Yıllar önce ABD’de satışa çıkartılan Orpheus Mozaiği’nin Türkiye’den kaçırıldığı, zamk kutusu sayesinde kanıtlandı.
“Papa’nın oğlu bu odayı benim, çocuklarım, mirasçılarım için 505 Nisan ayında inşa ettirmiştir. Her kim bu odayı görürse Tanrı onu kutsasın.”
Bu yazıyı yazdıran her kim ise, binlerce yıl sonra mezar odasını yağmalayacak insanları kutsadığını bilemezdi. İsmini Büyük İskender’den alan antik Edessa kentinde (Günümüzde Şanlıurfa), MS 194 yılına ait olan Orpheus Mozaiği, üzerinde sanatçısına ait olduğu düşünülen bir imza taşıyan en eski mozaiklerden biri*. Arkeologların Roma Dönemi’ne ait olduğunu düşündükleri bu eseri diğerlerinden farklı kılan ise, modern çağda yaşadığı polisiye olaylar zinciri.
ABD’de satışa çıkarıldı
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, 2000 yılının Ocak ayında Şanlıurfa kökenli mozaiğin New York Christie’s Müzayede Evi’nde satışa çıkarıldığına dair ihbar aldı.
(Heinrich Schliemann ve Truva Eserlerinin Yolculuğu)
Yetkililer eserin iadesi için diplomatik yolları kullanarak harekete geçti. Fakat uluslararası yasalara göre, eserin iadesi için kökeninin Şanlıurfa olması yeterli değildi. Amerika’daki yetkililer eserin, Türkiye’den yasa dışı yollarla kaçırıldığına dair somut deliller istedi. Varlığı bilinen, envanterli bir eser olmadığı için iadesi sağlanamadı. Böylece eserin izi kayboldu…
8 yıl sonra dosya tekrar açıldı
2008 yılına gelindiğinde, Dallas Müzesi’nde Edessa kökenli mozaikle ilgili bir yazı kaleme alan Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Görevlisi Barış Salman sayesinde dosya tekrar açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, araştırmanın başlaması amacıyla Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığın arşivinde, mozaiğin mezar odasından söküldüğü anın fotoğrafına ulaşılmasıyla olaylar gelişti.
1998- Şanlıurfa’da fotoğraflarını tab ettirmeye gelen bir müşteri negatiflerini almayı unuttu. Negatiflerin içerisinde üzerine zamk kutusu yapıştırılmış mozaiğin fotoğrafını gören şahıs, negatifleri savcılığa götürdü. Savcılık, kaçakçıların izine rastlayamadı ve dosyayı kapattı.
Zamk kutusu “kanıt” oldu
Uluslararası yasalara göre, bir eserin iadesini sağlayabilmek için eserin kayıtlı olduğunu veya kaçak yollarla yurt dışına çıkarıldığını ispatlamanız gerekir.
(Osmanlı’da Kültürel Mirasın Korunması)
Edinilen bilgiye göre, Türkiye’den yetkililerin elinde kanıt olmadığı için zamk kutusundan yola çıkıldı. Fotoğrafta görünen zamk kutusunun seri numarası araştırıldı. Yerel bir firmaya ait olduğu ispatlanan zamkın yurt dışına satışının olmadığı öğrenildi. Böylece eserin iadesini sağlayabilecek en büyük delile ulaşılmıştı.
Eve dönüş
Orpheus Mozaiği’nin yolculuğu, 2012 yılına gelindiğinde tamamlandı. Eser, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri tarafından Dallas Güzel Sanatlar Müzesi’nden alınarak Türkiye topraklarına getirildi. Kısa bir süre İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilendikten sonra Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne teslim edildi.
Kim bu Orpheus?
Yunan mitolojisinde lir çalan bir yarı tanrı olarak betimlenen Orpheus’un, Yunan halkına tarımı, hekimliği ve yazı yazmayı öğrettiğine inanılırdı. Yukarıda mozaiğe işlenmiş yüzündeki ifadeden anlaşılacağı gibi oldukça acıklı bir hikayesi var.
Eurydike ile evlenerek Trakya’ya yerleşen Orpheus, eşini bir yılan sokması sonucunda kaybeder. Eşinin acısına dayanamayarak ölüler diyarına gider ve Hades’e eşini geri vermesi için yalvarır. Onun yakarışlarına dayanamayan Hades, Eurydike’i ona vermeyi bir şartla kabul eder. O şart ise, Orpheus’un yeryüzüne çıkana kadar arkasına bakmamasıdır. Yeryüzüne doğru yürürken Orpheus, arkasında ona eşlik eden eşi Eurydike’ye bakar. Hades, sözünde durmayan Orpheus’un elinden Eurydike’yi sonsuza kadar alır.
Orpheus Mozaiği’nin öyküsü Yunanistan’da gerçekleşen UNESCO toplantısında Türk yetkililer tarafından dinleyicilere aktarılmıştır. Toplantı sonrasında hazırlanan kataloğa da eklenmiştir.
*sanliurfamuzesi.gov.tr (erişim tarihi: 12.06.2019).
You must be logged in to post a comment Login