Garip Fosilin Bir Dinozora Ait Olmadığı Anlaşıldı

Bu yılın başlarında yayımlanan ve çok ses getiren çalışmaya göre bilim insanları dünyanın en küçük dinozorunu keşfettiklerini iddia ediyorlardı. Fakat çalışmanın yazarları, ortaya çıkan yeni fosil kanıtlarına istinaden makaleyi geri çektiler.

99 milyon yıllık kehribarda korunmuş bir kafatası. C: Lida Xing

11 Mart 2020’de yayımlanan ve şimdilerde geri çekilmiş bir Nature makalesi, Myanmar’da bulunan 99 milyon yıllık bir kehribar parçasının içindeki küçük bir kafatasını yanlış tanımladı. Medyanın ve kamuoyunun dikkatini çeken bir iddiayla, Geç Kretase dönemine dayanan bu örneğin fosil kayıtlarındaki en küçük dinozor olduğu söyleniyordu.

Makalenin baş yazarı ve Pekin’deki Omurgalı Paleontolojisi ve Paleoantropolojisi Enstitüsü’nde araştırmacı olan Jingmai O’Connor, makale yayımlandığı ilk sıralarda yapılan bir basın açıklamasında, “Soğan biçimindeki gözleri, 14 milimetre uzunluğundaki kafatası ve düzinelerce keskin dişiyle, bu zamana dek üzerinde çalışacak kadar şanslı olduğum en tuhaf fosildi.” diyor. Fosil, sadece 2 gram ağırlığında küçük bir kuş olarak tanımlandı ve Oculudentavis khaungraae adı verildi.

(Kehribar İçinde Küçük Bir Dinozor Kafası Bulundu)

Ancak bu yorum kusurlu görünüyordu. HPG-15-3 olarak adlandırılan bu fosil, muhtemelen bir kertenkele ya da uçan bir dinozor değildi. Giuliana Viglione’nin Nature News dergisinde bildirdiğine göre, farklı bir bilim insanı grubunun bir kertenkeleye ait olduğunu belirlediği benzer bir fosilin ortaya çıkması nedeniyle makale geri çekildi.

Yazarlar resmi olarak geri çekilme beyanlarında, “Biz yazarlar, literatürde yanlış bilgilerin kalmasını önlemek için bu makaleyi geri çekiyoruz. Oculudentavis khaungraae‘nin tanımı doğru kalsa da, yeni yayınlanmamış bir örnek, HPG-15-3’ün [evrim ağacındaki] filogenetik konumu ile ilgili hipotezimize şüphe uyandırıyor.” diyor.

O’Connor, fosilin bir uçan dinozor olarak orijinal değerlendirmesinin yanlış olduğunu kabul etse de, problemi çözmenin en iyi yolunun makaleyi geri çekmek olmadığını düşündüğünü, çünkü daha fazla soruna yol açabileceğini söylüyor.

O’Connor, “Zaman ve yeni verilerin göstereceği gibi Oculudentavis bir kuş değil, bir kertenkele, yani biz yanıldık. Nature bize karşı haksız bir davranış veya kaba bir tavır göstermedi, kararlarını bize açıklamadıkları kendi nedenleriyle verdiler, ancak elbette bu durumu kabul etmeliyiz ve ediyoruz da. Fakat eklemeliyim ki Nature’ın bizden istediği her şeyi yaparak her adımda çalıştık.” diyor.

Oculudentavis kafatasının BT taraması. C: L. Xing et al., 2020/Nature

Retraction Watch’a konuşan O’Connor, ekibinin fosili tanımlamada yanılmış olabileceğini söylüyor, “Ancak Matters Arising’deki yanıtta gösterdiğimiz gibi… Fosil, daha fazla materyal olmadan (gün ışığına çıkmış, ancak henüz yayınlanmamış ve etkin bir şekilde bilimde henüz var olmayan) kesin olarak kuş veya kertenkele olarak tanımlanamaz.”

Nature’ın Matters Arising politikası, dışarıdan bilim insanlarının “bilimsel söylemi ilerletmek için gerekli olduğu takdirde” yayımlanmış bir Nature makalesi hakkında sahip oldukları endişelerini iletmelerine olanak tanıyor. Bu yorumlar, “yayınlanan çalışmanın zorluklarını veya açıklamalarını içerebilir ve hakem incelemesinden sonra, genellikle orijinal Nature yazarlarından bir yanıtla birlikte, Matters Arising olarak çevrimiçi yayınlanabilir”, ancak bu yorumlar Nature’a göre sonraki bilimsel gelişmelerden ziyade, orijinal makaleyle aynı zamandaki bilgilere dayanmalıdır.”

O’Connor önemli bir noktaya parmak basıyor: “Nature’ın, henüz hakem incelemesinden geçmemiş, ancak yakında çıkacak gibi görünen bir çalışmaya dayanarak bir makaleyi geri çekmesi tuhaf görünüyor.” diyor.

O’Connor ayrıca, Retraction Watch’a verdiği demeçte, paleontologların yanlış tanımlama yapmalarının ve önceki hipotezleri düzeltmek için yeni verileri kullanmalarının olağan dışı olmadığını söylüyor:

“Ancak Nature, Matters Arising cevabımızı yayınlamamayı seçti ve bunun yerine makalemizi geri çekti, bunun için kendilerince nedenleri olmalı. Bu talihsiz bir durum çünkü bu şekilde bilim kendisini (olması gerektiği gibi) basit bir şekilde düzeltemez ve bunun da ötesinde, ICZN’ye [International Code of Zoological Nomenclature – Uluslararası Zoolojik İsimlendirme Kodu] göre, adlandırma eylemleri geri çekilse de çekilmese de, karmaşık gri bir alan oluşturmadığı sürece geçerlidir. Makale geri çekildi, ancak makaleden alıntı yapılmaya devam edilecek. Böylece bilim kendini düzeltecek ve makale geri çekilmiş olsa bile alıntı yapılmaya devam edilecek, bu da makalenin geri çekilmesini anlamsız hale getirecek.”

Bu O’Connor, bahsettiği yeni sorunlara değiniyor. Bilim insanlarının makalenin geri çekilmesini mi yoksa yeni adı Oculudentavis khaungraae‘yi mi görmezden geleceği artık açık bir soru haline geliyor. Yazarların makalenin geri çekilme ifadelerinde belirttiği gibi, evrim ağacı içindeki yeri hakkındaki yorumları kusurlu olsa bile fosil tanımlamalarının arkasında duruyorlar.

Makalenin geri çekildiğinin açıklaması istendiğinde, Nature’dan bir sözcünün söylediğine göre, “Dergi, makale yayınlamadan önce yazarla yaptığı tüm yazışmaların gizli tutuyor, bundan dolayı, makalenin geri çekilmesi ardındaki gizli süreci tartışmayacağım. Araştırma makalesi yazarlar tarafından geri çekildi ve geri çekme notunda gerekçeleri belirtildi.”

Sözcü, olaydan sonra yeni bir bilimsel makalenin açık bir şekilde sunulmasından etkilenen geri çekilmeyi ele alarak, “Nature, önemli güncel hatalar veya yanlışlar tespit edildiğinde veya araştırmanın sonuçlarını değiştirdiği kabul edildiğinde geri çekilme talebini geri çeker veya kabul eder. Daha sonraki bilimsel gelişmeler, kullanılan metodolojiyi geçersiz kılmadıkça, kendi başlarına bir geri çekilme nedeni değildir.”

Bu geri dönüşler fazla tatmin edici olmadı. Nature, durum hakkında o kadar ağzı sıkı bir tutum sergiliyor ki, makalenin neden geri çekildiğinden ve Nature’ın kendi politikalarını ihlal edip etmediğinden gerçekten emin olamayız.

Haziran ayında farklı bir bilim insanı grubu tarafından yazılan bir ön baskının da O’Connor makalesine istisna teşkil ettiğini belirtmek gerekiyor. Hakem incelemesinden geçmeyen bu ön baskıda, yazarlar, kendi bulgularının fosilin bir kuşa ait olduğu yorumuyla “çok çelişkili” olduğunu ve bu “esrarengiz hayvanın değişik morfolojiler gösterdiğini söylediler. Sonraki yanıtta, O’Connor ve meslektaşları, bu yazarların fosilin kertenkele olarak “yeniden tanımlanması için kesin kanıt sunamadıklarını” söylediler, ancak O’Connor şimdi konuyla ilgili fikrini değiştirmiş gibi görünüyor.

İtalya, Parma’dan paleontolog Andrea Cau da, Nature News‘in bildirdiğine göre, orijinal sınıflandırmaya şüpheyle bakıyor:

“Birçok özelliğinin (tahminlerine göre yaklaşık on) kertenkele benzeri olan fosilin, gerçekten de bir kertenkele olduğu fikri göz ardı edilemez.” Cau, makalenin geri çekilmesine şaşırmadı ve özellikle bilinmeyen türlerden elde edilen eksik fosil örneklerinin yeniden sınıflandırılmasının bu alanda nadir olmadığını belirtiyor.


Gizmodo. George Dvorsky. 7 Ağustos 2020.

Okan Üniversitesi Mimarlık ve Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı bölümleri mezunu. Politecnico di Milano Üniversitesi'nde Yapılı Çevre Yönetimi üzerine yüksek lisans yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login