Yapılan yeni bir araştırma, köpeklerin Amerika kıtasına göçünün, insanların kara köprüsünü kullanarak Sibirya’dan Kuzey Amerika’ya geçişinden binlerce yıl sonra, günümüzden yalnızca 10.000 yıl önce gerçekleştiğini gösteriyor. Kuzey ve Güney Amerika’nın birçok bölgesinden 84 köpeğin karakteristik genetiğinin incelenmesi ile yapılan araştırma, bugüne kadar Amerika kıtalarında antik köpekler üzerinde yapılan en büyük araştırma.
Vahşi kurt atalarının aksine antik köpekler, insanlara eşlik etmeyi öğrendi ve genellikle bu ilişkiden yararlandı: Yeni yiyecek kaynaklarına ulaşma imkanı buldu, insan yerleşimlerinin güvenliğinin tadını çıkardı ve en nihayetinde insanlarla beraber dünyayı gezdi. Ayrıca bazen insanlar tarafından yük taşımaları için kullanıldı ve bazen de özel günlerde yiyecek olarak servis edildi.
Köpeklerin insanlarla kurduğu ilişkinin 11.000 ila 16.000 yıl önceye kadar uzanması, göçler de dahil olmak üzere geçmişteki insan davranışının incelenebilmesi için köpekleri oldukça önemli bir noktaya getiriyor.
“İnsan kalıntıları çalışmak her zaman için mümkün olmuyor. Çünkü, atalarına aşırı derecede bağlı yaşayan günümüz toplumları , bazen genetik analizlerin yıkıcı doğasına karşı olabiliyorlar. İnsan kalıntılarının analizi mümkün olmadığı zaman, köpek kalıntıları çoğunlukla mümkün oluyor.”
Önceki araştırmalar, Amerika kıtasındaki antik köpeklerin mitokondriyal DNA’larından yola çıkılarak yapılmıştı. Mitokondriyal DNA, Nükleer DNA’nın aksine sadece anneden çocuğa aktarılıyor. Bu da araştırmacılara geçmişe doğru kesintisiz bir saptama imkanı sağlıyor. Yapılan bu yeni araştırma da mitokondriyal DNA’dan yola çıkılarak yapıldı fakat çok daha fazla prehistorik köpek araştırmaya dahil edildi.
Araştırmaya dahil edilen prehistorik köpeklerden bir kısmı, Kuzey Amerika’nın bilinen en eski ve en büyük yerleşimi Antik Cahokia kentinin yanında yer alan ve GÖ. 650 ve GÖ. 1400 yılları arasında kullanılan Janey B. Goode alanıydı. Cahokia kenti ise GÖ. 1000 ve GÖ. 700 yılları arasında aktifti. Janey B. Goode alanında özel bir törenle gömülmüş onlarca köpek bulundu. Buradan insanların köpeklere ne kadar saygı duyduğunu da düşünebiliriz. Cahokia’da ise köpek kalıntıları bazen yanmış olarak yiyecek artıklarının yanında bulundu. Bu da bölgede köpeklerin yine var olduğunu ve bazen de yenildiğini gösteriyor. Ayrıca köpek gömüsü bu kentte bulunmuyor.
Araştırmacılar, Amerika’daki prehistorik köpek çeşitliliğinin tahmin edildiğinden çok daha fazla olduğunu gösteren, daha önce hiç görülmemiş dört yeni genetik iz buldular. Aynı zamanda bazı bölgelerde çok az genetik çeşitlilik gösteren bazı köpek türleri de bulundu. Bu bölgedeki insanların köpek yetiştiriciliği yaptığı anlamına geliyor olabilir. Tüm bunlara ek olarak, bazı örneklerde Amerikan kurtlarıyla benzeşen önemli bir gen bulundu. Bu ise prehistorik köpeklerin kurtlarla çiftleştiği ya da Amerikan kurtlarının tekrardan evcilleştirildiği anlamına geliyor olabilir.
Fakat bu araştırmanın en önemli sonucunun köpeklerin Amerika’ya geliş zamanını ortaya koyması olduğu belirtildi. Köpeklerin 10.000 yıl önce Amerika kıtasına ayak bastığını söyleyen araştırmacılar, bunun aynı zamanda Amerika kıtalarında bulunan en eski köpek gömüsüyle aynı zamana denk geldiğini ve belki de bunun bir tesadüf olmadığını belirttiler.
Makale: Witt, K. E., Judd, K., Kitchen, A., Grier, C., Kohler, T. A., Ortman, S. G., … & Malhi, R. S. (2015). DNA analysis of ancient dogs of the Americas: Identifying possible founding haplotypes and reconstructing population histories. Journal of Human Evolution, 79, 105-118.
You must be logged in to post a comment Login