Eski Krallık’ın ticaret ağlarını aydınlatan yeni analize göre, Mısır kraliçesinin bileziklerini yapmak için kullanılan gümüş Yunanistan’dan gelmiş.
Büyük Gize Piramidi’ni yaptıran firavun Khufu’nun annesi olan eski Mısır kraliçesi I. Hetepheres’in mezarında bulunan bilezikler, bir zamanlar Eski Krallık’ı Yunanistan’a bağlayan ticaret ağları hakkında yeni bilgiler ortaya koyuyor.
Uluslararası bir arkeolog ekibi takılardan alınan örnekleri analiz ettikten sonra bileziklerin bakır, altın ve kurşun içerdiğini belirledi. Bu takılarda, Eski Mısır takılarında ortak özellikler olan turkuaz, lapis lazuli ve akik gibi yarı değerli taşlar kullanılarak yapılan kakmalar da vardı.
Bununla birlikte, objelerin işlendiği MÖ 2600’de eski Mısır’da değerli metalin bilinen herhangi bir yerel kaynağı olmamasına rağmen, bir kelebeği tasvir eden parçalar da dahil olmak üzere gümüş izleri de vardı.
(İlgili: Sakkara Nekropolünde Mumyalama Atölyeleri Keşfedildi)
Ekip bu gibi bazı soruların yanıtlarını bulmak için, kurşundaki izotopların (çekirdeklerinde normalden farklı sayıda nötrona sahip atomların) oranına baktı.
Araştırmacılar bu analizlere dayanarak, malzemelerin, Ege Denizi’ndeki bir grup Yunan adası olan Kiklad Adaları’ndan ve Yunanistan’ın güneyinde bir kasaba olan Lavrion’dan gelen cevherlerle tutarlı olduğunu belirlediler.
Araştırmanın baş yazarı Karin Sowada, “Üçüncü binyılda eserler için kullanılan gümüşün kökeni şimdiye kadar bir sır olarak kalmıştı.” diyor. “Bu yeni bulgu, Piramit inşa etme çağının zirvesinde, Eski Krallık’ın başlarında Mısır devleti tarafından kullanılan ticaret ağlarının potansiyel coğrafi kapsamını ilk kez gösteriyor.”
4. binyılın sonlarına ait Byblos mezarlarında çok sayıda gümüş eşya bulunduğunu ve o dönemde bu liman ile Mısır arasında hareketlilik olduğunu belirten araştırmacılar, gümüşün şu anda Lübnan’da bulunan Byblos limanından gelmiş olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor. Bileziklerdeki gümüş, Mısır ile Yunanistan arasındaki uzun mesafeli ticaretin en eski kanıtı olma özelliğini taşıyor.
Çalışma ayrıca bileziklerin nasıl dövüldüğüne dair de fikir veriyor.
Çalışmanın ortak yazarı Damian Gore, “Bilezikler, kırılmayı önlemek için sık sık tavlama [bir ısıtma işlemi] ile soğuk işlenmiş metalin dövülmesiyle yapılmıştı. Bileziklerin ayrıca görünümlerini ve üretim sırasında şekillendirilme yeteneklerini geliştirmek için altınla alaşımlanmış olması da muhtemel.” diyor.
Kraliçe I. Hetepheres, eski Mısır’ın en etkili kraliçelerinden biriydi; dördüncü hanedanın (yaklaşık MÖ 2575 – MÖ 2465) ilk firavunu olan Sneferu’nun karısıydı. Araştırmacılar, 1925 yılında Gize’de keşfedilen mezarının, yaldızlı mobilyalar, altın kaplar ve bu bileziklerden 20 tanesi dahil olmak üzere birçok eseri barındırdığını belirtiyor.
Bileziklerden bazıları şu anda Boston Güzel Sanatlar Müzesi’ndeki koleksiyonun bir parçası.
Live Science. 1 Haziran 2023.
Makale: Sowada, K., Newman, R., Albarède, F., Davis, G., Derrick, M. R., Murphy, T. D., & Gore, D. B. (2023). Analyses of queen Hetepheres’ bracelets from her celebrated tomb in Giza reveals new information on silver, metallurgy and trade in Old Kingdom Egypt, c. 2600 BC. Journal of Archaeological Science: Reports, 49, 103978.
You must be logged in to post a comment Login