Tunç Çağı’na Ait Yakılmış Ölülerin Ayrıntıları Ortaya Çıkıyor

Multidisipliner bir araştırma ekibi, binlerce yıl önce yakılan insanlar hakkında detaylı bilgi elde etmenin mümkün olduğunu keşfetti.

Avusturya’dan yaklaşık MÖ 1400-1300’e ait, yakılmış insan kalıntıları içeren Geç Tunç Çağı’na ait bir urne. C: L. Waltenberger.

Açık erişimli PLOS ONE dergisinde bildirilen çalışmalarında grup, bir urne’deki iki Tunç Çağı insanının kalıntılarını analiz etmek için çeşitli teknikler kullandı.

Önceki araştırmalar, Tunç Çağı’nda ölen insanlar için iki ana gömme türü olduğunu göstermişti: inhümasyon ve kremasyon. İlkinde genellikle bir veya daha fazla kişi için bir çukur kazılır ve cesetleri bu çukura yerleştirilir, daha sonra üzeri toprak, kaya veya başka bir malzeme ile kapatılırdı. Kremasyonlarda cesetler genellikle ateşin üzerine konularak yakılırdı. Kemikler daha sonra sıklıkla bir urne’ye konulur ve ya saklanır ya da gömülürdü. Her iki durumda da, ölen kişiyle birlikte başka malzemelerin de gömülmesi veya yakılması oldukça yaygındı.

(İlgili: Bu 3.000 Yıllık Ölü Yakma Platformu Nesiller Boyu Kullanılmış)

Arkeologlar, kemik materyalinin bolluğu nedeniyle inhümasyon mezarlar hakkında bilgi edinmenin genellikle nispeten kolay bir iş olduğunu düşünüyorlar. Ancak yakılarak gömülen insanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek daha zordu. Bu yeni çalışmada araştırmacılar yeni bir yaklaşım benimsedi ve bu kalıntılardan çok daha fazlasının öğrenilebileceğini ortaya koydu.

Ekip, 2021 yılında Avusturya’da ortaya çıkarılan iki Tunç Çağı urnesini inceledi. Her ikisinde de tek bir kişiye ait kalıntılar bulunduğu tahmin ediliyordu ve ikisinin de içine dokunulmamıştı. Kalıntıları çömleklerde bulunan insanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için araştırmacılar çeşitli araçlar ve teknikler kullandı. 

Bir urnenin kesiti. Farklı renkler, BT taramalarına göre tanımlanan kemik parçalarını temsil ediyor.

İlk yöntem, kapların Bilgisayarlı Tomografi taramalarının alınmasını içeriyordu; bu, kaplardaki tüm malzemenin içeriğinin ve konumunun, onları bozmadan ayırt edilmesine olanak sağladı. Ekip daha sonra geleneksel antropoloji, zooarkeoloji, arkeobotanik, izotopik ve jeokimya testleri uyguladı.

Her iki urnede de bulunan kemik parçaları, tahmin edildiği gibi her birinin tek bir kişiye ait kalıntılar içerdiğini doğruladı. Her iki birey de kadındı; biri 9 ila 15 yaşlarındaydı, diğeri ise 20’li yaşlarının başındaydı. Her ikisi de hayatlarının tamamı olmasa da büyük bir bölümünde şu anda St. Pölten olarak bilinen yerde ikamet etmişlerdi.

Her ikisi de diğer hayvanların etleriyle birlikte bir odun yığınında yakılmıştı ve her ikisi de bronz takılar takıyordu. Ayrıca küçük çocuğun vitamin eksikliği olduğunu da keşfettiler, bu da onun ölmeden önce hasta olduğunu gösteriyordu. Her iki urnede de büyük olasılıkla ateşi hızlandırıcı olarak kullanılmış fazladan bitki artıkları vardı.

Ekibin yaklaşımı, onlar hakkında daha fazla bilgi edinmek için Tunç Çağı’na veya diğer dönemlere ait diğer yakılmış bireylerin kalıntıları üzerinde kullanılabilir.


Makale: Waltenberger, L., Bosch, M. D., Fritzl, M., Gahleitner, A., Kurzmann, C., Piniel, M., … & Rebay-Salisbury, K. (2023). More than urns: A multi-method pipeline for analyzing cremation burials. Plos one, 18(8), e0289140.

Ankara Üniversitesi, Tarih Öncesi Arkeolojisi bölümünden mezun.

You must be logged in to post a comment Login