Etiyopya’nın doğusunda, tarihi 10. yüzyıla dayanan ve döneminde önemli bir ticaret merkezi olan kayıp bir İslam şehri bulundu.
Doğu Etiyopya’da küçük bir kasaba olan Harlaa kasabasının sakinleri, yaşadıkları toprakların geçmişinin oldukça görkemli olduğuna inanıyorlardı.
Yıllarca çiftçiler ekin yaptıkları tarlalarda sikkeler, eski çanak çömlek parçaları ve yapı taşlarına rastladıklarını söylüyorlardı. Hatta yerel söylentiler ve efsaneler bile doğmuştu. Öyle ki, köylüler buradaki bazı yapı taşlarının büyüklüğüne bakarak, bunları ancak devlerin taşımış olabileceğini düşünüyorlardı.
Ancak bir süredir buradaki söylentilerin açıklığa kavuşması adına bölgede araştırmalar yapılmakta. Yerel ve uluslararası bir ekip tarafından sürdürülen arkeolojik kazılar, bölge hakkında bazı yeni sorular ve cevaplar doğurdu.
Araştırmacılar bu alanda Körfez bölgesi, Mısır ve Hindistan ile yoğun bir şekilde ticaret yapan bir ticaret şehri buldular. Bu şehrin yapısı düşünüldüğünde ise şehrin bir İslam şehri olduğu anlaşıldı.
Ortaya çıkarılan kentte, Tanzanya ve Somali’de de benzerleri ile karşılaşılan ve 12. yüzyıla ait olduğu düşünülen bir cami keşfedildi. Caminin mimarisinin daha önce Tanzanya ve Somali’de bulunanlarla benzer olması, Afrika’nın farklı bölgelerindeki Müslüman toplumların birbiriyle ilişkili olduğunun bir kanıtı olarak yorumlanıyor.
Buna ek olarak yayılım alanları Çin’e kadar uzanan bazı seramik parçaları da ortaya çıkarıldı. Bulunan eşyalar ve takılar arasında Madagaskar, Maldivler, Yemen ve Çin’den gelmiş olanlar var.
Araştırmacılar bu keşif ile Etiyopya tarihinin gözardı edilen bir kısmını ortaya çıkardıklarını düşünüyorlar. 12. ve 13. yüzyıllarda bu şehrin mücevher yapımında zengin ve kozmopolit bir şehir olduğu düşünülmekte. Araştırmacılar ayrıca, şehrin o dönemde önemli bir ticaret merkezi olabileceğini vurguluyor.
Etiyopya’nın İslam dönemi oldukça az araştırılmış bir dönem olduğu için bu şehrin kalıntıları özellikle Etiyopya’nın geç dönem arkeolojisinde çok önemli bir yerde durmakta. Bölgede bu dönemlerin çalışmasının önündeki engellerden biri, insanlığın doğduğu varsayılan bu topraklarda araştırmaların erken insanlar üzerine yoğunlaşmış olması.
Kazı ekibi, ortaya çıkarılan kayıp kentin mezarlığında gömülü 300 kişiden bazılarının kalıntılarının incelenmesi sonucu, bu kent halkının nasıl beslendiği konusunda bilgi edinmeyi umuyor.
Eserlerin Harlaa’da kurulacak olan bir müzede saklanacağı ve sergileneceği belirtiliyor. Araştırmacılar önümüzdeki senelerde kazılara devam etmeyi planlıyor.
Quartz. BBC. 20 Haziran 2017.
You must be logged in to post a comment Login