Yapay Zeka, Antik İnsan ve Köpek Dışkısını Ayırt Edebiliyor

Köpek dışkıları, atıldıktan binlerce yıl sonra bile baş belası olabiliyor. Arkeologlar, eğer bu dışkıları insan dışkılarıyla karıştırırlarsa çıkmaza girebilirler. Bu yüzden, ikisini birbirinden ayırt etmek için bir yapay zeka sistemi geliştirildi.

Arkeologlar fosil dışkı bulduklarında, onu bırakanın kim olduğu bilgisi büyük önem taşır. C: Getty

Antik dışkı veya fosil dışkı (koprolit), binlerce yıl önce yaşayan insanların kimliği, beslenme biçimi ve sağlığı hakkında değerli bir bilgi kaynağı olabilir. Ancak benzer büyüklükte ve şekilde olan köpek dışkısı da birçok arkeolojik alanda yaygın olarak bulunabiliyor. Almanya’daki Max Planck İnsan Tarihi Bilim Enstitüsü’nden Maxime Borry, ikisini birbirinden ayırmanın zor olduğunu söylüyor.

Bu yüzden ekibi, içlerinde korunan DNA’yı dizileyerek, eski dışkıların kaynağını tanımlamak için bir yöntem geliştirdi. Dışkı içinde insan veya köpek DNA’sı aramanın, dışkının kimliğini ortaya çıkarmak için yeterli olacağını düşünebilirsiniz, ancak olay bu kadar basit değil.

(Antik Yunan Yazıtlarını Çözen Yapay Zeka Geliştirildi)

DNA ipuçları

Köpekler, insan da dahil birçok canlının dışkısını yedikleri için dışkıları genellikle insan DNA’sı da içerir. Öte yandan, eski insanların dışkısı da genellikle köpek DNA’sı içerir, çünkü köpekleri yemek dünyada birçok toplulukta uzun zaman boyunca yaygındı.

Bu nedenle Borry’nin yöntemi ile, bağırsakta yaşayan ve türden türe değişen mikroplar da dahil olmak üzere fosil dışkıdaki tüm DNA’yı inceleme fırsatı sunuyor. Ekibi, insan ve köpek mikrobiyomları hakkındaki mevcut verileri kullanarak “coproID” olarak adlandırılan bir yapay zeka ile öğrenme sistemi geliştirdi.

Araştırmacılar, modern dışkı örneklerini test ederek sistemin doğruluğunu kontrol ettiler ve daha sonra kaynaklarının bilindiği veya en azından şüphelenildiği arkeolojik alanlardan 20 fosil dışkı ve toprak örneğine uyguladılar.

(Yapay Zekaya Göre Denisovalılar 38 Yıl Yaşayabiliyordu)

Dışkı yerine denenen yedi toprak örneği, sistemi kandıramadı ve sistem onları “belirsiz” olarak sınıflandırdı. Diğer yedi örneği net olarak köpek ya da insan olarak tanımladı. Örneğin, İngiltere’de bir çömleğin içinde bulunan dışkı, içindeki parazitlere dayanarak insana aitmiş gibi görünmüyordu. CoproID bunu köpek kakası olarak tanımladı.

Diğer üç örnekte DNA tanımlanamayacak kadar fazla bozulmaya uğramıştı. Meksika’daki insan kurban alanı olan Cueva de los Muertos Chiquitos’tan (ölü çocuklar mağarası) alınan üç fosil örneğin ise sonuçları net değil.

Bu üç fosil dışkıda insan benzeri bir mikrobiyom bulundu, ancak insan DNA’sından daha çok köpek DNA’sı içeriyordu. Bunun bir açıklaması, yakın zamanda insanların köpeklerle kendilerine ziyafet çekip bu dışkıları bırakmış olmaları olabilir.

Ekibiyle beraber lipit biyo-belirteçleri ya da yağları incelemek için farklı yöntemler geliştiren, İngiltere’deki Newcastle Üniversitesi’nden Lisa-Marie Shillito, “Harika bir çalışma” diyor. “Ancak yöntemin yaygın olarak kullanılabilmesi için çözülmesi gereken belirli sorunlar var,” diye de ekliyor.


Makale: Borry, M., Cordova, B., Perri, A., Wibowo, M., Honap, T. P., Ko, J., … & Stuijts, I. (2020). CoproID predicts the source of coprolites and paleofeces using microbiome composition and host DNA content. PeerJ, 8, e9001.

Hacettepe Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık lisans öğrencisi. İnsanı konu alan her şeye meraklı, yüksek lisansını Sosyoloji alanında yapmak istiyor.

You must be logged in to post a comment Login