Avrupa'daki zengin mezarlar üzerinde yapılan bir Antik DNA analizine göre, ilk Keltler gücü anne soyundan miras alıyordu.
Homo sapiens atalarımız, iklim de dahil olmak üzere birçok faktör nedeniyle ilk olarak Afrika'da ortaya çıktı.
Yaklaşık 40.000 yıl önce nesli tükenen en yakın akrabalarımız olan Neandertaller, hangi yönlerden bizden farklıydı?
Homo sapiens ile Neandertal arasındaki çiftleşmeler yaklaşık 47.000 yıl önce başladı ve neredeyse 7.000 yıl sürdü.
Araştırmalar, genetik adaptasyonların Papua Yeni Gine'deki iki popülasyonun kan kompozisyonunu etkilediğini ortaya çıkardı.
Papua Yeni Gine'de yaşayan bazı insanlar Denisovalı genleri taşıyor ve bu genler onları sıtmadan koruyor olabilir.
Neandertal kalıntılarında bilinen en eski insan virüslerinin keşfi, Neandertallerin yok oluşlarında rol oynayan faktörlere işaret ediyor.
Modern Japon halkı büyük ölçüde üç ata grubundan geliyor ve belirli hastalıklara yakalanma riskini etkileyebilecek antik DNA taşıyor.
Bilim insanları, Avar toplumunun akrabalık bağlarını ve sosyal uygulamalarını ortaya çıkarmak için antik DNA'yı ve tarihsel bağlamı kullandı.
Avrupa'nın avcı-toplayıcılarını çevreleyen pek çok soru var, ancak çiftçiliğin onların yok oluşunda önemli bir rol oynadığını biliyoruz.
Antik ve modern genomlar üzerine yeni bir çalışma, yerli kabilelerin, atalarının topraklarını ve su haklarını korumasına yardımcı olabilir.
Araştırmacılar, kalıntılarından elde edilen DNA'yı kullanarak Kuzey Zhou'daki Çin İmparatoru Wu'nun yüzünü canlandırdı.
Köleleştirilmiş insanların soyundan gelenlerin ve uzak kuzenlerinin izini sürmek için ilk kez Antik DNA kullanıldı.
Yeni araştırmalar, modern Hintlilerin Tacikistan'dan ve Neandertaller ile Denisovalılardan çeşitli DNA dizileri miras aldıklarını gösteriyor.
Bilim insanları, fillerden türetilmiş pluripotent kök hücreler elde ettiler ve bu gelişme tüylü mamutları diriltme şansını artırabilir.
Arabistan'ın doğusunda yaşayan insanlar yaklaşık 5.000 yıl önce bölgede tarımın ortaya çıkmasından sonra sıtmaya karşı direnç geliştirmiş.
Tarihöncesi dönemlerde yaşayan ve down sendromlu olduğu anlaşılan bireyler çok genç yaşta ölmüş ve yalnızca bir tanesi bir yaşına ulaşmış.
Antik DNA, araştırmacıların Güneydoğu Asya'daki tarihöncesi bir topluluğun yapısını aydınlatmasına yardımcı oluyor.
Fosilleşmiş dışkıdan elde edilen antik DNA, Neolitik Japonya sakinlerinin bağırsak mikrobiyomları hakkında ipuçları veriyor.
İmparatorluğun yükseliş dönemindeki seyahat ve göç modellerini anlamak için antik iskeletlerden elde edilen genetik materyal kullanıldı.