Bursa’nın İznik ilçesinde bulunan Ayasofya Orhan Camii’nin eski tuğla duvarlarına monte edilen cam kapı ve buzlu camlar hâlâ çıkartılmadı.
2015 yılında Arkeofili’nin bildirdiği “İznik Ayasofya Camii de Restorasyon Kurbanı” haberinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen yapılan hatalar düzeltilmedi. 2015 yılındaki haber üzerine bir açıklama yapan İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, cam kapının kendisinden önce yer alan MHP’li Belediye Başkanı tarafından 2011 yılında taktırıldığını; tarihi eserlere Anıtlar Kurulu’nun izni olmadan bir çivi dahi çakılmadığını söylemişti.
MS. 325 yılında İznik Ayasofya Camii’nde toplanan Konsül’den dolayı Hıristiyan dünyası için kutsal kabul edilen Ayasofya Camii, restorasyon adı altında günümüz modern binalarına benzetildi.
Camdan kapı monte edilmesi, pencerelerin buzlu cam yapılması ve çeşitli yerlerinin betonla kaplanması büyük hayal kırıklığı yarattı. İlk restorasyon çalışmalarının 2007 yılında başladığı Ayasofya Orhan Camii’nin kubbeleri ve minaresi betonla sıvandı.
787 yılında, Hristiyanlıkla ilgili önemli kararların alındığı, 7. Konsül’ün toplandığı Ayasofya Kilisesi, 1331’de Orhan Gazi’nin İznik’i fethetmesiyle camiye çevrildi. Daha sonra müze olarak hizmet verilmeye başlanan Ayasofya, Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü kararıyla 2007 yılında restorasyon kapsamına alındı. Tarihi yapı, 6 Kasım 2011 tarihinde Kurban Bayramı’nın 1. günü minaresinden sabah ezanı okunup, bayram namazı kılınmasıyla tekrar cami olarak kullanılmaya başlandı.
Erken Bizans Dönemi’nde inşa edilmiş kilise yapısı olan ve bir dönem Ortodoks mensuplarının hacı olmak için geldiği; ancak cami olarak kullanılmaya başlanmasıyla bu özelliğini kaybeden Ayasofya Orhan Camii’nde sürdürülen restorasyon çalışmaları kapsamında girişe cam kapı, pencerelere de buzlu cam takılması tepkilere neden oldu.
İznik Müzesi’nin eski müdürü Taylan Sevil, Ayasofya Orhan Camii’ne cam kapı ve buzlu cam takılmasına tepki göstererek,
“Burada, Ayasofya Kilisesi’ne onarım ve restorasyon amacıyla yapılan çalışmalarda zaman zaman orijinalinden uzaklaşılmıştır ve Ayasofya’nın eski görünümü kaybolmuştur. Ayasofya’nın camiye çevrilmesiyle birlikte Ortodoks hristiyanlarının hacı olmak için burayı ziyaret etmesi sonlanmış, bu açıdan İznik turizmi bitmiştir. Bu tamamıyla yanlış bir iş olmuştur. İznik turizm gelirlerinde büyük zarara uğramıştır. İznik halkı büyük bir yanılgı ile son zamanlarda çok fazla otel inşaatına girmiştir. Bunlar şimdi ne kadar kara kara düşünseler faydası yok. Cam kapılar olmamalı. Bu onarım ve restorasyon işi müteahhitlere bırakılacak iş değildir. Restoratör uzmanların işletiminde ve bizzat restorasyon elemanlarının çalışmasıyla yapılacak iştir. Aksi halde buzlu cam kapı da olur, şeffaf kapı da olur. Bundan daha kötü bir şey olamaz.” dedi.
İznik’in tam ortasında, surlarla çevrili kentin dört kapısından gelen yolların kesiştiği yerde yapılan İznik Ayasofya Camii, Hıristiyanlıkla ilgili önemli kararların alındığı 7. konsül 787 yılında toplandığı yerdi. 1331′den sonra Orhan Gazi Camine dönüştürülmüştü. Hıristiyan inancına göre kutsal bilgelik olarak isimlendirilen bu kilise, üç nefli olup, doğu-batı uzantısında dikdörtgen planlı bazilika tipinde yapılmış. Kanuni Sultan Süleyman (1520-1560) zamanında Mimar Sinan bu yapıda büyük değişiklikler yaptı.
1065’teki büyük depremde hemen hemen bütünüyle harap olan yapı, daha sonra zemini 1,40 metre yükseltilerek, neredeyse baştan inşa edildi. 1331’te Orhan Gazi zamanında İznik’in fethedilmesinden sonra yapı yeniden yükseltildi, minare ve mihrap eklenerek, camiye dönüştürüldü.
You must be logged in to post a comment Login