Yeni Araştırma Zihinlerdeki Tüylü T.rex Algısını Sarsıyor

Fosil kanıtlarına göre, Tiranozor rex’in, tüylü atalarının aksine, pullu bir deri yapısına sahip olması muhtemel.

T.rex tüm zamanların en büyük etobur kara hayvanlarından biriydi. C: Getty Images

Araştırmacılar bu devasa yırtıcının, kabarık tüylerden veya kıllardan ziyade modern sürüngenlerinkine benzer pullara sahip olduğunu öne sürüyor.

Araştırmacılar, devasa proporsiyonlara ulaşan hayvanın artık yalıtım ihtiyacı duymadığını, bunun sonucunda da tüylerinin dökülmüş olabileceğini iddia ediyor.

Yine de bulgular, T.rex’in fiziksel görünümü hakkında süregelen tartışmalara bir son veremiyor.

Bir paleontolog, akıllarımızdaki büyük, tüylü T.rex imgesini kesin bir şekilde silip atma aşamasına henüz gelemediğimizi söylüyor.

Fosil kayıtlarındaki yetersizlikten dolayı, T.rex’in pullarla mı, tüylerle mi yoksa her ikisiyle mi kaplı olduğu uzun süredir gizemini koruyor.

Tiranozor familyasının bazı üyelerinde ilkel tüylere rastlanması, sürüngenlerin kralı T.rex’in de tüylü olduğu sanısına yol açmıştı.

Araştırmacılar Wyrex olarak adlandırılan, Montana’da gün yüzüne çıkarılmış bir T.rex iskeletinden deri izlerini analiz etti.

Araştırmacıların ayrıca, T.rex’in Geç Kretase Dönem boyunca Asya’da ve Kuzey Amerika’nın diğer bölgelerinde yaşam sürmüş Albertosaurus ve Gorgozor gibi akrabalarını da inceledikleri belirtiliyor.

Albertosaurus, Tiranozor familyasından tipik bir teropod dinozor. C: Getty Images

Avustralya, New England Üniversitesi’nden Dr. Phil Bell tarafından yönetilen araştırma ekibinin bildirdiğine göre, Wyrex’in boynu, alt karnı ve kuyruğundan alınan deri parçaları hayvanın pullu ve sürüngenlerinkine benzer bir deriye sahip olduğunu gösteriyor.

Ekibin Biology Letters dergisinde yazdığına göre T.rex’e ve Tiranozor familyasının diğer üyelerine ait fosil deri bu koca cüsseli canlıların sürüngenlerinki gibi pullu bir deriyle kaplı olduklarını doğruluyor.

Araştırmacılar dev boyutlu Tiranozorların, ısı yalıtımı yapmak için artık tüylere ihtiyaç duymadıklarından zamanla tüylerini kaybettiğini düşünüyor.

Ancak, tüm araştırmacılar bu konuda hem fikir değil.

Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. Steve Brusatte, tıpkı fillerin tüylerinde azalma olması gibi, T.rex’in de tüylerinin çok büyük bir hayvan olmasından dolayı yok olması veya azalmış olmasının şaşırtıcı olmadığını söylüyor

Örneğin, Asya filleri vücutlarının daha küçük olması ve sık ormanlarda loş gün ışığı altında yaşamaları sebebiyle Afrika fillerine kıyasla daha tüylü.

Brusatte ayrıca, “Ancak, bu noktada, sırf bazı fosil iskeletlerde pullu deri izlerine rastlandı diye T.rex’in tüyleri yoktu diyebileceğimizi de sanmıyorum. Tüylerin fosiller içerisinde korunması akıl almaz derecede büyük bir şans. Tüylere rastlamamış oluşumuz, tüylerin yok olduğu anlamına gelmiyor. O yüzden şimdilik kafamızdaki büyük, tüylü T.rex imgesini kökten silip atmamıza da gerek yok” diyor.

Tiranozorlar 85 ila 95 milyon yıl önce, Kretase Dönemi’nin sonlarında yaşamış korkutucu yırtıcılardı.

Keskin dişleri, küçük boncuk şeklinde gözleri ve ufak önayaklarıyla bilinen bu dinozor familyasının en ünlü üyeleri arasında Albertosaurus, Gorgozor, Daspletosaurus, Tarbosaurus ve ikonikleşmiş T.rex yer alıyor.


BBC. 7 Haziran 2017.

Makale: Bell, P. R., Campione, N. E., Persons, W. S., Currie, P. J., Larson, P. L., Tanke, D. H., & Bakker, R. T. (2017). Tyrannosauroid integument reveals conflicting patterns of gigantism and feather evolution. Biology letters, 13(6), 20170092.

Ege Üniversitesi Mütercim Tercümanlık bölümü mezunu. Arkeoloji ve özellikle sanat tarihini çok seviyor.

You must be logged in to post a comment Login