20. yüzyılın en büyük bilimsel arayışlarından biri, insanları tarihöncesi atalarına bağlayan 'kayıp halka'yı bulmaktı.
Günümüzde Güney Afrika'da yaşayan yerli halklar, yaklaşık 10.000 yıl önce yaşamış atalarıyla doğrudan bağlantılı çıktı.
Güney Afrika'da bulunan vatoz 'heykeli', insanların başka bir canlının tasvirini yarattığı en eski örnek olabilir.
100.000 ila 73.000 yıl önce yaşayan atalarımız, kendimize ve başkalarına bakışımızı kökten değiştiren göz alıcı deniz kabuklarını topluyordu.
Yeni keşfedilen türlerin yanı sıra aynı yerde ortaya çıkarılan önceden bilinen iki tür, kılıç dişli kediler hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.
"Yeraltı astronotları", 2013 yılında Homo naledi adlı bilinmeyen bir insan türünü keşfetmek üzere karmaşık bir mağaranın derinliklerine ulaştı.
Bu zamana kadar yaşamış en büyük hayvanlardan bazılarının eski akrabaları, belki de kimi insanlardan daha hafifti.
Araştırmalar, yaklaşık 200.000 yıl önce Güney Afrika'nın iç kesimlerindeki insan ataları için yaşanabilir bölgelerin kapsamını genişletiyor.
Güney Afrika'daki arkeologlar, türümüz Homo sapiens'e atfedilen bilinen en eski izler olan 153.000 yıllık ayak izlerini keşfettiler.
Tek boynuzlu atların yerli San halkı için gerçek temsili ve anlamı, sömürgecilerin Avrupa tarzı tek boynuzlu at arayışında yapılan yorumlarda kayboldu.
Büyük kara salyangozları, 170.000 yıl kadar erken bir tarihte Güney Afrika'daki Homo sapiens'in diyetinin önemli bir parçasıydı.
Güney Afrika'da yaşamış insanlar, uzun taş duvarlar inşa ederek, av hayvanlarını kolayca öldürebilecekleri tuzak alanlarına yönlendirmiş.
Güney Afrika’da 105.000 yıl önce toplanmış dikkat çekici kristaller, türümüzde karmaşık davranışların ortaya çıkışına yeni bir ışık tutuyor.
Güney Afrika'da bulunan 2 milyon yıllık bir insansı kafatası, insan evrimine dair önemli bilgiler verebilir.
227.000 yıl önce Güney Afrika'daki Border Mağarası'nda yaşayan insanlar, hazırladıkları çim yataklarda uyuyorlardı.
Güney Afrika'daki sinapsitler ve dinozorlar, Erken Jura kitlesel yok oluşunun başlangıcında 'ateş diyarında' hayatta kaldılar.
Güney Afrika'da bulunan taş devri gravürlerinin estetik bir amaçla yapıldığı ve zamanla geliştiklerini gösteren kanıtlar bulundu.
Güney Afrika'daki bilim insanları, dünyanın en büyük meteor kraterinde bir grup insan tarafından yapılmış 8.000 yıllık oyma figürler buldu.
Atalarımız 120.000 yıl önce yumru ve köklerden elde ettikleri bitki nişastasını pişiriyor ve yiyordu.
Güney Afrika’da, tarihöncesi yaşama dair başka hiçbir yerde eşi benzeri bulunmayan bir fosil zenginliği mevcut. Ayrıca, insanlığın beşiği olma niteliğini de taşıyor. Dolayısıyla, bu ülkenin...