Tibet Platosu’nun Chusang bölgesi ve çevresinde keşfedilen ayak izlerinin tahmin edilenden 7000 yıl daha eski olduğu ortaya çıktı.
Binlerce yıl önce, Tibet Platosu’nun yüksek dağlarında yaşayan insanlar sıcak su kaynaklarından ilerlerken arkalarında ayak izlerini de bıraktılar. 1998 yılında keşfedilen ve 7400 ila 12.600 yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen bu ayak izleri araştırmacılar için oldukça kıymetli.
Diğer yerleşimlerde yapılan önceki analizlere göre, platodaki en erken kalıcı insan yerleşimlerinin 5200 yıl öncesinden daha eski olmadığı düşünülüyordu. Fakat yeni bulgular, 9000 ila 15.000 yıl öncesinde kuruldukları tahmin edilen göçebe kamplardan sonra, antik Tibet yerleşimi Chusang’ın çok daha köklü bir geçmişi olduğunu gösteriyor.
Araştırmanın eş yazarı Yrd. Doç. Dr. Jeolog Michael Meyer, “Chusang özel bir bölge çünkü kalsiyum karbonat oranı yüksek olan balçıklarda katılaştıkları için binlerce ya da on binlerce yıl bozulmadan kalabilen ayak izleri mevcut.” diyor.
Afrika’dan ayrılan insanlar Dünya’nın dört bir yanına yayıldı fakat Tibet’in dağlık bölgelerine hangi tarihte ulaştıklarına dair kesin bir kanıt bulunmuyor. Bu nedenle, 1998 yılında keşfedilen ve insan faaliyetlerinin belirgin izlerini taşıyan Chusang yerleşimi birçok çalışmaya konu oldu. Daha önce, bölgenin yakınlarında hidrotermal kaynaklarıyla tanınan ve deniz seviyesinden 4300 metre yükseklikte bulunan bir köyde 19 el ve ayak izine rastlanmıştı.
2002 yılında Jeofizik Araştırma Mektupları adlı dergide yayımlanan bir çalışma, izlerin 20.000 yıllık olduğunu savunmuştu. Fakat bölgenin sedimantolojisi (tortul kayaçların incelenmesi) ve son araştırmada kullanılan üç farklı tarihlendirme tekniği, söz konusu tahminin hatalı olma ihtimalini arttırdı.
İzlerden ve izlerin çevresinden alınan örnekler için uranyum-toryum tarihlemesi, travertenlerdeki (ayak izlerinin bulunduğu tortul yüzey) kuvars kristalini tarihlemek için optik uyarmalı lüminesans (OSL) yöntemi ve bölgede bulunan bitki kalıntıları için ise radyokarbon yöntemi kullanıldı. Bu üç yöntem, izlerin 7400 ila 12.600 yıl önce oluşmuş olabileceğini gösteren geniş bir zaman aralığına işaret ediyordu. Yüksek platodaki kalıcı yerleşimin en az 8000 ila 8400 yıl öncesine dayandığını öne süren daha eski genetik çalışmalar da bu yeni bulgularla uyuşuyor.
Bilgisayar modellemesinden elde edilen sonuçlara göre, platonun daha alçak kesimlerinde kurulan kamplardan Chusang’a gidiş dönüş 28 ile 47 gün arasında sürüyordu. Üstelik bu rota Himalaya sıradağlarının doğusundan geçmek zorundaydı, ki bu da yaklaşık 11.500 yıl önce başlamış olan erken Holosen dönem düşünüldüğünde imkânsız görünüyor. Araştırmacılar ayrıca şunları söylüyor: “Engebeli dağlık arazide böylesi bir yolculuğun mevsimlik ya da kısa süreli gerçekleştirilmesi, bölgede bulunan küçük ayak izlerinden yola çıktığımızda aralarında çocukların da olabileceği topluluklar için ihtimâl dışı görünüyor.”
Chusang bölgesinde kalıcı yerleşimin tarım faaliyetlerine başlanmadan önce oluştuğu da tahminler arasında. Yaklaşık 11.500 ile 4200 yıl öncesinde bölge, bugün olduğundan çok daha nemli ve rutubetliydi, bu da insanların hayatta kalmalarına yardım etti.
Meyer ise son olarak şunları ekliyor: “Hikâye burada bitmiş değil. Yüksek kesimlerde daha eski yerleşimlere rastlamak mümkün. Araştırmaya devam etmek zorundayız.”
Live Science. 5 Ocak 2017.
Makale: Zhang, D. D., & Li, S. H. (2002). Optical dating of Tibetan human hand‐and footprints: An implication for the palaeoenvironment of the last glaciation of the Tibetan Plateau. Geophysical Research Letters, 29(5).
You must be logged in to post a comment Login