Yiyecek ve su yoluyla ve aynı zamanda öpüşme gibi temas yoluyla meydana gelen bakteriyel zehirlenme, Neolitik insanlar için çok tehlikeliydi.
Neolitik dönem hayatta kalmak için zor bir dönemdi. Vahşi yırtıcılarla, sert hava koşullarıyla ve sürekli yiyecek mücadelesiyle uğraşmanın yanı sıra, yiyeceklerden kaynaklanan bakteriyel zehirlenmenin, kirli suların ve garip bir şekilde öpüşmenin her zaman var olan ölümcül tehdidi vardı.
Stockholm Üniversitesi ve İsveç Doğa Tarihi Müzesi’nden bilim insanları yeni bir çalışmada, Neolitik dönem İskandinavya’sında dolaşan patojen mikropları incelediler. Bunu, bazıları eski avcı-toplayıcı topluluklarda ve bazıları da Neolitik tarım yerleşimlerinde yaşamış 38 bireyin mikrobiyomunu analiz ederek yaptılar.
Araştırmacılar bu bireylerden toplamda 660 mikrobiyal tür tespit ettiler. En üretken olanlardan bazıları Yersinia enterocolitica ve Salmonella enterica idi; bunlar genellikle az pişmiş etten kaynaklanan gıda zehirlenmesi ile veya dışkıyla kirlenmiş yiyecekler ile ilişkilendirilen iki bakteri.
(İlgili: Dudak Uçuğu, Doğu’nun Öpüşme Geleneğiyle Yaygınlaştı)
Gıda zehirlenmesi günümüzde genellikle kısa süren ancak son derece rahatsız edici bir hastalık olarak görülse de, ABD’de her yıl yaklaşık 3.000 kişinin ölümüne neden oluyor. Antibiyotiklerden ve modern tıptan binlerce yıl önce, Neolitik dönemde bu durum daha da sıkıntılı olabilirdi.
Stockholm Üniversitesi Zooloji Bölümü’nden çalışma yazarı Nora Bergfeldt yaptığı açıklamada, “Özellikle Salmonella enterica vakası bunun ne kadar zor olabileceğini gösteriyor. Linköping’deki Bergsgraven olarak adlandırılan savaş baltası kültüründen kalma bir mezarda, onların ölüm nedeni olabilecek iki enfekte birey bulduk. Bireylerde bulduğumuz Salmonella enterica ve diğer bakteriyel hastalıkların günümüzde antibiyotiklerle tedavisi kolay, ancak o dönemde ölümcül olabilirlerdi.” diyor.
Örnekler arasında bulunan bir başka yaygın bakteri de meningokok hastalığından sorumlu bakteri türü olan Neisseria meningitidis idi. Nüfusun yaklaşık yüzde 10’unun boğazında ve burun boşluğunda zararsız bir şekilde yaşayan bu bakteriler vardı.
Bununla beraber bu bakteriler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar gibi bazı insanları çok hasta edebilir. 2022’de Neisseria meningitidis’in neden olduğu ölümcül bir meningokok hastalığı salgını, Florida’da yaşayan bir grup gey ve biseksüel erkeği etkisi altına aldı.
Hastalık, bakteriyi taşıyan kişilerle yakın temas yoluyla yayılıyor. Bu, enfeksiyonu taşıyan biriyle aynı evde yaşamayı içerebilir, ancak enfekte bir kişinin ağız salgılarıyla doğrudan temas, yani öpüşme ile yakından bağlantılı.
Çalışmadaki eski bireylerden birinin de vebaya neden olan Yersinia pestis bakterisi ile enfekte olduğu tespit edildi. Vebanın Neolitik İskandinavlar için en önemli tehlike olduğunu düşünebilirsiniz, ancak araştırmacılar gıda kaynaklı hastalıkların çok daha yaygın olduğunu ve bu nedenle belki de daha sorunlu olduğunu buldular.
Çalışmanın yazarlarından bir diğeri ve Stockholm Üniversitesi’nde moleküler arkeoloji profesörü olan Anders Götherström: “Ne kadar çok insan etkileşime girerse, birbirlerine bulaştırmak için o kadar çok fırsat olur. Ancak Yersinia pestis gibi toplumları etkileme potansiyeline sahip bakterilere rastlasak bile, bu çalışmada en çok öne çıkan gıda yoluyla yayılan enfeksiyonlardı” diyor.
Meningokok hastalığı, insanların geçmişte etrafa yaydığı tek “öpüşme hastalığı” değildi. Binlerce yıl sonra antik Mezopotamya’da yazılı kaynaklar, öpüşmenin yaklaşık 4.500 yıl önce samimi sosyal yaşamın bir parçası olduğunu gösteriyor. Tüm bu öpüşmelerle birlikte, şu anda yaklaşık 3.7 milyar insanı, yani dünya nüfusunun yüzde 67’sini etkileyen uçuklara neden olan sinir bozucu virüs Herpes simplex virüs 1’in ortaya çıktığını görüyoruz.
IFL Science. 13 Mart 2024.
Makale: Bergfeldt, N., Kırdök, E., Oskolkov, N. et al. (2024). Identification of microbial pathogens in Neolithic Scandinavian humans. Sci Rep 14, 5630.
You must be logged in to post a comment Login