Ukrayna’daki yetkililer, tüm zamanların en ölümcül nükleer kazasının yaşandığı Çernobil’in Dünya Mirası alanı olarak kaydedilmesi gerektiğini söylüyorlar.
Yetkililerin çabaları başarılı olursa, insanlığın en karanlık bölümlerinden birinin bulunduğu yer olan Çernobil; Ürdün’ün antik kenti Petra, Stonehenge’in muazzam monolitleri, Pekin’in Yasak Şehri ve Rapa Nui’deki yükselen Paskalya Adası heykelleri gibi insan kültürü ve medeniyetlerinin en ikonik anıtlarının saflarına katılabilir.
26 Nisan 1986 yılında, bir reaktör patlaması Kiev’in yaklaşık 130 kilometre kuzeyinde bulunan Çernobil Nükleer Santrali’ni salladı. Felaketin sonuçları, Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya’ya yayılırken, iki işçi hemen öldü, kısa bir süre sonra onlarca kişi öldü ve binlerce kişi de zamanla hayatını kaybetti ya da radyasyona maruz kaldıkları için hastalandılar.
(Çernobil: Nükleer Felaket Hakkındaki Gerçekler)
Sovyet yetkilileri, tesisin etrafındaki 30 km’lik alanı, şu anda Çernobil tahliye bölgesi olarak bilinen bölgeyi boşalttılar. Reuters’ın kısa süre önce bildirdiğine göre, Ukrayna hükümeti, tesisi ve etrafındaki bölgeyi Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından tutulan küresel Dünya Mirası Alanı listesine eklemeye çalışıyor.
UNESCO web sitesine göre, Dünya Mirası olarak değerlendirilebilmesi için bir bölgenin, ‘’olağanüstü evrensel değere sahip olması’’ ve belirlenen seçim kriterlerine uyan en az bir nitelik göstermesi gerekiyor. Listedeki bazı yerler doğal dünyadaki nefes kesici ve eşsiz ihtişam örneklerini temsil ediyor: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yosemite ve Yellowstone Ulusal Parkları, Vietnam Ha Long Körfezi, Avustralya’nın Büyük Set Resifi, Rusya ve Beyaz Rusya’yı çevreleyen ilkel Białowieża Ormanı.
Çin Seddi, Meksika’nın Chichén Itzá harabeleri, İtalya’nın Venedik şehri gibi diğer yerler, insanlık tarihindeki önemi ve nadir güzellikleri nedeniyle listede yer kazandı. UNESCO’ya göre listedeki yerler belirli yasal korumalar elde ediyor ve korumaya yardımcı olmak için Dünya Mirası Fonu’ndan mali yardım alabiliyor.
Bir yerin UNESCO’nun listesine uygun olabilmesi için önce menşe ülkesindeki bir kültürel ve tarihi miras listesine eklenmesi gerekiyor. Ukrayna Kültür ve Enformasyon Politikası Bakanı Oleksandr Tkachenko, Reuters’a yaptığı açıklamada, bakanlığın başlangıçta terk edilmiş Çernobil Nükleer Santrali ve yakınındaki binaları Ukrayna’daki bir listeye eklemek istediğini söylüyor. Yetkililer, tüm tahliye bölgesini kapsayacak şekilde genişletilmiş sınırları da düşünüyor.
Tkachenko, ‘’Çernobil’i UNESCO miras listesine kaydetmenin, bu harika yeri tüm insanlık için benzersiz bir ilgi noktası olarak görmeye yönelik ilk ve önemli bir adım olduğuna inanıyoruz.’’ diyor. ‘’Çernobil bölgesinin önemi Ukrayna sınırlarının çok ötesinde. Bu sadece anma ile alakalı değil, aynı zamanda tarih ve insan haklarıyla da ilgili.’’
Aslında, tahliye bölgesinde turizm şimdiden patlama yaşıyor. Bölgedeki şehirlerden biri -1986’da yaklaşık 49.000 kişinin yaşadığı Pripyat- bugün kıyamet sonrası bir hayalet kasaba; evleri, okulları ve hastaneleri ıssız ve vahşi yaşam tarafından işgal edilmiş hale geldi. Tahliye bölgesi ilk olarak 2010 yılında ziyaretçilere açıldı ve Pripyat’ın ürkütücü, otlarla kaplanmış binaları hızla fotoğrafçılar ve ‘afet turistleri’ olarak adlandırılan turistler için popüler bir yer haline geldi.
Çernobil turizmi, HBO’nun 2019 dramatik dizisi “Çernobil”in başarısından sonra gerçekten yükselişe geçti ve Ukrayna’daki rehberler, 2019 rezervasyonlarında bir önceki yıla göre yüzde 30 artış bildirdi. AFP’nin 2020’de bildirdiğine göre geçen yıl yaklaşık 124.000 turist Çernobil’i ziyaret etti ve bunların yaklaşık 100.000’i Ukrayna dışından geldi.
Bilim insanları, tahliye bölgesindeki vahşi yaşamın bölgeyi insan yerleşimi için güvensiz hale getiren radyasyona maruz kalma seviyelerine nasıl adapte olduğunu anlamak için Çernobil’i takip ediyorlar ve bazı bulguları şaşırtıcı derecede olumlu.
Örneğin son araştırmalar gri kurtların (Canis lupus) Çernobil yakınlarında göründüğünü, bunun bir nedeni olarak muhtemelen çok sayıda avlayacakları hayvan ve insanlar tarafından dokunulmamış bol miktarda alan olduğunu gösteriyor. AFP’nin bildirdiğine göre, Przewalski yaban atı olarak bilinen nadir bir Asya yaban atı türü de bu bölgede yaşıyor.
Live Science. 26 Nisan 2021.
You must be logged in to post a comment Login