Benin'deki törensel bir mezarın duvarını inceleyen araştırmacılar, duvarda yalnızca insan kanına ait olabilecek proteinler buldu.
Yeni araştırmalar, en eski büyük yerleşmelerdeki insanların proteinlerinin çoğunu etten ziyade bezelyeden aldığını ortaya çıkardı.
Eski protein dizileri, Paranthropus robustus fosillerinin cinsiyetini tanımlıyor ve evrimsel ilişkilere işaret ediyor.
Yerli halkların diyetlerine ilişkin tarihsel anlatılar, arkeologların eski menüleri yeniden düşünmesine neden oluyor.
Eski insan fosillerinde kalan protein kalıntıları, yakında bilim insanlarının türümüzün evriminin sırlarını çözme çabalarını değiştirebilir.
Yüksek statülerine rağmen, Anglo-Sakson kraliyet üyeleri düzenli olarak bol miktarda et ve balık yemiyordu.
Avustralya'da bulunan yumurta kabuklarından elde edilen proteinler, kıtanın ilk insanlarının dev kuşların yumurtalarını yediğini doğruluyor.
Araştırmaya göre, protein glutatyon redüktazın Neandertal varyantı, inflamatuar bağırsak hastalığı ve damar hastalık riskini artırıyor.
Donmuş köpek dışkısından elde edilen proteinler, Kuzey Kutbu’ndaki kızak köpeklerinin diyetleri hakkında yeni bilgiler veriyor.
DNA yerine protein dizilerini okumaya dayanan yeni yöntem, insan kalıntılarının biyolojik cinsiyetini tahmin etmek için kullanıldı.
Şimdiye kadar yaşayan en büyük maymuna ait fosilleşmiş bir diş, maymunların evrimi üzerine yeni bir ışık tutuyor.
Antik Mısır'ın 4.200 yıllık mumyalarının derilerindeki proteinler ve alınan kas örnekleri ölüm sebeplerine ışık tutuyor.
Uzun süre önce vücut kıllarının çoğunu kaybeden insan, kürkü olmayan tek primat türü olarak biliniyor.
Ortaçağ katipleri dönemin edebiyatını ve evraklarını parşömenlere yazıyordu. Bu parşömenlerde Ortaçağ hayatıyla ilgili bilgi sağlayabilecek DNA’lar bulundu.
Tükürüğün genetiğini analiz eden bir araştırma, modern insanların diğer insan türleriyle cinsel ilişkiye girerek genetik değişime uğradığını kanıtladı.
Bir dinozor kemiğinde 195 milyon yıllık protein bulundu. Bu inanılmaz keşif, korunabilen proteinlerin en eski kanıtını tam 100 milyon yıl geriye çekti.
Protein kalıntıları üzerine yapılan yeni bir araştırmaya göre, Neandertallerin kendi takılarını ve karmaşık aletler yapabildiği doğrulandı.
Afrika-Tanzanya'da bulunan 3.8 yıllık devekuşu yumurtasındaki proteinler, şu ana kadar dizisi çıkarılmış herhangi bir DNA'dan 50 kat daha eski
Ürdün'deki Azraq'ta 250,000 yıllık taş aletler üzerinde, bu aletlerle kesilen at, gergedan ve deve gbi hayvanlara ait protein kalıntısı bulundu
Buzul Çağı Avrupasında Neandertallerin göğüs kafesi ve leğen kemiği, yüksek proteinli bir beslenme biçimine uyum sağlamak için genişledi.