İstanbul’un Fatih İlçesi’nde deniz kıyısında bulunan ve Bizans dönemine ait harabe halindeki 1610 yıllık Bukoleon Sarayı restore edilecek.
İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne sunulan Restorasyon Projesi’nin onayının ardından, 1610 yıllık Bizans Sarayı’nın restorasyonuna başlanacak.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıklarını Koruma Projeler Müdürlüğü koordinatörlüğünde hazırlanan proje, belediyenin Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından hayata geçirilecek. Koruma Kurulu’na önerilen projede, Boukoleon Sarayı’na açık hava müzesi fonksiyonu kazandırılması planlanıyor.
(İstanbul’da 1600 Yıllık Bizans Sahil Sarayı Yok Oluyor)
Belediyeden yapılan açıklamaya göre, mülkiyeti İBB’ye ait sarayın restorasyonu için Fatih Belediyesi’ne muvafakat verildikten sonra belediye de İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nca sağlanan ödenek ile sarayın rölöve, restitüsyon, rekonstrüksiyon, inşaat, elektrik, makine projeleri ve çevre düzenleme projesini ihale etti.
1. Derece Arkeolojik Sit Alanı içinde kalan Boukoleon Sarayı’nın Rölöve Projeleri’nin hazırlanabilmesi için İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından, Arkeoloji Müze Müdürlüğü denetiminde yüzey temizliğinin yapılabileceği kararı verilmesinin ardından yüzey temizliği çalışmaları gerçekleştirildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıklarını Koruma Projeler Müdürlüğü koordinatörlüğünde hazırlanan proje, belediyenin Yapı İşleri Müdürlüğü tarafından hayata geçirilecek.
Koruma Kurulu’na önerilen projede, Boukoleon Sarayı’na açık hava müzesi fonksiyonu kazandırılması planlandı.
Restorasyon Projesi kapsamında, çimento esaslı harç, dolgu malzemesi ve derzler, yapı üzerindeki kablo ve boru gibi tesisat malzemeleri, demir doğrama kapı, parmaklık, bitişik inşa edilmiş duvar gibi sonradan eklenmiş yapılar kaldırılacak. Ayrıca yapının duvarlarında, zemininde ve üst örtüsünde görülen odunsu ve otsu bitkiler ile sarmaşıklar temizlenecek.
(5. Murat Av Köşkü Hamamı’nın Restorasyonuna Tepki)
Malzeme ve yüzey kayıplarının önlenmesi için de yapının duvarları ile üst örtüsünde meydana gelen derz boşalmaları en az müdahale ve aslına uygun malzeme ile güçlendirilecek.
Restorasyon kapsamında saray ile demiryolu arasında bulunan, üzeri çimento sıvalı moloz taş duvar kaldırılacak, yerine projede belirtilen ölçülerde ferforje korkuluk konulacak. Ziyaretçilerin yapıya zarar vermeden güvenle dolaşabilmeleri için projede belirtilen şekilde ve güzergahta ahşap yürüyüş yolu yapılacak, Faros Kulesi’nin cephelerinde yüzey ve malzeme kaybı olan bölümler aslına uygun şekilde kesme taş ile tamamlanacak.
Çalışmada, İmparator İskelesi bölümünde toprak altında bulunan özgün cepheye ait mermer paye ve sütunlar arkeolojik kazıyla açığa çıkarılacak, iskelenin doğu cephesinde havuz yapılacak.
Sarnıcın giriş bölümüne denk gelen yerde geçiş için ahşap köprü yapılması planlanan restorasyonda, sarayın önünde bulunan park kaldırılacak ve yer altında bir müze yapısı inşa edilecek.
Çalışma kapsamında ziyaretçilerin dolaşımı için çevre düzenlemesi ve taş döşeme gezi yolu yapılacak ve ana giriş kapısında yerde ters olarak duran ön yüzünde İmparator Justinianus’un monogramının bulunduğu mermer blok özgün yerine konacak.
Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın hemen doğusunda bulunan ve bugüne yalnızca kalıntıları kalmış olan Bizans sahil sarayıdır. Hıristiyanlık öncesi dönemlerden geldiği sanılan ismine bakılırsa, tarihinin çok eskilere gittiği düşünülmekle beraber Bukoleon Sarayı İmparator 2. Theodosios (408-450) tarafından yaptırılmıştı. Bilinen ve hala görülebilen kısımları ise büyük olasılıkla Teofilos zamanında (829-842) eklenmişti.
Faros denilen fener burcu ile imparatorluk iskelesi olarak kullanılan burun arasında, surların üzerinde uzanan Bukoleon Sarayı’nın temelinde İlk Çağ’dan kalma mermer bloklar kullanılmıştır. Sur duvarlarının arasında görülebilen yaklaşık 300 metre uzunluğundaki ön cephe, başlıca iki bölümden oluşmaktadır. Öndeki küçük limanla sarayı birbirine bağlayan ve güney-kuzey doğrultusundaki kısa bir duvarın içinden geçen anıtsal bir merdiven, bu iki parçayı birbirinden ayırmaktadır. Sarayın batı parçası 19870’lerdeki demiryolu yapımı yüzünde tahrip olmuştur. Bu bölümün her iki yanında oturan aslan heykelleri ile süslü bir cumba bulunmaktadır. Sarayın doğu yakası ise hala ayaktadır. Faros yakasındaki mekanlar, zengin bezemelere sahip sütunlarla süslenmiştir. Bunlara ait paye gövdelerinden birkaçı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir.
Latince ismi “Buccoleonis Majus Palatium” olan saray, Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 10 Eylül 1982 tarihli kararıyla tescil edilmişti.
AA
You must be logged in to post a comment Login