Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, AB fonlarından sağlanan 10 milyon Euro’luk destek ile Anadolu Arkeolojisi enstitüsü kurmaya hazırlanıyor. Arkeoloji camiasının yıllardır dile getirdiği ve herhangi bir sonuç alamadığı Arkeoloji Enstitüsü fikri, Gaziantep B.B. tarafından AB destekli fonlar ile hayata geçirileceği hali hazırda duyuruldu.
Bu sabah Ömer Erbil’in hazırladığı ve Radikal’de yayımlanan bir habere göre ise Prof. Dr Mehmet Özdoğan’ın kurulacak olan enstitünün bölgesel kalması fikrini savunduğunu, buna karşın Belediye Başkanı Fatma Şahin de dahil olmak üzere toplantıdaki çoğu kişinin bu fikre katılmadığı belirtiliyordu. Fakat Özdoğan’ın savunduğu fikrin arkasında ne yattığını da duyurmanın gerekli olacağını düşündük. Biz de işin aslını öğrenmek için kendisine sorduk.
Her enstitünün yeni bir bakış açısı ve dinamizm getireceğini söyleyen Prof Dr. Mehmet Özdoğan, örnek alınan enstitülerin yanlış olduğunu belirtti. Özdoğan, arkeoloji enstitülerinin kurulmasının arkasında olduğunu fakat bu enstitülerin Türkiye’yi kapsama konusunda karşı çıktığı iki nokta olduğunu ekledi. Sorularımıza içtenlikle yanıt veren Özdoğan sözlerine şöyle devam etti:
“Verilen örnekler, yabancı enstitüler, Alman vs. yanlış örnekler. Bunlar çeşitli ülkelerin kendi toprakları dışında yaptıkları araştırmalar için alt yapı hizmeti veren, bürokrasi ile olan ilişkilerini düzenleyen, konuk evi işlevi yüklenen, kitaplık hizmeti sağlayan ve daha da önemlisi doktora vb araştırmacılara alt yapı sağlayan, bir başka açıdan da ülkeler arası kültür köprüsü oluşturan kuruluşlar. Bunlar, örneğin Alman, Fransız enstitüleri, ülkelerinin Dış İşleri Bakanlığına bağlıdır. İngiliz arkeoloji gibi bazıları ise ülkelerindeki belirli enstitülerin bir konsorsiyumu gibidir. Yani ulusal değildir. Ayrıca o enstitülerin hiçbiri kendi ülkelerinde çalışmaz. Bu nedenle örnek yanlış. Ulusal enstitüler, her türlü çalışma ve araştırmayı denetleyen, yetki sahibi enstitüler yalnızca eski Sovyet bloğu ülkelerinde var, onlar da artık ya kaldırılıyor, ya da yetkileri sınırlandırılıyor.”
Türkiye arkeolojisinin önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Mehmet Özdoğan ayrıca, her şeyi kontrolüne alan, tekel oluşturacak enstitülerin sadece zarar vereceğini, belirli bir kesimin yönetiminde kalacağını , genç kuşakların önüne keseceğini söyledi ve bu nedenle bölgeye yönelik, araştırmaları teşvik eden, arşivleyen bir enstitü modelini önerdiğini vurguladı.
You must be logged in to post a comment Login