Gizemli Avustralya Kaya Resimleri 12.000 Yıllık Çıktı

Avustralya’daki gizemli kaya resimlerini tarihlendirmek için yaban arısı yuvaları incelendi ve 12.000 yıllık oldukları anlaşıldı.

Tüm araştırmalar, geleneksel sahiplerin aktif katılımı ile gerçekleştirildi. C: Mark Jones

Yolunu kaybetmiş Avustralyalı çiftlik sahibi Joseph Bradshaw, 1891’de Kimberly bölgesinin kuzeybatısında bir kaya sığınağına boyanmış dut rengindeki dans figürleriyle karşılaştığında adeta büyülenmişti: Bunlar, şu ana kadar gördüğü hiçbir kaya sanatına benzemiyordu.

O zamandan beri, şimdilerde Gwionlar olarak bilinen, bu ince ve ayrıntılı çizilmiş figürlerin ne zaman ya da kim tarafından boyandığı bilinmediğinden, arkeologların kafasını karıştırmaktaydı. Fakat günümüzde bilim insanları, bu resimlerin tarihini belirleyebilmek için fosilleşmiş yaban arısı yuvalarında küçük kömür parçalarını inceledi: Görünüşe göre resimler 12.000 yıl öncesine aitmiş!

(Aborjin Çizimleri Üstünde 200 Yıllık Yazıtlar Bulundu)

Çalışmada yer almayan Wollongong Üniversitesi jeokronoloğu Richard Roberts çalışma için, “İnanılmaz.” diyor. Roberts, yirmi yıl önce farklı bir teknik uygulayarak yaban arısı yuvalarını Gwionların tarihlemesinde kullanmıştı; yeni bulunan tarihlerin doğru olduğunu o da onaylıyor. “Bu zamana kadar bu konuda oldukça zorlanıyorduk.”

Fosilleşmiş yaban arısı yuvalarından (sol üst) elde edilen yeni tarihlere göre, Batı Avustralya’daki simgesel Gwion resimleri 12.000 yıl öncesine dayanıyor olabilir. C: Mark Jones

Antik sanat eserlerini tarihlemek birçok nedenden dolayı zordur. Mineral aşı boyasıyla kaya sığınaklarına boyanan binlerce figür; keskin hatlara sahip baş süsleri, püskülleri, bumerangları ve mızrakları karakterize ettiğinden, kolay bir şekilde tarihi saptanamaz. Biçemsel olarak bu resimler, günümüzde hala Aborjin halkının benimsediği bir mitolojinin parçası olan devasa siyah gözlü ruh figürleriyle karakterize edilen Wandjina sanatından çok farklıdır. Wandjina gözleri için sıklıkla kullanılan kömür, radyokarbon tarihlendirmesi yapılmasını sağlayarak resimlerin 5.000 yıl öncesine kadar dayandıklarını bulabiliyor. Ancak Gwion paletinde kömür bulunmuyor.

(Aborjinler, İlk Sömürgecilerin Malzemesinden Aletler Yapıyordu)

Bu sorunun üstesinden gelmek için Roberts ve meslektaşları, sarp kayalarda yer alan eski yaban arısı yuvalarını tekrardan inceledi. Çamur yaban arıları da tıpkı sanatçılar gibi, kaya sığınaklarının bazı yerlerinde resimlerin üzerine doğrudan yuva yapmış ve bu da bazı resimlerin yaban arası yuvalarından çok daha eskiye dayandığı anlamına geliyor.

Kuvars kumu tanelerinin ne kadardır gömülü olduklarını hesaplayan optik bir teknik kullanarak Roberts ve arkadaşları, tek bir büyük yuvayı tarihlendirerek altındaki resmin 17.000 yıldan daha eskiye dayandığını belirledi. Tek sorun: Bu tekniğin yalnızca Güneş’e maruz kalmamış büyük yuvaların tarihlemesinde kullanılabiliyor olmasıydı. Ayrıca bazı araştırmacılar yuva ve resim arasında bağlantı olabileceği konusunda şüpheliydi. Roberts: “90’larda ne yaptığımızı neredeyse hiç bilmiyorduk.” diyerek durumu kabul ediyor.

Yuvalar zamanla sertleşir ve mineralleşir. (1) Resimlerin üstündeki yuva malzemesinin tarihlendirilmesi sadece en az yaşı verir. (2) Yuvanın çıkarılmasından sonra alttaki pigmentin bir görünümü. C: Finch et al.

Yirmi yıl sonra, Melbourne Üniversitesi’nde doktora adayı olan Damien Finch, Güneş’e maruz kalmış çok sayıda küçük yuvayı kullanarak, resimlerin tarihlemesini yapıp yapamayacağını denemek istedi. Kum taneleri ile birlikte yaban arılarının farkında olmadan çamurdan yuvalarına küçük kömür parçaları taşıdıklarını fark etti, bu da yuvaların ve dolayısıyla resimlerin radyokarbon tarihlemesinin yapılabileceği anlamına geliyordu.

Karbonun oraya nasıl taşındığını anlayabilmek için Finch, beşten fazla alan araştırması yaparak günümüz çamur arılarını gözlemledi. Yakınlardaki yangınlar tarafından biriken kül gibi diğer karbon kaynaklarını tespit etti ve bunu eski yuvalardan nasıl çıkarabileceğinin bir yolunu buldu. Ardından, geriye kalan karbonu tarihlendirdi ve yönteminin işe yaradığını 2019’da yayımlanan çalışmasında doğruladı. 

Bu araştırma için Finch ve meslektaşları, 21 resmin yer aldığı 14 farklı kaya sığınağındaki yaban arısı yuvaları üzerinde yöntemlerini uyguladı. Araştırma sonucunda, yuvaların resimlerin üstünde olduğu 13 durumda, resimlerin yuvalardan daha eski olduğunu; yuvaların resimlerin altında bulunduğu altı durumda ise yuvaların resimlerden daha eski olduğunu tespit edildi.

Resimler kaos dönemiyle çakışıyor

Yalnızca bir resmin hem altında hem de üstünde yuva bulunuyordu, bu da araştırmacıların Gwionların tarihinin 12.000 yıl öncesine dayandığını ve aşağı yukarı 500 yıl o bölgede var olduğunu bularak ilk kez güvenilir bir şekilde tarihini belirleyebilmesini sağladı. Finch, “Bu, Gwion tarzının bölgede 1000 yıl kadar ya da ondan da az bir süre yer aldığı anlamına gelir.” dedi.

Eşekarısı ıslak toprak kullanarak her türlü yuva yapılarını inşa edebilir.

Bu dönem, yükselen deniz seviyesinin Kuzey Avustralya’yı sular altında bıraktığı ve Kimberley bölgesinin topraklarının kuraklaştırdığı ve buzul çağının hızla sona erdiği dönemle çakışıyor. Finch, ortaya çıkan kaosun nüfusu yerle bir ettiğini ve Gwion sanatçılarının resimlerinde neden kabiledeki dinamiklere ve törenlere yer verdiğini açıklamaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Ayrıca yeni bulgular, Gwion sanatçılarının Aborjin olmayan bir gruptan olma ihtimali gibi eski fikirleri de ortadan kaldırmaya yardımcı oldu. 

Çalışmada bahsi geçen Gwionların bulunduğu Balanggarra topraklarının Aborijin rehberi ve geleneksel muhafızı olan Ian Waina, bu tarihleri kabul ediyor. “İki şekilde öğrenme yöntemi olduğuna inanırım: Hikayelerimi anlatarak ve turistlere bilimsel bilgiler vererek. Gwionların tarihlerini sorduklarında eskiden sadece senden benden daha yaşlılar derdim. Artık kesin tarihini söyleyebileceğim.” 


Sciencemag. Elizabeth Finkel. 5 Ocak 2020.

Makale: Finch, D., Gleadow, A., Hergt, J., Levchenko, V. A., Heaney, P., Veth, P., … & Green, H. (2020). 12,000-Year-old Aboriginal rock art from the Kimberley region, Western Australia. Science Advances, 6(6), eaay3922.

Dokuz Eylül Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık bölümü lisans mezunu.

You must be logged in to post a comment Login