Livescience’ın yaptığı habere göre, Markos İncili’nin olasılıkla en eski kopyası, Amerika’da bulunan 1900 yaşındaki bir mumyanın maskesine dönüştürülmüş olarak bulundu.
Papirüse zarar vermeden yazının maskeden ayrılarak okunabilir bir halde ele geçmesi yapılan işlemde özel bir yapıştırıcı kullanıldı. Bu yapıştırıcının eritilmesiyle beraber yazı maskeden ekstre edildi ve yeni ahit araştırmacıları tarafından el yazısının tarihlendirme çalışmalarına başlandı.
Yeni ahit uzmanlarından Craig Evans, Markos İncili’nin erken dönem kopyasının bulunduğu papirüsün 90 yıl gibi bir sürenin ardından, bir kadının mumyası için maskeye dönüştürüldüğünü anladıklarını söyledi.
Evans, bu örneklerin daha kaç tanesinin bu şekilde ya da başka şekillerde geri dönüştürülerek kullanıldığını merak ettiklerini ve bu erken dönem kopyaların dönem araştırmalarına ışık tutabileceğini söyledi.
Ayrıca bu metin, dönem araştırmaları için önemli bir diğer kritik noktaya işaret etmekte. Bu dönem metinlerinin bazı durumlarda 200 yıl kadar bir süre ile sürekli olarak dolaşımda olduğu bilinmekteydi ve yapılan keşif bu bilgiye güzel bir örnek oluşturmuş oldu.
Papirüsler Halkın Yüz Hatlarını Kopyalamak İçin Kullanılıyordu
Aşina olduğumuz altın, kakma veya taş mumya maskeleri, aslında egemen sınıfa ait mumyaları temsil etmekte. Ancak sıradan insanların mumya maskelerinde papirüs, keten ve diğer daha az maliyetli ürünler kullanılmaktaydı. Mumyalamanın Mısır dönemindeki yüksek maliyeti düşünüldüğünde kendi için yüksek maliyetli mumyalama tekniği uygulanacak kişiler ancak ve ancak yönetici sınıfından olabilirdi.
Bu tür halk tabanına ait mumyalar, dünyanın dört bir yanında müzelerde sergilerde veya depolarda bulunmakta. Ancak bu mumyanın özelliği ise oldukça iyi korunmuş sıradan mumyalama örneklerinden biri olması.
Mumyalarda bu tür maskeler kafa ve göğüs bölgeleri için hazırlanmakta. Eski Mısır inancında mumyanın yüzünü korumanın yanında kaybolacak olan yüz hatlarının bir yedeği olarak mezarlara eklenmekteydi.
You must be logged in to post a comment Login