Arkeologlar, Roma döneminde taş ocağından çöplüğe dönüştürülmüş bir alanda, iki Venüs heykelciği de dahil olmak üzere birçok eser buldu.
Fransa’daki arkeologlar, aralarında tanrıça Venüs’ün heykelcikleri, bir çömlekçi fırını, sikkeler ve giysi iğneleri de olan 1.800 yıllık eserlerden oluşan bir koleksiyon keşfettiler. Söz konusu buluntular, Rennes şehrinde, daha sonra çöp çukuruna dönüştürülen bir Roma şist ocağında ortaya çıkarıldı.
Kuzeybatı Fransa’da yer alan Rennes, MS 1. yüzyılda Roma kenti Condate Riedonum olarak kuruldu. Evler, duvarlar ve kamu binaları oluşturmak için önemli miktarda taşa ihtiyaç vardı. Geçtiğimiz aylarda arkeologlar, bir geliştirme projesi öncesinde kazı yaparken Roma döneminde Rennes’in kuruluşunda muhtemelen etkili olan bir taş ocağı keşfettiklerini duyurdular.
(İlgili: Çözüldü: Roma Betonu Neden Bu Kadar Dayanıklıydı?)
Arkeologlar, Romalıların eski bina yapımında sıklıkla kullanılan metamorfik bir kaya olan şist levhalarını çıkardıkları, 2 metreden daha derin bir Roma dönemi ocak alanı keşfettiler.
Saint Mary’s Üniversitesi’nden arkeolog Jason Farr, “Romalılar, Akdeniz’in her yerinde taş ocakları oluşturmakla ünlüydü.” diyor. Mevcut keşifte yer almayan ve Antik Roma dönemi taş ocakları konusunda uzman olan Farr, “Roma dünyasındaki çoğu taş ocağı, yakındaki kasabalara ve çiftliklere toplu olarak taş tedarik etmeye odaklanan yerel çalışmalardı.” diyor. Romalıların tercih ettiği beton duvarlar çok miktarda taş gerektiriyordu.
MS 2. yüzyılda taş tükenip taş ocağı terk edildiğinde, burası büyük bir çöplük haline geldi. Bölgede kazı yapan arkeologlar tarafından Venüs’ü farklı şekillerde gösteren ikisi heykelcik de dahil olmak üzere, pişmiş toprak heykelciklerin yanı sıra çok sayıda çömlek ve tabak parçası, birkaç sikke, bazı elbise iğneleri ve diğer eserler bulundu.
Roma döneminde aşk tanrıçası olarak bilinen Venüs, imparatorlarla yakından ilişkilendirildi ve genellikle Roma gücünün simgesi oldu.
Taş ocağı kazısında, kumaşla kaplı gövdesini gösteren bir Venüs genetrix (ana-tanrıça) parçası ortaya çıktı. İkinci, daha eksiksiz örnek ise, çıplak ve sağ eliyle saçındaki suyu sıkan Venüs anadyomene (denizden yükselen) idi.
Farr’a göre, taş ocakları kasabalara çok yakın oldukları için sıklıkla yeniden kullanılıyordu. Bu açık ve artık kullanılmayan taş ocakları, ideal çöplük alanlarıydı.
Rennes taş ocağı, Orta Çağ’da (14. ila 15. yüzyıllar) tamamen doldu. Arkeologlar, bölgenin zanaat üretimi için yeniden kullanıldığını düşündüren ahşap binalar, fırınlar ve kuyu kalıntıları buldular. Ek olarak, kız çocuklar için iyi bilinen bir yatılı okulun altından geçen 17. yüzyıldan kalma bir su borusu keşfedildi.
Rennes taş ocağı, bu eser koleksiyonuna ek olarak, bir Roma kentinin genişletilmesi sırasında bölgenin taş çıkarma teknikleri, yontma aletleri, organizasyonu ve yönetimi hakkında arkeologlara gösterebileceği şeyler açısından da önemli.
Farr, nispeten az sayıda Roma dönemi taş ocağı kazıldığını ve inşaat sektörünün yerel ekonomide oynadığı kilit rol göz önüne alındığında bunun talihsiz olduğunu söylüyor.
“Yeni keşfedilen Rennes taş ocağı, eski yaşam hakkında gerçek bir bilgi kaynağı olan bir çöplük olarak yeniden kullanılması nedeniyle çok daha heyecan verici. Burada gerçekten öğrenebileceğimiz çok şey var.”
Live Science. 27 Mart 2023.
You must be logged in to post a comment Login