Pompeii LEGO modeli, 190,000den fazla LEGO parçasıyla Sidney Üniversitesi’nin Nicholson Müzesi’nde canlandırıldı. Toplamda 470 saatte yapılan model, LEGOlardan yapılan en büyük antik şehir modeli oldu. Modelde eskiye ve yeniye ait öğeler bulunuyor. Hem Pompeii’nin Vezüv Yanardağı’nın MS 79’da patladığı andaki hali, hem 1700’lerde keşfedildiği andaki hali, hem de bugünkü hali modelde resmediliyor.
LEGO modeli, 2012’den beri Nicholson müzesi için bu tür modeller yapan “The Brickman” (Tuğla Adam) lakaplı Ryan McNaught tarafından yapıldı. McNaught modeller yapmak için LEGO tarafından sertifikalı dünyadaki 13 kişiden biri.
Tuğla Adam, müze için ayrıca Roma’daki Kolozyum ve Atina’daki Akropolis’in modellerini yapmıştı. Bu LEGO modellerin sergilenmesi müzecilik için de ilginç bir deney oluyor. Antik şehir modelleri, bir müze içinde eğlenmenin ne kadar önemli olduğunu kanıtlarken, bir yandan da müzenin yeni ziyaretçilerin ilgisini çekmesini sağlıyor.
İlk LEGO modeli olan Kolozyum’un güzelliği, amfitiyatronun eski ve turistleri bile olan yeni hallerini karşılaştırması olmuş. Kolozyum modeli o kadar başarılı olmuş ki, model Nicholson Müzesi’nin bazı Roma dönemi eserleriyle birlikte birçok başka müzede de sergilenmiş. 2013’de açılan Akropolis modeli şu anda Atina’daki Akropolis Müzesi’nde bulunuyor. Akropolis’in LEGO modeli, antik Atina’yı Yunanistan’dan tarihi figürlerle birlikte gösteriyor.
Yeni açılan Pompeii modelinde antik şehrin fırınları, barları, tapınakları ve pazaryerleri bile betimlenmiş. Ayrıca kazıların tarihi, Fiorelli, Spinazzola ve Maiuri gibi burada kazı yapmış ünlü arkeologların da figürleriyle birlikte gösterilmiş.
Pompeii modeli, Roma tarihi alan üniversite öğrencilerini Roma’da günlük yaşam, Roma mimarisi, ve Pompeii’de yapılan kazıların tarihi ile ilgili görsel bir şekilde bilgilendiriyor. Şehrin popüler kültürde yeralmış versiyonları da modelde gösteriliyor: Edward Bulwer Lytton’ın “Pompeii’nin Son Günleri” (1834) romanı ve 2014te çekilen “Pompeii” filmi bunlardan sadece ikisi. Bunun dışında üniversite derslerinde öğretilen başka konular da modelde görülebiliyor. Böylece eğitimciler aynı anda hem eğlenceyi hem de konuları tartışmayı teşvik etmiş oluyor.
Nicholson müzesi gibi sergilerinde LEGO gibi geleneksel olmayan materyeller kullanan başka müzeler de var. Bu sergiler, müzecilik alanında, ziyaretçilerin nasıl heyecanlandırılabileceği ve geleneksel olmayan materyellerin gittikçe daha popüler olması üzerine yeni tartışmalar başlatıyor.
LEGO sayesinde, müzeler tarihi eserleri, normalde müzeye gitmeyen insanların bile ilgisini çekebilecek bir şekilde sergilemiş oldu. Bu çeşit sergilerde eğlenceli bir zaman geçirmek, müze ziyaretinin önemli noktalarından biri haline geliyor. LEGO modeline dalan ve ilgisi cezbedilen çocuklar, müzedeki koleksiyonları keşfederken de daha çok zaman geçiriyor.
Buna benzer sergileme yöntemlerinin ve modellerin bu kadar ilgi çekmesi, müzelerde sadece “gerçek” tarihi eserlerin sergilenmesi gerektiği düşüncesinin, o kadar da geçerli ve pratik olmadığını kanıtlıyor.
http://theconversation.com/LEGO-pompeii-creates-less-pomp-and-more-yay-in-the-museum-36059
You must be logged in to post a comment Login