Yeni keşfedilen bir maymunun fosilleri, iki ayak üzerinde yürümenin nasıl ve ne zaman evrimleştiğine dair ipuçları verebilir.
11 milyon yıldan daha uzun bir süre önce, insan benzeri bacaklara ve maymun benzeri kollara sahip tuhaf bir maymun, ağaç dallarında geziniyordu. Bu çıkarım, bilim insanlarının Bavyera’da keşfedilen yeni bir fosil maymun türü hakkında topladıkları bilgilerden yapıldı.
Araştırmaya göre bu maymun, şimdiye kadar hiç görülmemiş garip bir hareket etme yetisine sahip olabilir. Bulunan fosil, insan atalarının iki ayak üzerinde yürümeye nasıl evrimleştiğine ışık tutuyor.
Bu bulgular aynı zamanda modern büyük maymunların atalarının hareket ederken kollarını tercih etmek için nasıl geliştiğine dair görüş de verebilir.
(4.4 Milyon Yıl Önceki İnsan Atası İki Ayak Üzerinde Yürüdü)
İnsanları en yakın yaşayan akrabalarımızdan (şempanzeler, bonolar, goriller ve orangutanlar da dahil olmak üzere modern büyük maymunlar) ayıran en önemli özellik, dik durup iki ayak üzerinde yürüyebilmek. Bu iki ayak üzerindeki duruş, sonuç olarak ellerimizin alet kullanımı için serbest kalmasını sağlayarak gezegene yayılmamıza yardımcı oldu.
Buna karşılık, modern büyük maymunlar, hareket sırasında kullandıkları uzun kollara sahip. Örneğin, şempanzeler, bonobolar ve goriller engebeli yürüyüşler yaparken, yumruklarını kullanarak yürüyor ve tüm modern büyük maymunlar sadece kollarını kullanarak daldan dallara sallanmalarını sağlayan anatomik özelliklere sahip.
Homininlerdeki (şempanze soyundan ayrıldıktan sonra insanları ve akrabalarını içeren bir türler grubu) hareket etmenin kökeni hakkında çok fazla belirsizlik var, çünkü bilim insanları uygun fosil kanıtlarından yoksundu.
Önceki araştırmalar, insanların, yürürken avuçlarını ve ayak tabanlarını yaşayan maymunlara benzer şekilde yere basan dört ayaklı bir hayvandan ya da modern şempanzelere benzer şekilde, hareket ederken vücudunu ağaçlardan sarkıtan bir hayvandan evrimleştiğini ileri sürdü.
1970’lerden bu yana paleontologlar, maymun ve insan soylarının birbirinden ayrıldığını düşündükleri, 13 milyon ila 5,3 milyon yılları arasında Orta ve Son Miyosen dönemine ait Avrupa ve Afrika’dan birçok maymun türü fosili ortaya çıkardılar. Ancak bu fosillerin hiçbiri tamamen bozulmamış uzuv kemiklerine sahip değildi. Dolayısıyla araştırmacılar bu eski türlerin nasıl hareket ettiği konusunda fikir sahibi olamıyordu.
(Dik Yürümeyi Bir Süpernovaya Borçlu Olabiliriz)
Şimdi ise bilim insanları, yaklaşık 11.62 milyon yıl önce günümüzde Bavyera’da yaşamış, Miyosen dönemine ait tam uzuv kemikleriyle yeni bir fosil büyük maymun ortaya çıkardılar.
Paleontologlar bu türü, Danuvius guggenmosi olarak adlandırdı. “Danuvius”, Kelt-Roma nehri tanrısı Danuvius’tan türetildi ve “guggenmosi”, fosilin bulunduğu yeri keşfeden Sigulf Guggenmos’tan adını aldı.
Araştırmanın baş yazarı paleontolog Madelaine Böhme, “Şaşırtıcı bir şekilde Danuvius hem bir maymun hem de bir hominin gibi.” diyor.
Araştırmacılar Danuvius’un 17 ve 31 kilogram arasında olduğunu tahmin ediyorlar. Böhme, erkeklerin kadınlardan daha büyük olabileceğini ve Danuvius erkeklerinin birden fazla eşi olduğunu söylüyor.
Danuvius hayattayken, bulunduğu alan Alpler’in kenarlarından uzak olmayan kıvrımlı nehirlerin yanı sıra ormanlarla kaplı sıcak ve düz bir doğal ortamdı. Dişleri, bazı önceki araştırmaların modern Afrika maymunlarının ataları olabileceğini öne sürdüğü dryopithecines adlı bir fosil maymun türüne ait olduğunu ortaya çıkardı. Dişlerindeki kalın mine, Danuvius’un sert maddeler yediğini öne sürüyor.
Bilim insanlarının ortaya çıkardığı dört ya da daha fazla Danuvius örneğinin hafifçe uzan kolları, tıpkı modern büyük maymunlar gibi ağaçlardan sarkabileceğini gösteriyor. Yine de parmak kemikleri, parmak eklemlerini kullanarak yürüyen bir canlıdan beklendiği kadar sağlam değildi.
Ayrıca, bacaklarını hareket etmek için kolları kadar kullanmayan Asya maymunları ve orangutanlar gibi diğer maymunların aksine, Danuvius bacaklarını dik tutuyordu ve ağaçlarda dolaşırken dik yürüyordu.
Danuvius’un ayak tabanlarına basarak yürüdüğü anlamına gelen kavrayıcı büyük bir ayak parmağı da vardı. Üstelik dirsekleri, alt omurgası ve incik kemikleri bir insandan beklenebileceği gibiydi.
Sonuç olarak Danuvius hareket halindeyken kollarını ya da bacaklarından birini tercih etmiyor, ikisini de aynı şekilde kullanıyordu. Böhme ve meslektaşları, bu yeni tanımlanmış hareket türünü, hem modern büyük maymunların, hem de insanların atalarının hareket biçimi olabileceğini öne sürüyor.
Danuvius’un neden yalnızca kollarını veya bacaklarını tercih etmediği henüz belli değil. Belki de Danuvius, uzun, güçlü ve elverişli ayak parmaklarını daha büyük kedilerden kaçmak için ağaç dallarında hızla salınmak için kullanıyordu.
Danuvius, araştırmacıların bu bölgede keşfettiği en yaygın fosil memelilerden biri olduğu için, nasıl yaşadıklarına ışık tutacak türlerin daha fazla örneğini keşfetmeyi dört gözle bekliyorlar.
Live Science. 7 Kasım 2019.
Makale: Madelaine Böhme, Nikolai Spassov, Jochen Fuss, Adrian Tröscher, Andrew S. Deane, Jérôme Prieto, Uwe Kirscher, Thomas Lechner & David R. Begun. 2019. A new Miocene ape and locomotion in the ancestor of great apes and humans. Nature.
You must be logged in to post a comment Login