Günümüzde Zürih Opera Binası yeraltı garajının bulunduğu bölgede yaklaşık 5.500 yıl önce haşhaş tarlaları yeşermişti. Arkeolojik tohumların yeni bir analizi yoluyla araştırmacılar, Alpler’deki tarih öncesi çiftçilerin haşhaşın evcilleştirilmesine katkıda bulunduğu hipotezini desteklediler.
Günümüzde öncelikle afyon ve uyuşturucu olarak bilinmesine rağmen, haşhaş aynı zamanda değerli bir besin ve tıbbi bir bitkidir. Tohumları, yulaf lapası ve yemeklik yağ yapmak için kullanılabilir.
Güneybatı Asya’da evcilleştirildiği varsayılan diğer tüm diğer mahsullerin (çeşitli tahıllar, baklagiller ve keten) aksine, uzmanlar haşhaşın (Papaver somniferum L.), atası olduğu varsayılan Papaver somniferum subsp. setigerum Arcang‘in yerli olduğu ve bugün hala yabani olarak yetiştiği Batı Akdeniz’de evcilleştirildiğine inanıyor.
(Akdeniz’de 3600 Yıl Önce Afyon Ticareti Yapılıyordu)
Araştırmacılar yeni bir analiz yöntemi kullanarak, Alpler çevresindeki göl kenarı evlerde yaşayan tarih öncesi çiftçilerin yaklaşık MÖ 5.500’den itibaren haşhaşı büyük ölçekte yetiştirmeye ve kullanmaya başladıkları hipotezini güçlendirebildiler. Ekibin Scientific Reports dergisinde bildirdiği gibi, bunu yaparak haşhaşın evcilleştirilmesine katkıda bulundular.
Basel Üniversitesi’nden çalışmanın lideri Dr.Ferran Antolín, “Haşhaşın ne zaman ve nerede evcilleştirildiğini tam olarak belirlemek şimdiye kadar imkansızdı. Haşhaş tohumlarının arkeolojik bulgularını ne evcilleştirilmiş ne de yabani alt tür olarak tanımlayan hiçbir yöntem yoktu.” diyor.
Bu, arkeolog Ana Jesus tarafından doktora çalışmasının bir parçası olarak geliştirilen bir yöntem sayesinde başarıldı. Yöntem, evcil ve yabani varyantlar arasındaki ince farkları yakalamak için kontur analizi kullanılarak hücre sayısının ve tohumun boyutunun ve şeklinin ölçülmesini içeriyor.
Araştırmacılar, yöntemlerini Paris’teki Basel Üniversitesi ve Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nin (MNHN) tohum koleksiyonlarından alınan toplam dokuz haşhaş türünden (tür başına 30 tohum) 270 tohum kullanarak test ettiler. Bu testler, haşhaşın yabani veya evcil türü olarak tohumların sınıflandırılmasının vakaların yüzde 87’sinde güvenilir olduğunu gösterdi.
Son olarak ekip, yöntemi Zürih Opera Binası’nın yer altı garajında 5.000 yıllık göl kenarı yerleşim alanı kazıları sırasında keşfedilen tohumların arkeolojik bulgularına uyguladı. Haşhaş tohumlarının analizi, yaklaşık yarısının yabani form olduğunu ve diğer yarısının evcilleştirildiğini gösterdi.
Arkeolog Ana Jesus, “Bunun için iki olası açıklama var. Çiftçiler bu iki çeşidi karıştırmış olabilirler ya da ekime bağlı seçim baskısı, haşhaşın yavaş yavaş şu anda evcilleştirilmiş haşhaş olarak bildiğimiz varyant haline gelmesine yol açtı.” diyor.
İkinci açıklama, haşhaşın orta Avrupa’ya geldiğinde hala yabani tip tohumlara sahip olduğu ve çiftçilerin (bilerek ya da bilmeyerek) tohum boyutundaki ve şeklindeki değişikliklere, yani evcilleştirme sürecine katkıda bulunduğu anlamına geliyor.
Araştırmacılar şimdi yöntemi yeterince iyi korunmuş haşhaş tohumlarının diğer arkeolojik buluntularına uygulamak istiyor. Uluslararası ekibin hedefi, haşhaşın tüm evcilleştirme sürecini yeniden inşa etmek. Bu çalışma, bitki evcilleştirme hakkında genel sonuçlar çıkarmayı ve bitkinin ana alanı dışındaki iklim bölgelerinde yetiştiriciliğin oynadığı rolü tanımlamayı mümkün kılabilir.
University of Basel. 18 Mayıs 2021.
Makale: Jesus, A., Bonhomme, V., Evin, A., Ivorra, S., Soteras, R., Salavert, A., … & Bouby, L. (2021). A morphometric approach to track opium poppy domestication. Scientific Reports, 11(1), 1-11.
You must be logged in to post a comment Login