1.300 yıllık dışkı, Meksika’daki ‘Ölü Çocuklar Mağarası’nda tarihöncesi insanların patojenlerle boğuştuğunu ortaya koyuyor.

Meksika’daki Ölü Çocuklar Mağarası’ndan çıkarılan 1.300 yıllık insan dışkısını inceleyen bilim insanları, insanların bin yıldan uzun süre önce de sık sık kötü bağırsak enfeksiyonlarıyla karşı karşıya kaldığını keşfetti.
“Bu eski örneklerle çalışmak, her biri insan sağlığına ve günlük yaşama dair içgörüler sunan biyolojik bir zaman kapsülünü açmak gibiydi” diyor çalışmanın başyazarı Drew Capone yaptığı açıklamada.
Capone ve meslektaşları, Meksika’nın kuzeybatısında, Durango kentinin hemen kuzeyindeki Río Zape Vadisi’ndeki bir mağarada bulunan, MS 725 ila 920 arasına tarihlenen 10 eski kurumuş dışkı (paleodışkı) örneğini moleküler analiz teknikleriyle inceledi. Araştırmacılar bulgularını PLOS One dergisinde yayımladı.
(İlgili: Dışkılar, Kolomb Öncesi Karayip Yerlilerinin Diyetini Gösteriyor)
1950’lerin sonlarında arkeologlar Ölü Çocuklar Mağarası’nda kazılar yaparak büyük bir çöplük yığından insan ve insan dışı paleodışkı, bitki kalıntıları ile hayvan ve insan kemikleri çıkarmıştı. Mağara, küçük ölçekli tarım yapan, özgün seramikler üreten, küçük köylerde yaşayan ve zaman zaman çocuk kurban etme uygulayan tarihöncesi Loma San Gabriel kültürü tarafından kullanılıyordu. Arkeologlar mağaraya, orada bulunan çocuk iskeletleri nedeniyle bu adı verdi.
Mağaradaki paleodışkıların önceki incelemeleri, kancalı kurt (hookworm), kamçı kurdu (whipworm) ve kıl kurdu (pinworm) yumurtalarının varlığını ortaya koymuş; bu da dışkı bırakan kişilerin çeşitli parazitlerle enfekte olduklarını düşündürmüştü.
Yeni çalışmada bilim insanları, Loma halkı arasındaki hastalık yükünü daha iyi anlamak amacıyla, 10 “ayrı dışkılama olayı”na ait paleodışkıda ek mikropları saptamak için son teknoloji moleküler yöntemler kullandı.

Çalışmanın ortak yazarlarından, Kuzey Karolina Üniversitesi Chapel Hill’den çevre bilimleri profesörü Joe Brown, açıklamasında “Geçmişe yönelik çalışmaları aydınlatmak için modern moleküler yöntemlerin uygulanmasında büyük bir potansiyel var” diyor.
Araştırmacılar, 10 paleodışkı örneğinden DNA çıkardı ve dışkıdaki mikropların DNA’sını çoğaltmak için polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) kullandı. Her örnekte en az bir patojen ya da bağırsak mikrobu tespit edildi; en yaygın ikisi, gastrointestinal sorunlara yol açabilen bağırsak paraziti Blastocystis ile örneklerin yüzde 70’inde bulunan, çoklu suşlara ait E. coli bakterisiydi. Ayrıca kıl kurdu, Shigella ve Giardia (bağırsak hastalıklarına neden olan) da tanımlandı.
Paleodışkıda keşfedilen yüksek mikrop sayısı, “MS 600–800 döneminde Loma San Gabriel kültüründe zayıf sanitasyon koşullarının, çevrede dışkı kaynaklı atıklara maruziyetle sonuçlandığını” düşündürüyor, diyor araştırmacılar. Ekibin belirttiğine göre insanlar bu mikropları muhtemelen dışkıyla kirlenmiş içme suyu, toprak ya da gıda yoluyla aldılar.
Araştırmacılar, patojenle ilişkili bu genlerin paleodışkıda 1.300 yıla kadar korunmuş olduğunu, ancak örneklerde zamanla bozunmuş ve artık saptanamayan daha fazla patojen de bulunmuş olabileceğini not ediyor.
Yine de yeni analiz, daha önce paleodışkıda bulunmamış Blastocystis ve Shigella gibi patojenlerin DNA’sını ortaya çıkardı.
Araştırmacılar, “Bu yöntemlerin diğer eski örneklere uygulanması, antik insanların nasıl yaşadıklarını ve sağlıklarını etkileyen patojenleri anlama kapasitemizi genişletme potansiyeli sunuyor” diyor.
Makale: Capone et al. 2025. Targeted pathogen profiling of ancient feces reveals common enteric infections in the Rio Zape Valley, 725–920 CE. PLOS One.
You must be logged in to post a comment Login