Jamestown Kolonisi Sakinleri, Yerli Köpekleri Yemiş

Yeni araştırmaya göre, 17. yüzyılda Kuzey Amerika’daki ilk İngiliz yerleşimi olan Jamestown’da açlık döneminde yerli kökenli köpekler yenmiş.

C: Pexels

Bu araştırma, tarihçilerin yerli toplulukların bu dönemde yükselen sömürgeci güçlerle ilişkilerini nasıl müzakere ettiklerine dair anlayışlarını değiştiriyor. Ayrıca, erken dönem Avrupalı sömürgecilerin, özellikle ilk yerleşim döneminde, hayatta kalabilmek için yerli topluluklara bağımlı olduklarını gösteriyor.

Araştırmacılar, MS 1609-1617 yılları arasında Jamestown’da bulunan arkeolojik köpeklerden elde edilen antik mitokondriyal DNA’yı analiz etti. Analiz edilen Jamestown köpeklerinin en az altısında Amerikan yerlisi soyuna dair kesin kanıtlar bulundu. Bu köpekler, Kuzey Amerika’nın doğusundaki Hopewellian, Mississippian ve Geç Woodland dönemi köpekleriyle mitojenomik benzerlikler paylaşıyordu.

Aynı zamanda araştırmacılar altı köpeğin Jamestown sakinleri tarafından tüketildiğini de tespit etti. Bu sonuçlar, Açlık Zamanı öncesinde, sırasında ve sonrasında, bu köpeklerin kaledeki varlığını etkileyen ve Jamestown sakinlerinin yerli kökenli köpekleri tüketmesine yol açan karmaşık güçlerin rol oynadığını gösteriyor.

(İlgili: Jamestown’da Amerika’nın Yerel Köpeklerinin Kalıntıları Bulundu)

Arkeolojik köpeklerin genetik analizleri aynı zamanda sömürgeciler ve yerli topluluklar arasındaki sosyal ilişkilere dair içgörüleri de ortaya koyuyor. Köpekler, bu dönemde var olan karmaşık ve hızla değişen sosyal manzaraları yansıtarak Avrupalı ve yerli kültürler arasında hem bağlantı kurdu hem de gerilim yarattı.

Yerli köpeklerin yok oluşu, Amerika’daki kolonyal etkilerin yeterince araştırılmamış bir yönü. Yerli köpeklerin yerinin Avrupalı köpekler tarafından alınmasının zamanlaması ve oranı, Avrupalı köpeklerin akınından kaynaklanan Amerikan yerlilerinin yaşam tarzlarındaki ekolojik ve kültürel değişikliklerin anlaşılması açısından da önem taşıyor.

Iowa Üniversitesi’nde doktora adayı olan baş araştırmacı Ariane E. Thomas, “Jamestown köpeklerinin soyu, Avrupalıların ve yerlilerin köpeklerini nasıl yönettiklerine dair fikir veriyor. Ataları ağırlıklı olarak Avrupa’dan gelen köpekler, İngiliz, Powhatan veya her iki grubun da o grup için önemli olan belirli davranışları veya gözlemlenebilir fenotipleri korumak için köpeklerini birbirleriyle etkileşimden uzak tuttuğunu gösteriyor” diyor.

“Bununla birlikte, yüksek oranda yerli köpek soyu olması, Jamestown’daki İngiliz ve Powhatan halkları arasında daha karmaşık bir ilişki olduğunu ve köpekler ile yerleşimcilerle ilişkileri arasındaki ayrımı korumaya daha az önem verildiğini gösteriyor. Jamestown’da yerli köpeklerin tespit edilmesi, bu ikinci, daha karmaşık dinamiğin tarihi daha iyi temsil ettiğini gösteriyor.”


Cambridge University Press. 21 Mayıs 2024.

Makale: Thomas, A. E., Hill, M. E., Stricker, L., Lavin, M., et al (2024). The Dogs of Tsenacomoco: Ancient DNA Reveals the Presence of Local Dogs at Jamestown Colony in the Early Seventeenth Century. American Antiquity, 1–19.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Tarih bölümü mezunu. Antik Çağ Tarihinde yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login