Geçtiğimiz yıl bulunan 2100 yıllık Kibele Heykeli ile büyük ses getiren Ordu’daki Kurul Kalesi, taş ocağının tehdidi altında. VI. Mithridates döneminde garnizon olarak kullanıldığı düşünülen 2100 yıllık kalenin eteklerinde her gün onlarca dinamit patlatılıyor ve kaya mezarları yok oluyor.
Bugünlerde taş ocağının faaliyetleri sürerken, tarihi kalenin altındaki kaya mezarları da yok oluyor. Taş ocağı aynı zamanda, kale için gözle görülür bir tehdit oluşturmuş vaziyette.
Ordu’nun Bayadı köyü sınırları içerisinde, Kurul Kayalıkları’nın zirvesinde konumlanan Kurul Kalesi’nde, 2010 yılından itibaren Prof. Dr. Yücel Şenyurt’un başkanlığında arkeolojik kazılar yürütülüyor. Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre tarihi kale, kazı başkanı ve müzenin verdiği izinle çalışan taş ocağının tehdidi altında.
Geçtiğimiz yıl Eylül ayında, Kurul Kalesi ve yerleşmesinde 2100 yıllık olduğu tahmin edilen 110 santim yüksekliğinde, mermerden ve tahtta oturan Ana Tanrıça Kibele heykeli bulundu. Heykelin Türkiye’de yerinde bulunan ilk mermer heykel olduğu da belirtildi. Bir hafta içinde 15 bin ziyaretçi Ordu’ya heykeli görmeye gitti. Ancak bilimsel çalışmaların sürdüğü kayalıkların Melet Irmağı’na bakan yamacında, yüzlerce yıllık kaleyi tehdit eden başka bir çalışma sürüyor. Tarihi kalenin altını oyan taş ocağı için, her gün onlarca dinamit patlatılıyor.
1996’da koruma kurulunca kalenin çevresi 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı ilan edildi. Ardından sit alanı içinde açılan taş ocağının ruhsatını mahkeme iptal etti. Ancak 2011 yılında ocağı işleten Kırca Mühendislik, kale ile ayrı kaya kütleleri üzerinde bulunduklarını ileri sürerek sit alanının daraltılmasını talep etti. Ordu İdare Mahkemesi’nin istediği bilirkişi raporunda, taş ocağının kale yerleşimini tamamen yok edebileceği ifade edilmesine rağmen, Ordu Müzesi ve bilimsel kazıları yürüten Prof. Dr. Yücel Şenyurt farklı bir rapor tanzim ederek, taş ocağının bulunduğu alanın, arkeolojik sitten çıkarılabileceğini bildirdi. Bunun üzerine mahkeme, taş ocağının bulunduğu alanın arkeolojik sit alanı dışına çıkarılmasını onayladı.
Taş ocağının faaliyetlerine devam etmesini sağlayan kazı başkanına kızgın olan Ordu Çevre Derneği’nin Başkanı Gül Ersan, şöyle isyan ediyor: “Arkeologlar mağaraların yanına gidemiyor, uzaktan bakıyorlar. Taş ocağına yakın yerde buldukları çanak çömlekler konusunda da yukarıdan aşağıya yuvarlanmış olabileceğini söylüyorlar. Mahkeme, kazı başkanı profesörden görüş istiyor. O da raporunda ‘Sit alanına bir zararı yoktur’ diyor. Yani arkeologların vermiş olduğu raporlar sonucunda, şirket rahatlıkla çalışıyor.”
Arkeolojİk kazılara yılda 1 milyon lira destek veren Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz da taş ocağına tepkili. Başkan şöyle diyor: “Bakanlığın 50 bin liralık arkeolojik desteğini yılda 1 milyona çıkarttık. Kibele işin lokomotifi oldu. Kalenin girişinde heykel bulunması, içeride neler çıkacağına işaret. İki haftada 15 bine yakın ziyaretçi geldi. Esenyurt tarafından o güzel kompleksin yarısı yaralandı. Taş ocağına benden önceki dönemde ruhsat verilmiş. Biz hem valilik hem Kültür Bakanlığı hem de büyükşehir olarak hukuki süreçte tamamen doğallığı, Kibele ve kaleyi koruma, geçmişten kaynaklanan ihmalleri düzeltme yönünde çalışmalara başladık. O vahşi, o yaralı bölüm gönlümüzü yaralıyor. En kısa sürede düzelteceğiz.’’
Doğu Karadeniz Bölgesi’nin ilk bilimsel arkeolojik kazısı olma ünvanına sahip Kurul Kalesi Kazıları, Ordu il merkezine 20 km uzaklıkta. yer almakta. Kurul Kalesi günümüzden yaklaşık 2100 yıl öncesine tarihlenmekte. Kullanıldığı dönem içerisinde bir garnizon olduğu düşünülüyor. Konumu itibari ile etrafına oldukça hakim ve yüksek bir alanda bulunmakta. Kale’nin ayrıca VI. Mithridates döneminde kullanım gördüğü düşünülmekte. Karadeniz bölgesindeki arkeolojik araştırmaların yetersizliği düşünüldüğünde bu kazı daha da önemli bir hale geliyor. Yapılan kazılarda giriş kapısı, dinsel ve kültsel alanlar seramik, sikke, ok ucu, tanrı ve tanrıça figürleri gibi birçok buluntu çıkmakta.
You must be logged in to post a comment Login