Britanya’daki Bolton Müzesi’nde 1930lardan beri öylece duran mezar sargılarının üstünde yapılan analizler, Mısırların MÖ 4300lerden beri mumyalama teknikleri denediklerini gösterdi. Bu daha önce düşünülenden 1500 yıl daha da eski bir tarih. Keten sargılar Yukarı Mısır’ın Badari bölgesindeki, Mısır’ın firavunlar tarafından yönetilmeye başlamasından çok daha eskiye tarihlenen mezarlarda bulunmuştu.
Arkeolojik kimyager Stephen Buckley sargılara çam reçinesi, aromatik bir bitki özü, bitki sakızı ya da şeker, bir bitki yağı ve doğal bir petrol kaynağından oluşan bir karışım emdirildiğini söyledi. Buckley “Kullanılan tarifler 3,000 yıl sonra, mumyalama sanatı doruk noktasındayken kullanılan mumyalama tarifleriyle neredeyse aynı” dedi. Buckley’nin analizleri ayrıca bu erken Mısırlıların çok geniş ve uzak diyarlara uzanan bir ticaret ağının da parçası olduğunu ortaya koydu. Mumyalama karışımında kullanılan çam yağının kimyasal özellikleri, en yakın kaynağının günümüz Türkiyesinde olduğunu gösteriyor.
İlginçtir ki, bu en erken sargılarda ayrıca normalde deniz süngerlerinde görülen kimyasal bileşenler bulundu. Buckley, deniz süngerinin, bir kısmı çıkarıldıktan sonra rejenerasyon geçirme yeteneğinden dolayı karışıma katıldığını düşünüyor. Mısırlılar bunu da gözlemlemiş olmalılar. Yeniden doğuş firavunlar döneminde olduğu gibi, herhalde daha önceki zamanlarda da mumyalama uygulamasının amacıydı.
Bu erken mumyalama denemelerinde sadece kafa, eller ve ayaklar sarılıyordu. Sonraki dönemlerde, daha fazla korunabilmesi için vücuttan iç organlar çıkarılıp natron (kalıntıların kurumasına yardımcı olan bir tuz) eklendikten sonra, bütün vücudu sarmak gelenek haline geldi.
You must be logged in to post a comment Login