Nostradamus Kimdi ve Kehanetleri Neden Hâlâ Konuşuluyor?

TikTok teorilerinden çok önce, Nostradamus Avrupa’yı ürkütücü derecede isabetli kehanetleriyle büyülemişti. Peki hayatı da kehanetleri kadar ilginç olan bu veba doktorunun hikayesi nasıldı?

Michel de Nostredame’in (Nostradamus), oğlu César de Nostredame tarafından yapılan portresi. Yaklaşık 1614 yılına tarihleniyor. C: Wikimedia Commons

Gelecekte neler olacak… ve dünya nasıl sona erecek? Bunlar oldukça cezbedici sorular. Yüzyıllar öncesinde kendini “kâhin” ilan eden doktor Nostradamus, bu soruları cevaplayabildiğini iddia ediyordu. Onun ünlü kehanetleri bazen kafa karıştırıcı, bazen ürkütücüydü —ve takipçileri, 16. yüzyıldaki kehanetlerinin bugün bile hâlâ geçerliliğini koruduğuna inanıyor. 2025 yılına dair öne sürülen kehanetleri arasında uzun süren savaşlar, salgın hastalıklar ve Dünya’yı yok edebilecek bir ateş topu yer alıyor.

Aslında Nostradamus, kehanetleriyle o kadar meşhur ki, 1672 tarihli bir kaynakta ona yapılan bir atıf, İngilizce’de “prognostication” (öngörü) kelimesinin belgelenmiş ilk kullanımlarından biri olarak kabul ediliyor.

(İlgili: Rönesans’ın En Çok Okunan Kahini Nostradamus Kimdi?)

Ancak bazılarının peygamber olarak gördüğü Nostradamus, gerçek hayatta yaşamış bir Fransız hekim, eczacı ve yazardı; cesur öngörüleriyle Rönesans Avrupa’sının çalkantılı döneminde ün kazanmıştı. Çoğunlukla Nostradamus olarak bilinse de gerçek adı Michel de Nostradame’dı.

Nostradamus kimdi?

Michel de Nostradame, Aralık 1503’te Fransa’nın Saint-Rémy-de-Provence kentinde doğdu. (Tarihçiler kesin doğum tarihi konusunda fikir birliğine varamıyor.) Babası bir noterin oğlu, annesi ise bölgede tanınmış bir doktorun kızıydı. Nostradame, hayatı boyunca iki kez evlendi ve toplamda sekiz çocuk babası oldu.

Avrupa’nın geri kalanı gibi Rönesans Fransası da, onun yaşadığı dönemde dini çekişmelerle boğuşuyordu ve bu durum genç Nostradame için önemli sonuçlar doğurdu. Ailesi Yahudi kökenliydi, ancak Provence 1486’da Fransa Krallığı’nın bir parçası olduktan sonra Katolikliğe geçmişlerdi. Yahudilerin bölgede uzun bir geçmişi olmasına rağmen, 1400’lerin sonlarında yerel yetkililer tarafından ya din değiştirmeleri ya da sürgün edilmeleri gerektiği bildirilmişti. Bu yüzden Michel Katolik olarak yetiştirildi.

Genç Nostradame, Latince, Yunanca, İbranice ve tıp eğitimi aldı; henüz genç yaştayken Avignon Üniversitesi’ne gitmeye başladı. 1520’lerde tıp alanında lisans derecesini aldı, ancak öğrenciyken veba salgını nedeniyle okulu kapandı.

Veba doktoru ve engizisyon

Resmi eğitimini tamamladıktan sonra Nostradame, dönemin en korkulan hastalıklarından biri olan veba kurbanlarını tedavi etmek ve şifalı bitkileri incelemek için Fransa’yı dolaştı.

Tarihçiler, sonraki eğitimini aldığı Montpellier Üniversitesi’nden, eczacılık gibi “el emeğine” dayalı bir zanaat icra ettiği gerekçesiyle atıldığına inanıyor; doktorasını almak için geri dönüp dönmediği konusunda ise fikir ayrılıkları var.

Rönesans dönemi Fransa’sında hekimlik yapmak, veba gibi hastalıkları tedavi etmeyi gerektiriyordu. Ancak dönemin tıbbı, günümüzde bilim dışı kabul edilen simya, astroloji ve kehanet gibi uygulamaları da içeriyordu. Bu uygulamalar Nostradamus’un adı günümüze ulaşmamış olan eşini ve iki çocuğunu kurtaramadı. 1530’larda, büyük olasılıkla veba nedeniyle hayatlarını kaybettiler.

Yıkılmış durumdaki doktor, şimdi başka sorunlarla da karşı karşıyaydı. 1538’de, dini bir heykelin işçiliğini sert bir dille eleştirirken duyuldu; bu sözler, sapkınlıkla suçlanmasına ve aynı yıl Engizisyon görevlilerinin önüne çıkarılmasına neden oldu. Sapkınlıkla suçlanması, yerel itibarını yerle bir edecekti; mahkûm edilmesi ise idam edilmesi anlamına geliyordu. Ancak mahkeme onu akladı ve Nostradame yeniden yollara düştü, veba tedavileri konusunda uzmanlaşarak seyahatlerine devam etti.

Nostradame’ın bazı tedavileri işe yaramış gibi görünüyor; çünkü düzenli olarak iş bulabiliyordu. Bazı yöntemlerinin başarısı, temiz içme suyu gibi hijyen tavsiyelerine dayanıyordu. Gül hapları gibi diğer yöntemleri ise bitkiler ve çiçekler içeriyordu. Uygulamaları arasında ayrıca simya, astroloji ve günümüzde bilim dışı kabul edilen diğer ezoterik yöntemler de vardı. Ancak hastaları, elde ettikleri sonuçlardan memnun kalmış olacak ki, yetenekleri kulaktan kulağa yayıldı. Bilimsel olsun ya da olmasın, doktorun veba tedavileri onu sonraki on yıl boyunca Fransa’nın dört bir yanına götürdü—ve hem çalışmaları hem de yazıları, yüksek mevkilerde ilgi görmeye başladı.

Nostradamus’un şiirsel kehanetleri

Adı Nostradamus olarak Latinceleştirilen Fransız doktor ve astrolog, 1550’lerde, gelecek yılın olayları ve hava koşulları hakkında “isabetli öngörülerde bulunma yeteneğinden” yararlanarak almanaklar yazmaya başladı. Ucuza satılan ve halk arasında oldukça popüler olan bu yayınlar, şiirsel anlatımlı kehanetleri sayesinde Nostradamus’un adının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı.

Kısa sürede ün kazanan Nostradamus, kişisel ve siyasi öngörüler için can atan son derece yüksek profilli danışanlar edinmeye başladı. 1555 yılında, “genç bir aslanın” savaşta düşeceğini öngördü—bu ifadenin, Fransa Kralı II. Henry’nin armasına gönderme yaptığı düşünülüyordu. Ertesi yıl, Fransa Kraliçesi Catherine de Medici ve oğulları IX. Charles, Nostradamus’u bizzat ziyaret etti.

Gerçekten de II. Henry, 10 Temmuz 1559’da düzenlenen bir mızrak dövüşü turnuvasında aldığı yara sonucu hayatını kaybedince, tarihçi Denis Crouzet’in de belirttiği gibi, toplumda derin bir “yaklaşan felaket” duygusu hâkim oldu.

Doktorun belirsiz ve süslü dili, hem kendisini hem de kehanetin merkezindeki kişiyi hata yapma, küçük düşme ya da sahtekârlıkla suçlanma ihtimaline karşı koruyordu; bu da zamanla hem şöhretini hem de gizemini artırdı. Oxford Üniversitesi’nden tarihçi Michelle Pfeffer’ın The Conversation için yazdığına göre, o dönemde astroloji ve kehanet uygulamaları oldukça yaygındı ve özellikle seçkinler arasında büyük ilgi görüyordu.

Bu sırada Avrupa zaten dini ve toplumsal çalkantıların pençesindeydi. Reform hareketi, Katolikler ile Protestanlar arasındaki gerilimi tetiklemişti; toplumsal eşitsizlikler huzursuzluğu körüklüyor, kehanetler ve söylentiler halkı etkisi altına alıyordu. Tüm bu ayrışmalar, Nostradamus’un yaşadığı dönemde iç savaş da dâhil olmak üzere çeşitli çatışmalara dönüşecekti.

Hem Katolikler hem de Protestanlar tarafından eleştirilmesine rağmen, Nostradamus kehanetlerinin arkasında durdu. Kilise’nin izni olmadan yayın yaptığı için kısa bir süre hapse atılmasına rağmen, kehanetlerini içeren kalın bir kitap yayımladı ve halk arasında büyük ilgi gören almanaklarını çıkarmaya devam etti. 1 Temmuz 1566’da, büyük olasılıkla gut hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. O günden bu yana hem tarihçiler hem de halk, onun yaşamı boyunca yaptığı binlerce öngörüyü tartışmaya ve görünüşte doğrulandığını savunmaya devam ediyor.

Nostradamus neyi öngördü ve gerçekte ne oldu?

Nostradamus’un II. Henry’nin ölümünü öngördüğü düşünülen kehaneti, yaşadığı dönemde ona ün kazandırmış olsa da, adının bugüne dek anılmasını sağlayan şey, bazılarına göre gerçekleşmiş olan diğer kehanetlerine dayanıyor.

Bunlar arasında belki de en şaşırtıcı olanı, 1558 civarında yaptığı şu oldukça net tahmindi: “Londra Senatosu (Parlamentosu), kendi kralını idam edecek.” Bu kehanetin üzerinden tam 91 yıl sonra, 1649’da tam da bu gerçekleşti: I. Charles, Parlamento’yla yaşadığı çatışma sonucunda vatana ihanetten suçlu bulunarak idam edildi. Bu olay, İngiltere’de iç savaşı da beraberinde getirdi.

Biyografi yazarı Ian Wilson, “Şüpheciler bile kabul etmek zorunda kalacaktır ki, bu gerçekten dikkat çekici bir kehanet,” diye yazmıştı. Aynı kehanette Nostradamus, Londra’nın “üç kere yirmi ve altıda” “ateş toplarıyla yanacağını” da öngörmüştü. 1666 yılında Londra’da büyük bir yangın çıkmış ve şehrin büyük bir kısmını yok etmişti.

O dönemde insanlar Nostradamus’un kehanetlerini unutmamıştı; takip eden yıllarda da onun sözlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğine dair ipuçları aramaya devam ettiler. Bu ileri görüşlü doktorun hayranları, Fransız Devrimi (“bir evli çift”in yol açacağı “fırtına-ateş-kan”), Napolyon’un yükselişi (“İmparatorluğa pahalıya mal olacak bir İmparator”), hatta Hitler’in ortaya çıkışı (“tüm insan ırkının büyük düşmanı”) gibi birçok olayı Nostradamus’un kehanetlerine bağladılar.

Ne var ki, Nostradamus’un belirsiz kehanetlerinin birçoğu gerçekleşmediği gibi, siyasi ve kültürel figürlerin yüzyıllar boyunca bu kehanetleri kendi amaçları doğrultusunda yeniden yorumladıkları, hatta zaman zaman çarpıttıkları uzun bir tarih de mevcut.

Nostradamus’un kendi çıkarları için kehanetlerini kullanmaya hevesli olanlar arasında Üçüncü Reich liderleri de vardı. Propaganda bakanı Joseph Goebbels, kehanetleri Nazi savaş çabalarına destek sağlamak ve halk arasında şüphe tohumları ekmek amacıyla propaganda malzemesi olarak kullandı. Nostradamus, aşırı uç gruplar tarafından da ideolojilerini başkalarına aktarmanın bir aracı olarak sıkça referans gösterildi.

Nostradamus’a dünyanın sonunu öngördüğü iddiası da atfedilir. Ona göre Temmuz 1999’da “gökyüzünden büyük bir dehşet kralı” gelecekti. Bu kehanet, milenyumun yaklaşmasıyla birlikte bilgisayar sistemlerini etkilemesinden korkulan Y2K hatası (2000 Yılı Problemi / Milenyum Hatası) ile birleşince kıyamet senaryolarına olan ilgiyi daha da körükledi.

Fransız astrolog hâlâ kehanet meraklıları tarafından okunuyor, inceleniyor ve farklı şekillerde yorumlanıyor.

Ölümünden 500 yılı aşkın süre geçmesine rağmen Nostradamus hâlâ insanları hem eğlendiriyor hem de kafa karıştırıyor—kehanetlerine duyulan ilgi ise hâlâ güçlü. Milenyumculuk ve Milenyum Hareketleri Ansiklopedisi’nde tarihçi Stephen Bowd’un da yazdığı gibi: “Kehanet, hâlâ bireylerin, toplulukların, devletlerin ve hatta tüm dünyanın geleceğe dair umutlarını ve korkularını şekillendirmeye devam ediyor.” Sonuçta, kim geleceği bilmek ya da onu görmenin mümkün olabileceğine inanmak istemez ki?


National Geographic. 28 Temmuz 2025.

You must be logged in to post a comment Login