bulgular İskandinav avcı toplayıcılarının çok daha erken bir tarihte yerleşik hayata geçtiğini, ve balık toplayıp işlemek için göl ve denizlerden faydalandığını gösteriyor. Global bir bakış açısından bakarsak, kuzey bölgelerindeki gelişimin, o dönemde Orta Doğu’dakiyle karşılıklı geliştiğini gösteriyor” diyor.

Kazı çalışmalarından bir görüntü. F: Lund University

Boethius “Buna benzer bir keşif daha önce hiç yapılmamıştı. Bunun bir nedeni balık kemiklerinin çok daha kırılgan olması ve diğer hayvanların kemiklerine göre daha kolay kaybolması. Bu kazıda koşulların çok uygun olması kalıntıların iyi korunmasını sağlamış” diyor.

Fermantasyon süreci de karmaşık bir süreç. İnsanların tuza erişimi olmadığı ve kilden kaplar yapma becerileri olmadığı için, fok balığı yağı ve çam ağacı kabuğu gibi şeyler kullanarak balığı ekşitiyorlardı (ve asitleştiriyorlardı). Daha sonra bunu fok balığı ve yaban domuzu derisi içine sarıyor, ve çamurlu toprakla kaplı bir çukura gömüyorlardı. Bu tür fermantasyon ancak soğuk iklimlerde yapılabiliyordu.

Kazı çalışmalarından bir görüntü. F: Lund University


Lund University, 8 Şubat 2016

Makale: Boethius, A. (2016). Something rotten in Scandinavia: The world’s earliest evidence of fermentation. Journal of Archaeological Science, 66, 169-180.

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login