Homo floresiensis üyeleri, fosillerinin 20 yıl önce yeni bir insan türünün tanımlanmasına yardımcı olduğu Endonezya adasında hâlâ yaşıyor mu?
Yapılan çalışma, astronomik kaynaklı iklim değişikliği ile insan evrimi arasında bir bağlantı olduğuna dair net kanıtlar sunuyor.
Yıllardır internette ve çeşitli ortamlarda sözü geçen bu popüler (ve aslında anlamsız) sorunun cevabını irdeliyoruz.
İsrail'in Ürdün Vadisi'nde keşfedilen 1,5 milyon yıllık bir insan omuru, Afrika'dan insan yayılımına dair yeni bilgiler veriyor.
Paleoantropologlar, insanın kökeni hakkında yapılan araştırmalarda 2021 yılının en iyi bulgularından bazılarını ortaya koyuyor.
Çoğu arkeolog tarafından arkeolojik buluntuların gömülü olduğu tortular, uzun süredir kazıların önemsiz yan ürünleri olarak görülüyordu.
Eğer ağzımızda yeterince yer yoksa neden hala 20 yaş dişleri çıkartıyoruz ve neden diğer kalıcı dişlerimizle birlikte çocukken çıkmıyorlar?
Yeni araştırmalar, diş çürüğünün fosil akrabalarımız ve atalarımızın yanı sıra diğer primatlar için de bir sorun olduğunu gösteriyor.
Bilinmeyen bir insan atası, Tanzanya'daki ünlü "Lucy" ile aynı yerde ve aynı zamanda yaşamış ve garip bir şekilde yürümüş.
Güney Afrika'da bir mağara sisteminin derinliklerinde farklı bir insan türüne ait küçük bir çocuğun kafatası bulundu.
Yeni tanımlanan tür, yaklaşık 600.000 yıl önce Orta Pleistosen döneminde Afrika'da yaşadı ve modern insanın doğrudan atasıydı.
Araştırma, tarih öncesi dönemde Arabistan’da ara sıra artan yağışların, insan ve hayvanların göç hareketlerine yol açtığını gösteriyor.
Araştırmalar, 1.8 milyon yıl önce Dmanisi'de son derece sosyal iki memelinin yolunun kesiştiğini gösteriyor: insan atalarımız ve bir köpekgil.
Güney Afrika’daki bir kayalık alanda, homininler tarafından kayalara kazınmış olduğu düşünülen desenler keşfedildi.
Charles Darwin’in insanların Afrika’da ortaya çıktığını söylemesinden bu yana geçen 150 yıl içinde, insan soy ağacındaki türlerin sayısı arttı.
'Küçük Ayak' fosilinin üst gövdesinin ileri teknoloji analizi, insan atalarının maymunlardan ayrıldığı çok önemli bir döneme pencere açıyor.
Araştırmacılar, eski insanların ıssız adalara gelişinin, düşünüldüğü gibi canlıların yok oluşlarına her zaman yol açmadığını keşfettiler.
Yeni bir çalışma, Homo erectus'un en eski örneklerinden birinin yaşını ve kökenini doğruladı: 2 milyon yıl.
Beyinlerimizin büyümesini açıklayan yeni hipoteze göre, büyük hayvanlar ortadan kayboldukça insan beyni büyümek zorunda kaldı.
Yapılan araştırmaya göre uzak atalarımız, bir şempanze gibi dallarda sallanıp, parmak eklemleri üzerinde yürümüş olabilir.